Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Köln kentinde Demokratik İşçi Derneği'nin (DID e.V) düzenlediği toplantıda neonazi cinayetleri ele alındı. Toplantıya Köln'de 9 Haziran 2004 tarihinde bomba koyulan Keup Caddesi'nin o dönemdeki esnaf derneğinin başkanı Ali Demir de konuşmacı olarak katıldı. Ehrenfeld'de dernek binasındaki toplantıda Ali Demir, 22 kişinin yaralandığı bombalı saldırı ile ilgili olarak hala bir çok soru işaretinin bulunduğunu belirtti. Ali Demir, dönemin Federal İçişleri Bakanı Otto Schily'nin yaptığı açıklamalarla soruşturmanın sağlıklı yürümesini engellediğini dile getirdi. Ali Demir patlama olduğu anda caddede bir sivil polis bulunduğuna da dikkat çekti. Ali Demir ayrıca, patlamadan 4 ay sonra ABD'nin Düsseldorf Konsolosluğu'ndan bazı görevlilerin kendisine olayın faillerinin yakalanmayacağını söylediklerini iddia etti.
Sivil polis dikkatimi çekti
Keup Caddesi İnisiyatif Derneği Onursal Başkanı Ali Demir şunları anlattı: “Polis bize her zaman caddenin güvenli olduğunu söylüyordu. Caddede bomba patlayacağına ihtimal vermezdim. Sesi duyduğumda tüp patladı sandım. Kendimi yere attım. Bu sırada dışarıda koşuşan insanları gördüm. Birden gözüme bir sivil polis ilişti. Ceketini çıkarmıştı ve silahı görünüyordu. Bombanın patladığı anda sivil polisin orada olması beni düşündürdü. Dışarı çıkarak o polise ne olduğunu sordum. Bana bilgi veremeyeceğini söyledi. Bu arada etrafın güvenliğini sağlarken izleri mi sildiler bunu bilemiyoruz tabi. Patlamadan 20 dakika sonra polisler geldi. Esnafı ikinci bir patlama tehlikesine karşı arka odalara gönderdiler. Patlamadan üç saat sonra ise İçişleri Bakanı Otto Schily bir açıklama yaparak, 'bombanın mafya arasında bir hesaplaşmadan ötürü patladığını' ifade etti. Böylece baştan olayın aydınlatılması yolu kapandı. Schily'nin açıklamasından sonra bazı Türkiyelilerin evleri arandı. Polis aşağı yukarı 5 bin kişiyi araştırdı. Faillere ait görüntülerin yan caddedeki bir televizyon şirketinin güvenlik kameralarına takıldığı anlaşılınca bu kez polis olayın yabancı düşmanlığı olabileceğini açıkladı.
Polis sadece Türkiyelileri araştırdı
Failler Avrupalı, sarışın, şortlu ve başında şapka var. Kamera kayıtlarında bombalı bisikleti getiriyorlar ve sonra ortadan kayboluyorlar. Peki failler kamerayı gördükleri halde niçin bu güzergahı seçmişlerdir? Acaba diğer yollarda devletin mi kamerası vardı? Patlamadan 4 ay sonra belediye binasında bir toplantıya katıldım. O zaman ABD'nin Düsseldorf Konsolosu ve yanında üç kişi toplantıda benim yanıma geldiler. 'Bombacının yakalanacağını hiç umut etmeyin. Biz dökümanları Amerika'ya gönderdik. Orada yapılan incelemenin ardından bunu yapanın yakalanmayacağı söylendi' dediler. Güvenlik kamerasındaki kişi 30 yaşlarında ve 1.80 boyunda. Polis bu eşkale uyan Türkiyelileri araştırdı. Bu sıralarda patlama mafya arasında hesaplaşma olarak gösterildiği için insanlar korkudan caddeye giremedi ve esnaf büyük zarara uğradı. Failler bu bombayı çevreden yardım almadan koyamazlar. Bu işte kimlerin yardımcı olduğu araştırılmalı. Ayrıca bu olaydan ötürü yüzde 98'i demokrat olan Alman toplumunun tamamını da suçlamamalıyız.”
Ali Demir bombalı saldırıdan sonra çok sayıda tehdit aldığını da belirtti.
Neonaziler Almanları da öldürdüler
Toplantıda konuşan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Genel Başkanı Hüseyin Avgan ise cinayetlerin ardında Alman istihbaratının çıkmasına şaşırmamak gerektiğini söyledi. Avgan, “Alman istihbaratını Nazi kökenliler kurmuştur. Son olaylar en az Mölln ve Solingen katliamları kadar önemlidir. Bu cinayetlere zamanında yeterli tepkiyi gösteremedik. Çünkü 11 Eylül olaylarından sonra Türkiye kökenliler ve Müslümanlar hep kriminel olaylarla anılmaya başlandı. Yaratılan politik ortamdan ötürü Alman toplumu bize şüpheyle bakmaya başladı. Bunu yıkmamız gerek. Neonaziler sadece Türkiye kökenlileri öldürmüyorlar. Öldürülen 182 kişi içinde çok sayıda Alman da var. Almanların da cenazelerine katılmalıydık” diye konuştu.