Cesetsiz cinayetin mahkümu Hürriyet'e konuştu
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da 9 yaşındaki Peggy Knobloch’un ortadan kaybolmasından sorumlu tutulan Ulvi Kulaç’ı, özel izin alarak yıllardır tutulduğuBayreuth Kliniği’nde ziyaret ettik. Yalan ifadeye dayalı deliller nedeniyle ceza alan ve yeniden yargılanması beklenen Ulvi, “Beni haksızyere içeri atanlar cezalandırılmalı. En büyük arzum, buradan kurtulup kardeşimin Türkiye’deki mezarını ziyaret etmek” dedi.
PEGGY Knobloch (9) adlı kız, Bavyera’nın Franken bölgesindeki Lichtenberg köyünde 7 Mayıs 2001’de güpe gündüz kayboldu. Ne kızın cesedi, ne de cinayet zanlısına ait herhangi bir iz bulundu. Buna rağmen bedensel ve zihinsel engelli Ulvi Kulaç cinayet zanlısı olarak yargılandı ve ömür boyu hapis cezası aldı.
Kendisi 2004 yılından bu yana Almanya’nın Bayreuth kentindeki psikiyatri kliniğinde tutuluyor. Ulvi’nin suçlu bulunmasındaki baş tanık Peter H.’nin yıllar sonra, “Ben polis istediği için yanlış ifade verdim. Ulvi bana Peggy’yi öldürdüğünü itiraf etmedi” demesi üzerine Ulvi’nin yakında yeniden yargılanması gündeme geldi. Ulvi’nin suçsuz olduğu ortaya çıkarsa ‘Peggy Davası’nın Almanya’nın en büyük polis ve yargı skandalı olması bekleniyor.
10 YAŞINDA ÇOCUK GİBİ
Bayreuth Psikiyatri Kliniği yönetiminden özel izin alarak ‘Cesetsiz cinayet’ davasının mahkumu Ulvi Kulaç’ı 35. yaş gününde ziyaret ettik. Sadece Ulvi ile buluştuğumuz odada görüntü almamıza izin verilen klinikte, bize güvenlik müdürü de eşlik etti ve bir an olsun yanımızdan ayrılmadı. Yaş günü nedeniyle baklava ikram ettiğimiz Ulvi’de ilk dikkatimizi çeken, 35 yaşına basmasına rağmen konuşması ve hareketlerinin 10 yaşındaki bir çocuk gibi olmasıydı. Kısa cümlelerle konuşan ve sürekli gülümseyen Ulvi “Eskiden çok korkuyordum. Ancak bu artık geride kaldı, artık korkmuyorum. Yeni bir yargılama süreci olursa kendimi savunabileceğim. Hakime ‘Peggy’yi ben kaçırmadım, ben öldürmedim’ diyeceğim. Tek istediğim adaletin yerini bulması ve gerçek suçluların cezalarını çekmeleri, yani beni sorgulayan polisler ve beni ellerinde delil olmamasına rağmen haksız yere içeri kapatan mahkeme yetkilileri” dedi.
BENCE PEGY ÖLMEDİ
Günler süren sorgulamada polis baskısı ve yalan ifadelerle yargılandığına kamuoyunda artık kesin gözüyle bakılan Ulvi şunları söyledi: “Annemi, babamı, ailemi çok özledim. Ayrıca yıllardır görmediğim Antalya’daki akrabalarıma da sizin aracılığınız ile selam söylüyorum. İmkanım olursa Türkiye’ye gitmek istiyorum. Denize girmeyi isterdim, çünkü yüzmeyi çok seviyorum. En büyük arzum, yıllar önce trafik kazasında kaybettiğim kız kardeşim Yasemin’in Antalya’daki mezarını ziyaret etmek. Peggy’nin hala hayatta olduğuna eminim. Bence o ölmedi. Bir gün bulunacak. Benim suçsuz olduğuma inanan ve dışarıdan bana destek veren herkese teşekkür ediyorum. Buradan çıkarsam, Lichtenberg’de yaşamak istemiyorum. Çünkü orada bazı insanlar engelli olduğum için benimle yıllarca dalga geçti. Artık yeni bir şehirde, yeni arkadaşlarla yeni bir hayat istiyorum.”
Sıkı bir Bayern Münih hayranı
KAPALI klinikte haftalık okuma yazma kurslarına katılan Ulvi, hareketsizlik nedeniyle kilo sorunu yaşıyor. Bu nedenle yılbaşından sonra sıkı bir rejime başlayacak. Boş zamanlarında resim yapan Ulvi, aynı zamanda sıkı bir Bayern Münih hayranı. Ulvi, klinikteki arkadaşları ile zaman zaman futbol maçı yaptıklarını ve kendisinin iyi bir kaleci olduğunu söyledi.
Yeni ve önemli deliller bulduk
ULVİ’nin kurtulması için mücadele veren avukatı Michael Euler, 2013’ün başında Bayraeuth Eyalet Mahkemesi’nde Peggy davasının yeniden ele alınması için başvuruda bulunacağını söyledi. Euler şu şunları söyledi: “Yanlış ifade veren tanığın yanı sıra, mahkemede dinlenmeyen, hatta Peggy’yi öldüğü iddia edilen saatten sonra gören tanıklar var. Geçen haftalarda Ulvi’nin suçsuz olduğunu gösteren önemli delillere ulaştık. Bunları mahkemeye başvurduğumuzda kamuoyuna açıklayacağım.”