Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'da kanserojen içeren dioksinli yem nedeniyle yumurta, tavuk ve domuz etinde tespit edilen dioksin skandalı'nın boyutları gün geçtikçe büyüyor. Birçok kişi, büyük çiftliklerde dar alanda beslenen hayvanlara verilen iznin skandala zemin hazırladığını belirtirken, bazı yetkililer denetleme yapan memurların sayısının yeterli olmamasının buna yol açtığını söylüyorlar.
Hannover'deki Hayvan Beslenme Enstitüsü bünyesinde yer alan Yüksek Veterinerlik Okulu Vakfı'nda görevli Prof. Josef Kamphues ise, çok sayıdaki yem üreticisine yan ürün gönderen büyük firmaların sayısının az oluşunun bu gibi skandallara neden olduğunu ileri sürdü. Bio ürünlerin de dioksinli olabileceğini iddia eden Kaphues, “Eğer hertürlü çöpün yakıldığı çöp imha tesislerinin yakınlarında bulunan tarlada bir hayvan otluyorsa bunun için büyük bir teknik bilgiye gerek yok sanırım. Burada otlayan hayvanın da yüksek miktarda dioksin aldığını düşünüyorum” dedi.
ÇİFTÇİLER TAZMİNAT İSTİYOR
Almanya'da baş gösteren dioksin skandalı nedeniyle çok sayıda kapatılan çiftlikler ve itlaf edilen tavuklar nedeniyle çiftçiler iflasın eşiğine geldiğini açıkladılar. Merkezi Berlin'de bulunan Çiftçiler Sendikası (DBV) Başkanı Helmut Born, dioksinli yem üreten firmalar nedeniyle bir çok çiftçinin mağdur olduğunu ve kendilerine tazminat ödemesi gerektiğini söyledi. Born, çiftliklerin kapatılmasıyla üreticilerin 10 ile 20 bin Euro arasında ciro kaybına uğradıklarını vurguladı.
BELGELERE EL KONULDU
Bu arada Schleswig-Holstein'da dioksinli yem üreten Harles und Jentzsch adlı firmanın iflasla karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Savcılığın talimatıyla tüm belgelerine el konulan yem firmasının müdürü Klaus Voss, bu durumun ilk olduğunu ve dioksinli yem konusunu kendilerinin bildirdiklerini söyledi. Voss, firmanın bu yüzden kapanma tehlikesi içerisinde bulunduğunu ve durum bu şekilde devam ederse iflas vermekten başka çarelerinin kalmadığını açıkladı.
YUMURTALAR HOLLANDA'YA DA GİTMİŞ
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, Almanya'nın Saksonya Anhal Eyaleti'ndeki bir firma tarafından dioksin içeren 136 bin yumurtanın Hollanda'da Barneveld adlı firmaya gönderilerek buradaki yumurtalı ürünlerde kullanıldığı bildirildi. AB Tüketici Komiseri John Dalli, ancak bu ürünlerin piyasaya sürülmeden el konulduğunu söyledi.
YETERLİ KONTROL YAPILMIYOR
Federal Gıda Maddeleri Kontrol Birliği (BVLK), Almanya genelinde 1500 yetkili kontrol memurunun bulunduğunu açıklayarak bunun kontrol mekanizması için yeterli olmadığını açıkladı. BVLK yönetim kurulu Başkanı Martin Müller, en az 1500 kontrol memuruna daha ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek bazı bölgelere bazen bir memurun 1200 firmadan sorumlu olduğunu, bu yüzden de her iki firmadan birinin kontrol edilmediğini sözlerine ekledi. Müller ayrıca politikacıların tüm yumurta, tahıl, süt ve et ürünlerinin dağıtımlarının da kontrol edileceği konusunda verdiği tüm sözlerin utopi olduğunu vurguladı.
150 BİN TON YEME BULAŞMIŞ
Aşağı Saksonya Eyaleti yetkilileri, 12 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında dört eyaletteki 25 yem üreticisine yaklaşık üç bin ton dioksinli yağ gönderildiğini, bunun da karışımı sonucunda 150 bin ton zehirli yemin bölgedeki tavuk ve domuz çiftliklerine gönderildiğini bildirdi. Eyalet sözcüsü şu anada kadar sağlık sorunu çeken birine rastlanmadığını açıkladı.
HESSEN'DE DE ORTAYA ÇIKTI
Zehirli madde içeren dioksinli yemlerin Hessen Eyaleti'ndeki bir domuz çiftliğinde de belirlendiği açıklandı. Hersfeld-Rotenburg Bölge Valiliği, Bad Hersfeld kasabasındaki çiftlikte 320 domuz yavrusunun dioksinli yemlerle beslendiği ve etlerin Kuzey Hessen'deki bir firmaya yollandığı ortaya çıktığını bildirdi.
EYALETLER ARASINDA SORUN OLDU
Dioksin skandalı nedeniyle NRW ile Aşağı Saksonya Eyaletleri arasında tartışmalar yaşanmaya başladı. NRW Çevre ve Tarım Bakanlığı, tespit edilen dioksin oranları konusunda Hannover'den gelen bilgilerin yeterli olmadığı konusunda eleştiride bulunduğu öğrenildi. Aşağı Saksonya Eyaleti Tarım Bakanlığı Sözcüsü Gert Hahne, suçlamaları kabul etmeyerek NRW Tarım Bakanı Johannes Remmel'e (Yeşiller) yönelik, “Konunun dışına çıkmayıp problemin çözümü ve tüketicinin korunması için çalışalım. NRW içinde kendi aranızda sorununuz varsa bunu bizim üstümüze atmayın” dedi.