‘Çifte vatandaşlık için kesinlikle...’

Almanya’da SPD, FDP ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümetinin ‘çifte vatandaşlık’ yolunu açacak olan Alman Vatandaşlık Yasası’nda köklü reform planına ana muhalefet CDU/CSU sert tepki gösterdi. Aynı zamanda CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkanı olan CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, Alman vatandaşlığına geçme koşullarının kolaylaştırılmasının sosyal sisteme göçü artıracağı görüşünü savundu. Yıllar önce ‘Alman öncü kültürü’ söylemini gündeme getirerek yoğun tartışmalara yol açan Merz, çifte vatandaşlığın şu anda olduğu gibi istisna olarak kalması gerektiğini söyledi. “Alman vatandaşlığı değerlidir. Bu değer çarçur edilmemeli” diyen Friedrich Merz, mevcut Alman Vatandaşlık Yasası’nın dünyanın birçok ülkesinin yasalarından çok daha modern olduğunu ileri sürdü. Merz, “Şayet koalisyon hükümetinin hedefi ‘çifte vatandaşlık’ yoluyla sosyal sisteme göçse, biz buna kesinlikle destek de onay da vermeyeceğiz” dedi.
CDU Genel Sekreteri Mario Czaya da “Önce uyum sonra vatandaşlık” diyerek Alman vatandaşlığının ancak ülkeye iyi derecede uyum sağlamış göçmenlere verilmesinden yana olduklarını söyledi. Czaya, “Alman vatandaşlığı uyum sürecinin başında değil sonunda ve ancak hak edene verilmelidir” tezinde ısrar edeceklerini de yineledi.

MODERN YASA, MODERN VATANDAŞLIK
Göç, Sığınmacılar ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan ise Alman vatandaşlığına geçme koşullarını kolaylaştırma planını savundu. Iraklı sığınmacı bir ailenin Moskova’da doğan çocuğu olarak henüz 6 yaşındayken 1996 yılında Almanya’ya gelen Alabali-Radovan, “Biz modern bir göç ülkesine yakışan modern bir Alman Vatandaşlık Yasası’nı hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için Alman vatandaşlığına geçiş süresi kısaltılmalıdır. Hedefimiz Almanya’ya yakışır bir yasa” dedi. Reem Alabali-Radovan, bunun gerçekleşmemesi halinde Alman ekonomisinin büyük ölçüde zarar göreceğine ve Alman halkının refahının azalacağına dikkati çekti.

FDP: ŞİMDİ ZAMANI DEĞİL
Hükümetin küçük ortağı FDP de şu anda çifte vatandaşlığın gündeme getirilmesinin zamanı olmadığı görüşünü savundu. FDP Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai, kaçak olarak ülkeye göç edenlerin ve suç işleyenlerin sınır dışı edilmelerinde hâlâ ciddi sorun ve sıkıntılar yaşandığına işaret ederken, “Şu anda Alman vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılması için doğru zaman değil. Önce var olan soru ve sorunları çözmeliyiz” dedi. İran kökenli FDP’li politikacı Djir-Sarai, “Önce uyum sonra Alman vatandaşlığı” diyerek ana muhalefet CDU/CSU’nun pozisyonuna dolaylı da olsa destek verdiğini gizlemedi.

- MİNİ YORUM-

DAHA NASIL UYUM?

ALMANYA’da hükümetin Alman Vatandaşlık Yasası’nda köklü bir reforma giderek çifte vatandaşlık yolunu açma planına her zaman olduğu gibi ilk itiraz CDU ile ‘kardeş parti’ CSU’dan geldi.

CDU Genel Başkanı Friedrich Merz de CDU Genel Sekreteri Mario Czaya da “Önce uyum, sonra vatandaşlık” diye tutturdu.

CSU’lu Alexander Dobrindt de öyle.

CDU ve CSU’lu bu politikacıların yaklaşımını anlamak mümkün değildir.

Çünkü özellikle 2015 yılından sonra Almanya’ya gelen Suriyeliler ile son dönemlerde hayatta kalabilmek için Almanya’ya sığınan Ukraynalıların dışındaki göçmen kökenli insanların çok büyük bir bölümü yıllardır bu ülkede yaşamaktadır.

Almanya’ya Türk iş gücü göçü bundan tam 61 yıl önce başlamıştır.

Türkiye kökenli insanların çoğu bu ülkede doğup büyümüş ve tüm sosyalizasyonunu bu ülkede almıştır.

Çok büyük bir bölümü Türkçeden daha iyi Almanca konuşmaktadır.

Her alanda bu ülkeye uyum sağlamışlardır.

CDU ve CSU ise buna rağmen hâlâ “Önce uyum, sonra vatandaşlık” diyerek kendisini kandırmakta ve bize masal anlatmaktadır.

Aynı şey hükümet ortağı FDP için de geçerlidir.

Hükümetin hayata geçirmeyi planladığı reform SPD, FDP ve Yeşiller’in imza attığı ‘koalisyon sözleşmesi’nde yer almaktadır.

FDP Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai de CDU ve CSU’lulara destek verircesine, “Önce uyum, sonra vatandaşlık” diyor.

İşte bunu da anlamak mümkün değildir.

İşte o yüzden de ben de İran kökenli FDP’li Bijan Djir-Sarai’ye soruyorum: “Madem hemfikir değildiniz, neden koalisyon sözleşmesi’ne imza attınız?”