Çete tek başına yaptı

Güncelleme Tarihi:

Çete tek başına yaptı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2012 18:33

Federal Başsavcılık seri cinayetlerineonazi terör çetesinin işlediğininortaya çıkmasından bir yıl sonrasoruşturmayı tamamladı ve iddianameyimahkemeye sunarak davayıaçtı. Federal Başsavcı Harald Range,kamuoyunun büyük bir meraklabeklediği davanın açılmasından sonragünlük gazete olarak ilk röportajıHürriyet’e verdi. Başsavcı Range ilesoruşturma sürecinde de Hürriyetolarak konuşmuştuk. Range, davayargıya intikal ettiği için sözcükleritartarak ve özenle seçerek konuştu.An

Haberin Devamı

İDDİANAMEDE “Üçlü daha 1998’de Alman ulusunu muhafaza etme ırkçı düşüncesinden hareketle ‘Laf değil eylem’ ilkesini gerçekleştirmeye karar verdi” deniliyor.

Bu saptama, Almanya’da yargının bu örgütün terörist karakterini zamanında fark etmediğinin bir itirafı mı? Hayır, buradan böyle bir anlam çıkmaz. Bunlar, bizim soruşturma sürecinde yaptığımız tespitlerdir ve yargının kendi çalışması ve kararlarıyla uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Aşırı sağcı terör birliği NSU’nun yabancı kökenli vatandaşlarımıza karşı işlediği korkunç cinayetler ve bombalı saldırılar bir yıl önce ortaya çıktıktan sonra biz Federal Savcılık olarak soruşturmayı üstlenebildik. Bu tarihten itibaren Federal Asayiş Şubesi ile ortaklaşa büyük bir itinayla geniş çaplı soruşturma yürüttük. Yanan karavanla ve patlama sonucu tamamen yıkılan evi çok iyi araştırdık ve inceledik. 6 bin 800 delil ele geçirdik. Bin 200 tanık dinledik ve bunun sonucu grubun gayet net bir fotoğrafını çektik. Bunu da yaklaşık 500 sayfa genişliğindeki iddianameye işledik.

SAVCILIK ANLAMADI MI?
1998’de çeteye ait garajda bomba yapımı için 1.4 kilo TNT bulunuyor. Aynı garajda yine “Ali pis domuz, senden nefret ediyoruz” başlıklı bir şiir ve çetenin bağlantıları olan isim listesi ele geçiyor. Ama Gera Savcılığı buna rağmen bunun bir terör örgütü olabileceğini göremiyor. Orda patlayıcı karışımı madde bulundu. Zaten bu nedenle de haklarında arama kararı çıktı.

Ancak buradan, onların daha sonra bu cinayetleri işleyecekleri sonucu çıkmaz. Ama o zaman terör örgütü olduğu fark edilseydi, 2003 yılında çeteyi arama kararı zamanaşımına uğramaz ve üçlü aranmaya devam ederdi. İyi ama onların yeraltına geçmesinden sonra oluşan terör birliği zamanında fark edilseydi ama fark edilmedi. Zaten şimdi araştırma komisyonları ve uzmanlar bu grubun niçin cinayetlerle ilişkilendirilmediği sorusunu araştırıyor.

Çetenin Zwickau’daki hücre evinde ateşe hazır silah deposu bulundu. Evde girişe mini güvenlik kameraları yerleştirilmiş. Bodruma ayrı bir alarm sistemi kurmuşlar. Eve gelen ziyaretçiler bunu nasıl fark etmemiş olabilir ki? NSU üç kişiden oluşan bir grup ve tamamen kapalı bir grup. Bizim yaptığımız soruşturmaya göre, bu, onların suç olaylarını planlayıp uygulamaya koydukları ev için de geçerli.

Onlara silahı tedarik eden Ralf Wohlleben, Andre E. ve öteki destekçiler de mi fark etmemiş? Biz şundan hareket ediyoruz: NSU’nun zanlı yardım ve yatakçıları, grubun ırkçı cinayetler işleyeceğini bile bile göze almıştır. Bu suçlama mahkemede açıklığa kavuşturulacak. Eve düzenli girenler de grubun güvendiği çok az sayıda kişilerle sınırlı.

ELBETTE RAHATLADIM
Şimdi çetenin hayattaki elebaşı Beate Zschaepe ve NSU destekçisi dört zanlı hakkında dava açtınız? Kendinizi ruhen ve vicdanen rahatlamış hissediyor musunuz?
Böylesine büyük bir görevin üstesinden gelerek, davayı açtığımız için elbette rahatladım. Bu bir yıl içinde savcılar ve güvenlik güçleriyle beraber böyle büyük bir yükün altından kalkmayı başardık. 10 savcı ve 400 polis görev yaptı. Mümkün olduğu kadar hızlı bir biçimde bu grubu tüm yönleriyle aydınlığa kavuşturmaya çalıştık.

Tam manasıyla açıklığa kavuşturduğunuzdan emin misiniz? Yoksa karanlık noktalar kaldı mı?
Biz soruşturmayı çok geniş çaplı tuttuk. Bu nedenle karanlık noktaları mümkün olduğu kadar aydınlığa kavuşturduğumuza eminim. Soruşturma sonucu çıkan tablo şu: Bu grup çok küçük ve dar bir grup. Belirli bir ırkçı ve devlet düşmanı ideolojiyi takip ediyor ve çok dar bir destekçi çevresi var.

NSU üçlüsünün başka neonazi gruplarla bağlantıları yok mu?
NSU’nun başka parti veya gruplarla organik bir bağı yok. Soruşturma sonucunda bu çok net ortaya çıktı.

Kamuoyu, üçlü çetenin bu suçları tek başına işlemiş olamayacağı ve destekçileri bulunduğu kanısını taşıyor. Federal Savcılık ise çetenin başka bağlantısı olmadığı görüşünde. Bu farklılığı nasıl açıklıyorsunuz?
Yargı bulgulara bağlı kalır. Üçlünün 1998’de yer altına geçmeden önce ‘Thüringen Vatanı Koruma Örgütü’ gibi gruplarla bağları var. Ama sonra bu örgütlerle bağlarını koparıyorlar. Bunlar bizim çok geniş çaplı yürüttüğümüz soruşturma sonucunda çıkan bulgular.

DIŞ BAĞLANTI BULAMADIK
İtalyan istihbaratının raporlarına göre Tirol bölgesinde de NSU’nun seri cinayetler planına benzer Alman ve tirol neonazilerinin planı ele geçiyor. Bu dosyaları da incelediniz mi? Bizim görevimiz NSU’nun yapısını ve işlediği suçları soruşturmaktı. Biz bu soruşturma sonucunda Almanya’da veya yabancı ülkelerde başka gruplarla bağları olduğunu tespit edemedik. Tüm ihbarları ve ipuçlarını inceledik. Biz her şeyi yokladık, basında ve medyada çıkan çıkanların tümünü araştırdık ama başka bağlantıları olduğuna dair hiçbir ipucu bulamadık.

Beate Zschaepe’yi 10 cinayet, 2 bombalı saldırı, ağır kundaklama ve 15 banka soygununa suç ortaklığından sorumlu tutuyorsunuz. Suç ortağı nedir? Suç ortağı da suçlu gibi aynı cezaya mı çarptırılır?
Suç ortağı da suçlu gibi aynı cezayı alır. Suç ortağı, kendisi ateş etmiş ya da olay yerinde olmak zorunda anlamına gelmez. Suç ortağı demek, ortak bir plan çerçevesinde eyleme ortak katkıda bulunan ve suçu kendisininmiş gibi isteyip ortaklaşa ve iş bölümü yaparak suç ortaklarıyla işleyen kişidir. Bizim soruşturmalarımıza göre Zschaepe bu ortak suç planı çerçevesinde grubu özel çevrede kamufle etmiştir. Bunun yanında kendisini grubun mali işlerini yönetmek, para işlerinden sorumlu tutuyoruz. Tüm bunların hepsini bir ideolojik plan dahilinde yapıyor. Bunun altında yatan asıl hedef ise alçakça saldırılarla yabancı kökenli vatandaşlarımızı tedirgin etmek.

Beate Zschaepe’nin cinayetleri birlikte planladığına dair elinizde deliller var mı?
Zschaepe şimdiye kadar ifade vermeyi reddetme hakkından yararlandı. Bu nedenle biz ipuçlarına bağlı kaldık ve sonuçta mozaik taşlarını yan yana getirerek, bu görüntüyü ortaya çıkarabildik. Zschaepe’nin cinayetlerin planlanması işinde birlikte olduğuna dair önemli ipuçları var. Şimdi önemli olan, onun suç ortağı olduğuna dair soruşturmalardan çıkardığımız sonucu mahkemede ispat etmek.

MAHKEMEDEN DÖNER Mİ?
Size göre iddianamenin mahkemeden geri dönme tehlikesi var mı?
İddianame soruşturma sonucuna dayanır. Hüküm ise ana dava sonunda mahkemenin zanlının suçlu olduğuna kanaat getirmesine dayanır. Biz, Zschaepe hakkında iddianamedeki suçlamaları ispat edebileceğimize inanıyoruz. Sonuçta bizim sunduğumuz delilleri mahkemenin kendisi takdir edip bir hükme varacaktır.

Zchaepe cinayetlerde olay yerinde bulunuyor mu?
Bir cinayette kendisinin olay yerinin yakınında olduğuna dair elimizde delil var. Ancak biz mahkemeye genel bir görüntü sunacağız. Bir kez daha söylüyorum, suç ortağının doğrudan olay yerinde olması gerekir diye bir şart yok. Suça katkı başka yollarla da olabilir. İlla olay yerinde olmak gerekmez. Yani nöbet tutmak, bir köşede durup etrafı gözetlemek değil. Nöbet tutmak mecazi anlam da taşır. Yani suç ortağı, grupta ya da grup için çalışarak da suça katkıda bulunabilir.

Mahkemenin iddianameyi bu haliyle kabul edeceğinden emin misiniz?
Ben, elimizdeki delillerin bu karara götüreceğine inanıyorum. Zaten, ancak o zaman benim savcı olarak dava açma hakkım ve yükümlülüğüm doğar. Eğer elimizde suçla ilgili yeterli deliller bulunmasaydı, o zaman biz böyle bir dava açmazdık.

Cinayetler planlanmış
Üçlü çete cinayetleri tek tek kendi aralarında konuşarak mı karara bağlamış?
Cinayetler planlı ve hazırlıklı işleniyor. Bunları tek tek mi, yoksa birkaçını birlikte mi planladılar, kurbanı ilk o gün orada mı seçtiler, bunlar açık.

Çete kurbanlarını tesadüfen mi yoksa bilinçli mi seçmiş?
Yangın enkazında çok sayıda liste bulduk. Bunlar, cinayetleri planladıklarını, olay yerinden kaçış yollarını önceden tespit ettiklerini, etraftaki durumu araştırdıklarını gösteriyor. Ama bir kişiyi, diyelim ki, tanıyor oldukları için öldürmek istedikleri yönünde bir ipucu bulamadık. Ama suç imkanlarını iyice araştırdıktan sonra, öldürmek için yola çıkıyorlar.

Önceden keşif yapmışlar
ZWICKAU’daki hücre evinde “Türk işyeri”, “Çok iyi bir yer”, “Çok iyi saklı”, “Kişi iyi ama 60 yaşlarında” gibi notlar bulundu. Hatta Kassel’deki cinayet yeri internet kafenin içinin planını bile çizmişler. Bu demek oluyor ki, çete cinayetten önce defalarca olay yerine gitmiş? Biz, Zwickau’daki yanan evin enkazında olası kurbanlar ve olay yerleri üzerine notlar bulduk. Bu da onların bu yerlere bakmak için daha önce buralara gitmiş olmaları gerektiğini gösteriyor. En azı bir kere şehirden geçip buraya bakmış, ondan sonra bu yerlerden hangisinin cinayetler için uygun olabileceğini düşünmüş olmaları gerekir.

Yardım yok
ÇETENİN daha önce cinayet yerlerine giderek tespitlerde bulunması rizikolu. Bu notları çeteye başka kişiler hazırlamış olamaz mı?
Biz bu notları onların kendilerinin tutmuş olması gerektiğinden hareket ediyoruz ve buradan onların daha önce olay yerinde bulundukları sonucunu çıkarıyoruz. Destekçileri bulunduğuna dair elimizde hiçbir ipucu yok. Bunu Türk kökenli vatandaşlarımızın bilmesi çok önemli. NSU’nun cinayetleri işlemesinde, o bölgeyi tanıyan üçüncü kişilerin yardımı yok.

Bu notlar kimin el yazısını taşıyor?
Bütün bu belgeler uzmanlar tarafından mümkün olduğu derecede incelendi. Biz Uwe Böhnhardt ile Uwe Mundlos’un bu notları tuttuğundan hareket ediyoruz.

Çetenin başka örgüt ve dergilere para yardımı yaptığını gösteren deliller var mı?
Sağcı iki dergi NSU mektubu almıştır. Bunlardan birisinde “NSU’ya çok teşekkürler” deniyor. Teşekkür ettiklerine göre buradan para aktığı sonucu çıkabilir. Ama öte yandan bu, parayı alanların, NSU’nun cinayet komandosu olduğunu bildikleri anlamına gelmez.

TETİĞİ ÇEKEN BELLİ DEĞİL
İDDİANAMEDE cinayetler anlatılırken hep “İkisinden biri tetiği çekti” deniliyor. Parmak izlerinden hareketle tetiği kimin çektiği tespit edilemez mi?
Biz Uwe Böhnhardt ile Uwe Mundlos’un cinayetleri birlikte işlediğine inanıyoruz. Zanlılar ölmüştür. Dava, grubun tek yaşayan üyesi Beate Zschaepe’ye karşı. Bizim için şimdi zanlı, bu grubun üyesi ve ateş etmeden cinayetlere suç ortağı olan Zschaepe’dir. Sonuçta tetiği kimin çektiği önemli değil.

Dava ne kadar sürer sizce?
Cinayete kurban gidenlerin aileleri ve yaralılardan oluşan 60 müdahil davacı duruşmaya katılacak. Onları 40 avukat savunacak. Buna ek olarak sanıklar ve avukatları var. Çok uzun sürebilir.

TESADÜFEN ORADAYDI
KASSEL’de 2006 yılında Halit Yozgat’ın öldürüldüğü internet kafede, istihbarat elemanı Andreas Temme de bulunuyor. Hessen İçişleri Bakanlığı dosyaları açmadığı için İstihbarat elemanının rolü tam manasıyla çözülemedi. Siz bununla ilgili tüm dosyaları incelediniz mi?
Biz istediğimiz tüm dosyaları aldık, hem de karartılmamış haliyle. Hessen İçişleri Bakanlığı ile çok iyi bir işbirliği içinde çalıştık. Biz bu olayı yeniden tam anlamıyla inceledik ve sorgulamalar yaptık. Kendimiz böylece olayın kendi gözümüzle bir resmini çektik. Bizim vardığımız sonuç Kassel Savcılığının soruşturma sonucu elde ettiği sonucun aynısı. Temme’nin bu cinayetle bir ilişiği yok. Yani bu kişinin olay yerinde bulunması bir tesadüf. O nedenle iddianameye tanık olarak girmiştir, suçlu olarak değil.
ADALET YERİNİ BULACAK MI
DAVANIN sonunda adaletin yerini bulacağına inanıyor musunuz?
Bizim hukuk devletimizin elverdiği ölçüler içinde biz bu davayı, sonunda devlet bu olayı tüm yönleriyle aydınlatmak için her şeyi yaptı ve suçlular hak ettiği cezayı aldı sonucuna götürmek istiyoruz. Bizim ulaşabileceğimiz adalet bu. Davayı açmak bu korkunç vahşetin cezalandırılması için çok büyük ve önemli bir adım.

Kurbanların ailelerine ne söylemek istersiniz?
Biz bu bir yıl içinde NSU’nun yapısı, onun yardım ve yatakçılarını soruşturmak için elimizden gelen her şeyi yaptık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!