Çifte pasaportu destekliyoruz

FDP son dönemlerde yapılan eyalet meclisi seçimlerini üst üste kaybetti. Kamuoyu yoklamaları liberallerin Berlin’de de yüzde 5 barajına takılacağı işareti veriyor. Bu sizin moralinizi bozmuyor mu?
Hiç bozmaz olur mu? Ama her şeye rağmen arkadaşlarım ve ben Berlin’de çalışmalarımızı yoğun bir biçimde sürdürüyoruz. Seçim günü akşama kadar da bu çabalarımızı sürdüreceğiz. Hedef şu anda olduğu gibi Berlin Eyalet Meclisi’nde 18 Eylül’den sonra da temsil edilmektir. FDP Almanya’nın politikasında hep etkin bir rol oynadı. Hem federal düzeyde hem de eyaletlerde iktidarda sorumluluk alan liberaller, bu ülkenin şekillenmesine çok önemli katkılarda bulundular. Bu inkar edilemez.

Son dönemlerdeki personel tartışmaları FDP’deki düşüşü hızlandırmadı mı?
Hiç şüphesiz personel tartışmaları bizim ağırlıklı olarak üzerinde durduğumuz somut politik konulara gölge düşürdü. Ancak personel tartışmaları geride kaldı. Şimdi biz Almanya’da Euro-tahvillere karşı olan tek partiyiz. Çünkü biz başka ülkelerdeki hükümetlerin yaptıkları hataların parasal yükünü Almanya’nın ve Berlin’in çekmesini istemiyoruz. Bunu kamuoyuna ve seçmenlere daha iyi anlatmalıyız.

İYİ EĞİTİM İSTİYORUZ

Programınızda eğitim ve istihdam önemli bir yer almakta. Eğitimde ne gibi iyileştirmeler hedefliyorsunuz?
Yalnız göçmen kökenli çocukların değil, sosyal konumları zayıf olan Alman ailelerin çocuklarının da okula başlarken yeterli derecede Almanca bilmediğini görüyoruz. Biz ilkokula başlayan her çocuğun öğretmenlerini anlayabilmeleri için iyi derecede Almanca bilmelerini istiyoruz. Bunun için de okul öncesi eğitime, yani yuvalarda eğitime ağırlık vermeliyiz. Yuvalarda Almanca öğretecek eğitmenlere ihtiyaç var. Eğitim için yatırım artırılmalıdır. Bu alanda tasarruf yapmak yanlıştır. Ama Berlin’de bu yanlış yapılmıştır ve yapılmaktadır. Gereken destek verilmediği için de göçmen kökenli çocukların önemli bir bölümü gibi sosyal konumları zayıf olan Alman ailelerin çocuklarının başarı durumu da arzu edilen düzeyde değildir.

Konuşmalarınızda hep çifte vatandaşlığı savunuyorsunuz. Bunu herhalde yalnız göçmen kökenlilerin de bulunduğu yerlerde söylemiyorsunuz.
Biz parti olarak çifte vatandaşlığa olanak sağlamak istiyoruz. Birçok ülkeden gelenlere çifte vatandaşlık imkanı tanınırken, aralarında Türklerin de bulunduğu bazı başka ülkelerden gelenlere bu olanağın sağlanmamasını doğru bulmuyoruz. Çifte vatandaşlık olanağı sağlanması durumunda AB üyesi olmayan ülkelerden gelen göçmenlerin yerel seçimlere katılamama sorunu da kendiliğinden çözümlenecektir.

TÜRK İŞLETMELERİ BİZİM İÇİN ŞANS

Türkler ve Türk işverenler Berlin için ne ifade ediyor?
Berlinli Türkler de Almanya’nın diğer kesimlerinde çalışan Türkler de bu ülkenin şu andaki refah düzeyine ulaşmasına ve korumasına çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bunun inkar etmek mümkün değildir. Aynı durum Türk kökenli işverenler için de geçerlidir. Ben daha önceki dönemlerde de Berlin- Brandenburg Türk-Alman İşverenler Birliği (TDU) yöneticileri ile bir araya geldim. TDU üyesi işverenler yalnız Türk kökenli değil çok sayıda Alman vatandaşına da istihdam sağlamaktadır. Türk kökenlilere ait orta ölçekli işletmeler Berlin için bir şanstır. Bu şansı iyi kullanmalıyız. Bu işverenler Türkiye ve Arap ülkeleri gibi büyüyen pazarlara bir köprü oluşturabilirler. Böylece de Berlin’de ve Almanya genelinde yeni istihdam imkanları yaratılabilir. Onlarla yaptığım görüşmelerde vizenin işverenler için ciddi bir sorun oluşturduğu söylendi. Türk işadamlarına vize kolaylığı sağlanması için FDP Genel Başkanı olan Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler’in Almanya Dışişleri Bakanlığıyla temas içinde. Umarım bu alanda olumlu gelişmeler kaydedilir