Güncelleme Tarihi:
CDU'li Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Teşkilatı CDU Yönetimin Kurulu Üyesi Herbert Reul, basına yaptığı açıklamada, önümüzdeki hafta Hannover'de yapılacak parti kurultayında NRW'deki CDU bölge teşkilatlarının bir çoğunun Türkiye'nin AB'ye alınmamasına yönelik bir maddenin mutlaka parti tüzüğüne alınması yönünde kulis ve baskı yaptıklarını söyledi. Parti tüzük komisyonunda yer alan CDU Genel Sekreteri Ronald Pofalla ise, tabandan gelen bu baskıyı, 'Türkiye ile müzakerelerin ucu açık olarak devam ettirilmesi ve imtiyazlı ortaklık verilmesi önerisini tüzüğe alarak püskürtmek istemesi, parti tabanı için yeterli olmadı.
Münster'deki Alman Türk Dostluk Derneği başkanlığını yapan 40 yıllık CDU üyesi Prof. Dr. Paul Leidinger ise, Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki tartışmalara bir anlam veremediğini belirterek, "Türkiye ile müzakereler başlamıştır. Kriterleri yerine getirdiği zaman da AB'ye girecektir' diye tepkisini dile getirdi.
'TAHAMMÜL SINIRINA GELDİK'
CDU-Avrupa Parlamentosu Milletvekili Markus Pieper de, meslektaşı Herbert Paul gibi eyalet parti teşkilatı içinde bir çok kişinin bu konuda tüzük değişiklik yapılması için başvuruda bulunup, artık 'imdat freni'nin çekilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardıklarını söyledi. Pieper, 'AB'nin genişleme stratejisinde artık bir dönemeç noktasında bulunuyoruz. Bulgaristan ve Romanya'nın birliğe alınmasıyla artık tahammül sınırına ulaştık. Avrupa'nın artık ortak tarih, kültür ve değerleri bulunmayan ülkelere sınır koyması gerekmektedir' dedi.
ZATEN BİLİYORUZ
CDU Hamburg Teşkilatı Üyesi Georg Jarzembowski ise, tüzükte bu tür bağlayıcı bir maddenin yer almasının doğru olmayacağını belirterek, 'Angela Merkel'in Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olduğunu zaten herkes biliyor. Ancak böyle bir madde koydurarak kendisine baskı yapmaya gerek yok' görüşünü savundu.
CDU Trier Teşkilat Başkanı Michael Billen de, on yıl veya daha sonra geçerli olabilecek böyle bir sorunun parti programına alınmasına gerek olmadığını söyledi. Billen, Türkiye'nin üyeliğini ret etmek yerine, CDU Programı'nda Avrupa'nın ortak kültür ve ortak tarihi konusunda 'pozitif görüş'e ağırlık verilmesini önerdi.
MERKEL ÇEKİNİYOR
Öte yandan CDU Avrupa Parlamentosu üyeleri arasında, Başbakan Angela Merkel'in Türkiye'nin tam üyeliğine karşı, 'iki ülke arasındaki ticari ilişkileri zedeler' düşüncesiyle net bir tavır almaktan çekindiği görüşüne hakim olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu arada NRW Eyaleti'ndeki iki CDU bölge teşkilatının, 'Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusundaki şartlar ne Türkiye'de ne de AB içinde verilir' şeklinde görüşü içeren bir karar aldıkları öğrenildi. Baden-Württemberg'de de yine aynı şekilde bir kararın alındığı bildirildi.
TÜRKİYE-AB MÜZAKERELERİ BAŞLADI
CDU tabanından parti yönetimine Türkiye'nin AB üyeliğinin engellenmesi yönündeki baskılar giderek artarken, başta NRW Eyaleti olmak üzere bazı eyaletler, önümüzdeki hafta Hannover'de düzenlenecek CDU kurultayında Türkiye'nin AB üyeliğine engel olunması yönündeki bir maddeyi parti tüzüğüne aldırmak için çalıştıkları ortaya çıktı.