Güncelleme Tarihi:
*
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küllerinden doğan Almanya Federal Cumhuriyeti, CDU’nun ‘Batı’yla bütünleşme’, ‘Sosyal piyasa ekonomisi’, ‘Avrupa’nın güçlendirilmesi’, ‘İki Almanya’nın yeniden birleşmesi’ politikası sayesinde ve ‘ekonomi mucizesiyle’ farklı alanlarda ‘dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri’ konumuna yükseldi.
Almanya’da şu ana kadar yapılan 19 genel seçimin 16’sından ‘kardeş parti’ olarak bilinen Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) ile CDU, ‘en güçlü kanat’ olarak çıkmıştır.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre CDU ile CSU’nun bu konumunu gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde de korumalarına kesin gözüyle bakılmaktadır.
Bunda hiç şüphesiz 2008 yılında dünya genelinde yaşanan mali krizden CDU’lu Başbakan Angela Merkel’in kararlı ve tutarlı politikası sayesinde Almanya’nın ‘güçlenerek çıkması’ etkin bir rol oynamıştır.
Son aylarda dünya genelinde ölüm saçan koronavirüs (COVID-19) belasına karşı Merkel hükümetinin verdiği kararlı ve başarılı mücadele de.
Ancak Almanya’da ‘halk partisi’ konumunu yitirmeye yüz tutmuş SPD’de gibi olduğu gibi, CDU’da da ‘sancılar’ yaşanmaktadır.
1990’lı yılların başından beri CDU’nun üye kaybı yüzde 50’yi geçmiştir.
CDU’nun şu anda 407 bin üyesi vardır.
CDU’lu üyelerin yaş ortalaması 60’ı bulmaktadır.
Her ne kadar CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer, “Daha fazla kadın”, CDU Genel Sekreteri Paul Ziemiak, “Parti daha genç, daha dişi, daha çeşitli olmalı” deseler de, bunlar lafta kalmaktadır.
CDU’da kadın üye oranı yüzde 26’yı geçmemektedir.
Genç üye oranı ise çok daha düşüktür.
*
Almanya’da bu hafta sonu genel seçim olsa CDU/CSU’nun yüzde 40 oy alması beklenirken, ilk kez oy kullanacak gençlerin ancak yüzde 14’ü “Oyumuz CDU’ya” demektedir.
Almanya’nın tarihindeki ‘ilk kadın Başbakan’ CDU’lu Angela Merkel, ‘ilk kadın Federal Savunma Bakanı’ ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun ‘ilk kadın Komisyon Başkanı’ CDU’lu Ursula von der Leyen olduğu halde, Federal Meclis’teki (Alman Parlamentosu) 200 CDU’lu milletvekilinin sadece 40’ı kadındır.
Kadınları ve gençleri kazanmadığı sürece, CDU’nun sancıları daha da artacaktır.
Dünya genelinde güven duyulan Angela Merkel’in aktif politikaya veda etmesiyle, bu sancıların daha da çekilmez hale geleceği yönünde şimdiden ciddi sinyaller de gelmektedir.