Güncelleme Tarihi:
Ekip amirliği görevine getirildiğinden bu yana ırkçı NSU cinayetlerinde hep ‘seri katil’ şüphesinden yola çıktığını belirten Geier, “Çünkü tüm araştırmalara rağmen kurbanlar arasında hiçbir bağ yoktu. Kurbanlarını rastgele seçen bir seri katille karşı karşıya olduğumuzu düşünüyordum” dedi. Kurbanların Türk olmasından dolayı da kendilerine, “Acaba sadece Türk düşmanı bir fail mi var” diye sorduklarını belirten Geier şöyle konuştu:
TEK TEK İNCELENDİ
“2000 yılından önceki dönemlerde Almanya genelinde Türklerle sorun yaşamış kişileri tek tek araştırdık. Aynı zamanda yabancı düşmanlığından sabıkası olanları da incelemeye aldık. Fakat cinayetlere ilişkin hiçbir delil bulunamadı. 2005 yılında Münih’te hazırlanan ‘operatif durum analizinden’ sonra şüpheler tamamen seri cinayet olasılığı ve politik motifli adam öldürme üzerinde yoğunlaştı. Bunun için özel bir ekiple Türkiye’ye gittik. Türk yetkililer bize faillerin kesinlikle PKK içinden olamayacağını, neonazi unsuru üzerinde durulmasının yararlı olacağını belirttiler.”
İŞİMİZE YARAMADI
Seri cinayetlerin aşırı sağcılar tarafından işlenmiş olabileceği gündeme geldikten sonra kendilerine Bavyera Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan ellerindeki bilgileri istediklerini belirten Geier, “Ancak aşırı sağcılar hakkında 3 bin 500 civarında bilgi dosyası bulunmasına rağmen sadece 682 isim verdiler. Bilgiler sadece isimlerden ibaret olduğu için işimize yaramadı” dedi. Geier, istihbarat birimlerinin neonazi faillerin bulunması için polis teşkilatına hemen hemen hiç yardımcı olmadıklarını da söyledi. Geier, komisyon üyelerinin “Cinayetlerle ilgili kamuoyuna açıklama yaparken herhangi bir plan var mıydı” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Evet vardı. Federal İçişleri Bakanlığı ile ortak hareket edilerek, Türk vatandaşlar arasında korku ve panik yaratabilir gerekçesiyle ‘Türk düşmanlığı’ şüphesi medya önünde pek fazla gündeme getirilmedi.”