CDU için fırsat, SPD ve Yeşiller için...

Güncelleme Tarihi:

CDU için fırsat, SPD ve Yeşiller için...
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2023 10:33

Almanya’da uzun zamandan bu yana Müslüman coğrafyadan gelen göçmen kökenli seçmenlerin oy verme eğilimleri değişiyor. Bu konuda bilimsel çok net araştırmalar olmasa da gözle görülür bir şekilde göçmen kökenli seçmen hareketliliği var. Konuyla ilgili dikkat çeken en son araştırmalardan birini de Konrad Adanaeur Vakfı (KAS) yapmıştı. Araştırmada, göçmen kökenlilerin artık CDU’yu tercih etmeye başladığı sonucu ortaya çıkmıştı. KAS’ın bu araştırmadaki oranlarını biraz abartılı bulsam da Berlin’de tekrarlanan seçimlere yönelik Seçim Araştırma Grubu’nun analizi bunun bir anlamda doğruluğunu ortaya koydu.

Haberin Devamı

SPD ve Yeşiller, yıllarca göçmen kökenli seçmenlerin ilk tercih ettiği partiler oldu. Buna Sol Parti’yi de dahil etmek mümkün. İster sol ister muhafazakâr olsun, Müslüman coğrafyadan gelen göçmen kökenliler yıllarca bu partiler arasında sıkışıp kaldı. CDU’nun, geçmiş dönemde göçmen kökenlilere yönelik çok ön yargılı ve genelleyici söylemlerinin de bunda etkisi vardı. Bu tutum, doğal olarak bu seçmen grubunu SPD ve Yeşiller’e itti.

ARTIK GÜZEL SÖYLEM YETMİYOR
Zaten SPD ve Yeşiller de bu nedenle göçmen kökenli seçmenleri hep çantada keklik gördü. Elbette ki güzel söylemler önemliydi. Güzel mesajlar yıllarca bu kitleyi motive etti ve Almanya’ya bağlanmasını, güvenmesini sağladı. Aslında, bu küçümsenmeyecek kadar önemli ve çok değerli bir tutum.
Ancak artık bu yetmiyor. Çünkü, Müslüman coğrafyadan gelen göçmen kökenliler bu ülkenin ve özellikle de Berlin’in bir parçası oldu. Kendilerini buralı hissediyorlar. Durum böyle olunca da siyasilerden beklentileri güzel mesajların çok ötesinde oluyor.
Yani Müslüman bir anne ve babanın beklentileri, şehirdeki Alman komşudan farklı değil. Onlar da çocuğunun güvenliğini ve iyi bir eğitim almasını istiyor. Yıllardır Yeşiller’in kalesi olan Kreuzberg’de, özellikle Kottbusser Tor civarındaki uyuşturucu ve suç oranlarının artması onları da rahatsız ediyor.
Sorunlar çözülmeyince, oy verdikleri partiler tarafından ciddiye alınmadıkları hissine kapılmalarına neden oluyor.
* Öte yandan market işleten Türk kökenli bir girişimci de Berlin’deki trafik sorunundan muzdarip.
* Göçmen kökenliler de tıpkı Almanlar gibi belediyedeki bir işlem için haftalarca randevu beklemek zorunda kalıyor.
* Konut sorunu ise ayrı bir facia. Çünkü burada göçmen kökenli olmak iki kez dezavantajlı.
Bunun dışında özellikle Yeşiller Partisi’nin dış politikada zaman zaman Türkiye karşıtlığı gibi algılanacak açıklamaları da Türkiye’den gelen göçmen kökenli seçmende bu partiye karşı tepki oluşmasına neden oluyor. Bu konuda Sol Parti’nin söylemlerine değinmeye bile gerek yok.

Haberin Devamı

KAPILARINI GÖÇMENE AÇMALI
Sonuçta, Müslüman coğrafyadan gelen göçmen kökenliler, SPD ve Yeşiller’in tahmin ettiğinden daha çok bu ülkeye uyum sağladı ve artık belki kendilerine karşı sıcak mesaj vermese bile CDU’yu tercih etme özgüvenine sahipler.
Göçmen kökenlilerin oyunu çantada keklik gören SPD ve Yeşiller’in üzerinde düşünmesi gereken çok ciddi bir durum bu. Çünkü her yıl Alman vatandaşlığına geçen göçmen kökenlilerin sayısı artıyor. Buna, doğumlar da eklenince gelecek için ciddi bir oy potansiyeli ortaya çıkıyor.
Ancak bu gelişme, CDU’ya da ayrı bir sorumluluk getiriyor. Özellikle Berlin gibi çeşitliliği çok net görünen bir şehirde partinin kapılarını göçmen kökenlilere daha fazla açmak zorunda. CDU, göçmen kökenlilerle diyaloğu artırarak kazanımlarını hem sağlamlaştırabilir hem de artırabilir. Açık sözlü, dışlayıcı olmayan, yapıcı söylemler, göçmen kökenlilerin güvenini kazanmasını sağlar.
Galiba, Berlin seçimlerinde Ersin Nas ve Timur Hussein gibi iki göçmen kökenli üyenin eyalet parlamentosuna seçilmesini sağlayan CDU Berlin lideri Kai Wegner bunu bu sefer başarmış gözüküyor.

BAKMADAN GEÇME!