CDU’lu kadınların isyanı

ALMANYA’nın 16 eyaletinden 8’inde SPD’nin eyalet teşkilatı başkanı veya eş başkanı kadındır.
CDU’nun tüm eyalet teşkilat başkanları ise erkektir.
CDU’lu 324 ‘ilçe teşkilatı başkanı’ndan sadece 39’u kadındır.
CDU’lu 375 ‘anakent belediye başkanı’ndan yalnız 20’si kadındır.
İşte bu nedenle CDU’lu kadınlardan isyan sesleri yükselmeye başlamıştır.

‘KADIN KOTASI’ UYGULAMASI
Yaklaşık 10 gün önce Rheinland-Pfalz CDU Eyalet Teşkilatı Başkanlığı’nı bir erkek politikacıya devreden Julia Klöckner, bu işin artık böyle gitmeyeceğini gördü ve kadınların aktif politikada, parti yönetiminde ve parlamentolarda daha görünür hale gelmesi için ‘kadın kotası’ uygulanmasını gündeme getirdi.
Oysa ki Julia Klöckner şimdiye kadar kadın kotasına hep karşıydı.
Ancak ‘gönüllülük prensibi’ çerçevesinde bu alanda olumlu gelişmeler olması umudunu kaybetmiş olacak ki, “Yeter artık” dedi.
CDU Kadınlar Birliği Başkanı Anette Widmann-Mauz da öyle.
Widmann-Mauz da, CDU’nun bu konuda ‘sınıfta kaldığına’ dikkat çekerek partinin ‘gençleşmesi’ ve ‘dişileşmesi’ gerektiğini söyleyen yeni Genel Başkan Friedrich Merz’e, zaman kaybetmeden harekete geçme çağrısında bulundu.
83.2 milyon nüfusun 42.2 milyonunun kadın (dişi) olduğunu hatırlatan kadın politikacı Widmann-Mauz, artık ‘kadın kotası’ uygulanması zamanının geldiğini söyledi.
“Hatta çok geç bile kaldık” dedi.
Evet..

CDU, EŞİTLİK HEDEFİNDEN ÇOK UZAKTA
Bu alanda tartışmalar CDU’da yeni bir olgu değildir.
İlk kez 1995 yılında parti yönetiminde ve milletvekili aday listesinde kadınların sayısının artırılması tartışmaya açıldı.
2001 yılında yeniden gündeme getirildi.
Parti tüzüğünde değişiklik yapılması önerildi.
Ama destek görmedi.
CDU Tüzük Komisyonu, 2020 yılında uzun çalışmalardan sonra, 1 Ocak 2021 itibariyle yüzde 30, 2 yıl sonra yüzde 40 ve 2025 yılı başında da yüzde 50 ‘kadın kotası’ uygulanmasını önerdi.
Ama bu hâlâ gerçekleşmedi.
CDU’nun şu anda geçerli tüzüğünde, parti yönetiminde üyelerin ve parlamentodaki milletvekillerinin 1/3’ünün kadınlardan oluşması yer almakta.
Yani ‘eşitlik’ hedefinden hâlâ çok uzakta CDU.
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, ‘kadın kotası’na hiçbir zaman sıcak bakmadı.
Ancak son dönemlerdeki gelişmeler üzerine “Bu böyle devam edemez” diyerek tutum değiştirmek zorunda kaldı.
Çünkü 26 Eylül 2021’de yapılan genel seçimlerde kadınların da gençlerin de CDU’dan uzaklaştığını gördü.
Seçimlerde 18-24 yaş grubunun sadece yüzde 3.3’ünün, 25-34 yaş grubunun yüzde 7’sinin CDU’ya oy verdiği ortaya çıktı.
Kadınların desteğinin giderek azaldığı da.
Merz, toplam oyların sadece yüzde 18.9’unu alan CDU’nun yeniden iktidara gelebilmesi için kadınlı erkekli genç seçmenlerin hem oylarını hem kalplerini kazanmanın kaçınılmaz olduğunu gördü.

MERZ KOLLARI SIVADI
Merz, kadınlara hem parti teşkilatlarının yönetimlerinde hem de milletvekili aday listelerinde daha fazla yer verilmesi hedefiyle tüzükte değişiklik yapılması için kolları sıvadı.
Her ne kadar şu ana kadar ‘kadın kotası’nı ağzına almasa da, başka alanlarda da olduğu gibi bunun gönüllülük prensibi çerçevesinde gerçekleşmeyeceğini Merz de bal gibi bilmektedir.
Çünkü ‘kadın kotası’ uygulanan Yeşiller’in Federal Meclis’teki kadın milletvekili oranı yüzde 58.8, Sol Parti’nin yüzde 53.8 ve SPD’nin yüzde 41.7’dir.
736 sandalyeli Federal Meclis’teki CDU/CSU’lu 197 milletvekilinden ise sadece 46’sı, yani yalnız yüzde 23.5’i kadındır.
Bu oran yüzde 13.8’le yalnız sağ popülist Almanya için Alternatif’te (AfD) daha düşüktür.
İşte bu yüzden CDU’lu kadınlar isyan etmekte ve “Yeter artık” demekte.
Hem de haklı olarak.
Hem de sonuna kadar haklı olarak.