CDU’da AfD sancısı

ALMAN Kamu Radyo ve Televizyon Kurumları’nın finansmanı için hane başına ödenen aylık harcın 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle 17.50 Euro’dan 18.36 Euro’ya yükseltilmesi karara bağlandı.
Ancak bunun hayata geçirilebilmesi için Almanya’daki 16 eyaletin hepsinin de onayına gerek var.
Diğer eyaletlerin hepsi “Evet” dedi.
Saksonya Anhalt’da ise ortaklar aylardır bir türlü karar veremedi.
Koalisyonun büyük kanadı CDU artışa “Hayır”, SPD ile Yeşiller “Evet” diyor.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) de zam yapılmasına karşı çıkıyor.
SPD ile Yeşiller, yandaşları arasında tescilli faşistlerin de bulunduğu AfD’nin desteğiyle CDU’nun harç artışını engellemesi halinde 2016 yılından beri sürdürdükleri koalisyonu terk edeceklerini ilan ettiler.
Ama ortaklar arasında daha ‘pazarlık’ sürerken, CDU’lu Saksonya Anhalt İçişleri Bakanı Holger Stahlknecht, SPD ile Yeşiller’in harç artışı sürtüşmesi yüzünden koalisyonu terk etmeleri halinde, CDU’nun ‘azınlık hükümeti’ ile yola devam edeceğini söyledi.
Bu bir yerde CDU’nun, AfD’nin dıştan desteğiyle ‘azınlık hükümeti’ kurmayı planladığı anlamına geliyordu.
İşte aynı zamanda Saksonya Anhalt CDU lideri olan Bakan Stahlkencht’in bu açıklaması, özellikle kendi partisinde sancılar yaşanmasına yol açtı.
Parti yönetiminde bu konuyla ilgili herhangi bir karar alınmadan Bakan Stahlknecht’in bu yönde bir açıklamada bulunması, CDU’lu Saksonya Anhalt Başbakanı Reiner Haseloff’u küplere bindirdi.
CDU kurultayında, “CDU, Sol Parti ve AfD ile koalisyonu da ve benzer bir iş birliği formunu da reddeder” kararı alındığı halde, AfD’nin desteğiyle ‘azınlık hükümeti’ oluşturma sinyaline ateş püsküren Haseloff, “Ciddi güven kaybı” gerekçesiyle Bakan Stahlknecht’i geçen cuma günü görevden aldı.
Kapının önüne konulan Holger Stahlknecht, aynı akşam, gelecek hafta (bu hafta) CDU Eyalet Teşkilatı Başkanlığı’nı da bırakacağını açıkladı.
*
Evet...
CDU’da sağ popülist AfD yüzünden ciddi bir sıkıntı yaşanmaya başladı.
Ama bu AfD yüzünden CDU’da yaşanan ilk sıkıntı ve sancı değildi.
Thüringen’de geçen yıl yapılan eyalet parlamentosu seçimlerinde Sol Parti, SPD ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti çoğunluğu kaybetti.
Partilerin hepsi de AfD ile Hür Demokrat Parti (FDP) ve CDU’nun ayrıca Sol Parti ile de iş birliğine kesinlikle karşı çıkmaları yüzünden Sol Parti, SPD ve Yeşiller, ‘azınlık hükümeti’ kurarak yola devam etmeye karar verdiler.
Ancak Sol Partili Eyalet Başbakanı Bodo Ramelow’un koltuğunu koruyabilmesi için yeniden seçilmesi gerekiyordu.
Sol Parti Ramelow’u, AfD de Christoph Kindervater’i başbakan adayı gösterdi.
Yasaya göre, diğer eyaletlerde olduğu gibi Thüringen’de de ilk iki turda mutlak çoğunluğun elde edilmesi halinde, 3’üncü turda en fazla oy alan aday kazanır.
Nitekim ilk iki turda iki aday da mutlak çoğunluğu bulamadı.
Üçüncü turda yüzde 5 barajını zar zor aşan FDP de Thomas Kemmerich’i aday gösterdi.
Kemmerich 45, Ramelow 44 ve AfD’nin adayı Kindervater 0 oy aldı.
Hem de AfD’nin 22 milletvekili olduğu halde.
Yani tüm AfD ve FDP milletvekilleri ile CDU’luların hemen hemen hepsi FDP’li Kemmerich’e oy verdi.
Ve Thomas Kemmerich 5 Şubat 2020’de yemin ederek her ne kadar kısa bir süre sonra istifa etmek zorunda kalsa da, Almanya genelinde ikinci FDP’li Eyalet Başbakanı olarak tarihe geçti.
Tabii AfD ile kesinlikle iş birliği yapmayacağını ilan eden CDU, sağ popülistlerin ‘oyununa’ gelip ‘dolaylı iş birliği’ yaptı.
Thüringen Teşkilatı’na sözünü geçiremediği suçlamalarına hedef olan CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer parti içinden tepkilerin artması üzerine 10 Şubat’ta istifa etti.
Yoğun eleştiriler yüzünden CDU Thüringen Eyalet Teşkilatı Başkanı ve partisinin Meclis Grup Başkanı Mike Mohring iki koltuğu da terk etmek zorunda kaldı.
Ama sağ popülist AfD’nin yalnız CDU’ya değil, bu gidişle diğer partilere de önümüzdeki dönemlerde çok sıkıntı ve sancılar yaşatacağı kesin.
En tehlikelisi ise AfD’nin Almanya’ya, demokrasiye, demokratik hukuk devletine yaşatacağı sıkıntı ve sancılar olacak.