CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Almanya'dan örnek verdi

Güncelleme Tarihi:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Almanyadan örnek verdi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2016 10:14

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Berlin'de vatandaşlarla yaptığı toplantıda, “Türkiye tarihinin en derin krizini yaşıyor. Ama umutsuz olmayın” dedi.

Haberin Devamı

Almanya'nın başkenti Berlin'de temaslarda bulunan CHP Genel başkanı Kemal kılıçdaroğlu gezisinin son akşamı Maritim Otel'de “Halkla buluşma” adlı toplantıda konuştu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Almanyadan örnek verdi
Kemal Kılıçdaroğlu şöyle dedi:“3 milyon 600 bin hanede yaşıyor bunlar. 21. yüzyılın Türkiyesi’nden bahsediyorum ben. Bu tablonun değişmesi lazım ve bunun için ayrışmayı değil, gücü birleştirmemiz lazım. Türkiye’de Odalar ve Borsalar Birliği’nde bir konuşma yaptım. Şimdi dünyanın lafını ediyorlar arkamdan. Sözüm söz. Türkiye’ye gelince onun ağzının payını vereceğim.

Hakkımda soruşturma başlatmışlar. Sanıyorlar ki, savcı fezleke düzenleyecek, biz de korkacağız. Siz kim oluyorsunuz da biz sizden korkacağız. Herkesin yaşam tarzına, düşüncelerine saygılı olmak insan olmanın birinci koşuludur. ‘Benim gibi düşünmeyen benim düşmanımdır’ anlayışı demokrasilerde olmaz. Bu, insanı düşman kabul eden bir anlayıştır. Demokrasinin olmadığı yerlerde düşünce özgürlüğü olmaz.”

ALMANYA’DAN ÖRNEK VERDİ

“Almanya’dan örnek vereyim. İkinci Dünya Savaşı olmuş, Almanya yerle bir. Taş taş üstünde kalmamış. Amerikalı general Alman generale derki, ‘Artık siz bir daha sırtınızı doğrultamazsınız.’ Alman generalin cevabı şu olur: ‘Taş taş üstünde kalmadı, doğru, ama üniversitelerimiz ayakta.’ Ama bir de 21. yüzyılın Türkiyesi’ne bakın. Bizim üniversitelerimiz özgür mü? Üniversitedeki bir hoca bir yazıya imza attı diye doğru hapse attılar. Dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu beni ziyarete geldi. Düşünün 23 milyon 600 bin oy almışsınız. 23 milyon 600 bin kişinin iradesine sırtınızı dönüyorsunuz. Bir kişi diyor ki, ‘Ayrılacaksın’ ve ‘Başüstüne’ deyip ayrılıyor. Düne kadar milli irade diyorlardı. Anlaşıldı ki, bunların milli iradesi bir adamın iradesiymiş. ‘Anayasayı değiştirince Türkiye’ye demokrasi gelecek’ diyorlar. Buna sakın inanmayın. Davutoğlu’na söyledim; ‘Bu anayasada sizin görevinizi engelleyen bir hüküm var mı?’ ‘Yok’ dedi. Bakın bu anayasa diyor ki, basın hürdür, sansür edilemez. Peki Türkiye’de basın hür mü? Hayır, o zaman anayasanın günahı ne?”

BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİ

“Avrupa’da Amerika’da demokrasi nasılsa, tam demokrasiyi Türkiye’ye de getirmek istiyoruz. Bizim insanımız üçüncü sınıf demokrasiye mi layık? ‘Hayır’ diyoruz. Bizim ülkemize de birinci sınıf demokrasi, tam demokrasi gerekiyor ve biz bunun mücadelesini vereceğiz.

Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya, tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Bir kişinin iradesiyle bir partiye genel başkan atanıyor. Yapılan kongre tamamen hikaye. ‘Gidip oy vereceksiniz’ diyorlar, blok halinde gidip oy veriyorlar. Başbakan adayı olacak kişinin profilinin düşük olması lazım. Yani aklını saraya kiraya vermesi lazım. Ön koşulu da bıyıklı olması lazım. Bir bakıyorsun, herkes bıyık bırakmaya başlamış. Biz 21. yüzyılın Türkiye’sine başbakan adayını böyle seçiyoruz. Biz sonuçta insan gibi yaşamak istiyoruz.” Kılıçdaroğlu, sözlerini Nazım Hikmet’in ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ dizeleriyle bitirdi.

 

BAKMADAN GEÇME!