Güncelleme Tarihi:
Ortalama ekonomik ömrü 50-60 yıl olan ?aylıkların yenilenmemesi halinde, ?ay üretimi ve kalitesi ?ok düşeceği i?in, Türkiye, AB'ye üyelik ile birlikte, pazarını, Çin ve Hindistan ?aylarına kaptırmış olacak.
Ayrıca Karadeniz Bölgesindeki 204 bin aile de ge?im kaynağını kaybedecek. Çaylıkların yenilenmesi i?in öncelikle, uygun ?ay fidanı türlerinin belirlenmesi, bu fidanların ?oğaltılması gerekiyor.
Mevcut durumda 7 milyar YTL olarak hesaplanan maliyetin, devlet ve ?ay üreticileri arasında nasıl paylaşılacağı, devletin buna nasıl katkı sağlayacağı konularının da ortaya konması gerekiyor.
TBMM KİT Komisyonunda Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) 2006 yılı hesapları görüşülürken, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Yüce, Türkiye'nin ?ay üretimini devam ettirebilmesi i?in ?aylıkların yenilenmesinin gereğini vurguladı.
Çaylıkların ortalama ömrünün 60 yıl olduğunu, Türkiye'de ?ay bitkisi üretiminin 1930'lu yıllarda başladığını hatırlatan Yüce, söz konusu yıllarda kurulan ?aylıkların bu yıllarda ekonomik ömrünü doldurmaya başladığına işaret etti. Türkiye'deki ?ay bah?elerinin tohumdan kurulduğunu, tohumdan başlayarak üretilen ?ay bitkisinin iyi vasıf ve özellik göstermediğini anlatan Yüce, "birim alandaki verim ve kalitenin artırılması i?in, yenileme programında niteliği bilinmeyen melez tohumlar yerine üstün nitelikli ve bölgeye uygun klonlardan vegetatif yolla elde edilen fidanların kullanılması gerektiğini" belirtti.
Ekonomik ömrünü tamamlayan ?aylıkların yenilenmesinin öncelikli bir sorun olduğunu vurgulayan Yüce, bunun Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından da eylem planına alındığını ve bu yıl Ocak ayından itibaren 3 yıllık deneme projesine başlandığını söyledi.
Deneme projesi kapsamında öncelikle üstün kaliteli, verimli ve yöreye uygun ?ay seleksiyonlarının belirlenerek. Bunların fidanlarının üretilmesi, belirli alanlarda denenmesi ve uygun görülenlerin ?oğaltılması ?alışmalarının yapılacağını anlatan ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, deneme projesi kapsamında yapılan ?alışmalara göre, bir dekar ?aylığın yenilenmesinin, 4 yıllık üretim kaybı da dikkate alınarak 9 bin YTL'ye mal olduğunun hesaplandığını bildirdi.
Bu konudaki kesin maliyetin, deneme projelerinin tamamlanıp kesin projenin hazırlanması ile ortaya ?ıkacağını kaydeden Yüce, yenileme ?alışmalarının 20 yılda tamamlanması gerektiğine işaret ederek, dolayısıyla ortaya ?ıkacak maliyetin zamana yayılacağını belirtti.
Yüce, yenileme ?alışmalarının yapılmaması halinde ?ay bitkisinden verim, kaliteli ürün almanın mümkün olmadığını vurgularken, şöyle konuştu:
"Doğu Karadeniz'deki ?ay bah?elerinin büyük bölümü ekonomik ömrünü tamamlama aşamasına yaklaştı. Eğer ?ay bitkisinde 60 yıldan sonra yenileme yapılmazsa, üretimin devamlılığı sağlanamaz. Ayrıca ürettiğimiz ?ayların yüzde 80'i orta sınıf kalitede. Yüzde 20'sinin evsafı ise ?ok yüksek, kaliteli ?ay. Yenileme yapılmazsa kaliteli ?ayın oranı daha da düşecek. AB'ye üyelik ger?ekleşince, gümrük vergileri sıfırlanınca, kurum kendini koruyamayacak hale gelecek.
Çin, 850 bin ton kuru ?ay üretiyor. Bir iş?inin maliyeti aylık 150 dolar. Biz de ise 2 bin dolar. Bizim ?aylarda selülozik yapı ?ok yüksek. Ayrıca Çin ve Hindistan ?aylarında ekstrat oranı yüzde 38-40. Dünya ortalaması ise yüzde 33'ün altında değil. Bizde yüzde 32 düzeyinde. Çin'de yaş ?ayın kg alım fiyatı 5-10 cent. Türkiye'de 55 cent. Biz 1 kg kuru ?ayı 3,5 dolara mal ederken, dünya piyasasındaki fiyatı 2 dolar. Bu maliyetler nedeniyle, biz ancak daha kaliteli ?ay üretip, tüketiciyi alışkanlıklardan vazge?irmeyerek, başka ?aylara ve ürünlere yönelmesini önleyerek ayakta kalırız. Çay üretim alanları doğal sınırlarına ulaştı. Bu nedenle artık verimi ve kaliteyi artırmaya yönelik projeler uygulanması gerekir."
"?RETİCİ DE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN"
Komisyona sunulan bilgilere göre, Türkiye'de 766 bin dekar alanda, 204 bin üretici aile ?ay tarımı ile uğraşıyor. Bir dekar ?aylığın yenileme maliyeti, yaklaşık 9 bin YTL olarak hesaplanırken, 766 bin dekar ?aylık i?in 6,8 milyar YTL; yaklaşık 7 milyar YTL kaynak gerektiği ortaya ?ıktı.
Çay fidanları dikildikten 5 yıl sonra ürün vermeye başladığı ve 10-15 yılda ekonomik verime ulaştığı dikkate alınırsa, ?aylıkların yenileme ?alışmalarına bir an önce başlanması gerektiği vurgulandı. Yenileme ?alışmalarının 20 yılda tamamlanması ve devam etmesi gerektiği belirtilirken, şimdilik 7 milyar YTL'lik kaynağın nasıl karşılanacağı da komisyon üyeleri arasında yoğun tartışma konusu oldu.
Devletin bu tür yatırımları artık karşılayamayacağı, kırsal kalkınma nitelikli bu tür projeleri dış kaynak desteğinin aranması gerektiği belirtilirken, bazı milletvekilleri, "üreticinin de elini taşın altına koymasının zorunlu" olduğunu ifade etti.
Kamu sektörü temsilcileri, AB'ye üyelik halinde ?ayda vergilerin kaldırılması nedeniyle ?ay tarımının ciddi tehdit altında kalacağını, kırsal kalkınma projesi hazırlanarak bu konuda AB'den destek istenebileceğini anlattı. Yapılan bir ön ?alışmaya göre, ?aylıkların yüzde 6'sının yenilenmesi i?in bile, 20 yılda 250 milyon dolar kaynak gerekiyor.
AK Parti Samsun Milletvekili ve KİT Komisyonu Sözcüsü Ahmet Yeni, devletin artık bu tür yatırımlara kaynak ayıramadığını belirtirken, "Devlet bu şekilde işin i?inden ?ıkamaz. Çay üreticileri de elini taşın altına koymalı. Benim kayınpederimin de ?aylığı var. Yıllardır buradan para kazanıyor. Kendilerinin buraları yenilemesi lazım. Karpuz tarlasını, buğday tarlasını devlet mi yeniliyor? (Çaylıkları devlet yenileyecek) dememek lazım. Bu kadar kaynağı aktaracak durumumuz yok" diye konuştu.
Çaylıkların yenilenmesinin kesin maliyeti; ÇAYKUR'un 3 yıl i?inde kesin projeyi hazırlaması ile ortaya ?ıkacak. Ancak üretici aile başına düşen ?ay alanlarının ?ok kü?ük, buradan kazanılan paranın da yenileme yatırımlarına yetmeyecek kadar kü?ük olması nedeniyle, üreticinin tek başına yenileme yatırımına gidemeyeceği, mutlaka uygun şartlı krediler ile desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye'de ?ay tarımının başlangıcı 1917 yılına kadar uzanıyor. Batum ve ?evresinde incelemeler yapmak üzere, bölgeye aralarında Halkalı Ziraat Mektebi Alisi Müdür Vekili Ali Rıza Erten'in de yer aldığı bir heyet gönderiliyor. Yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda, Batum ile benzer ekolojiye sahip Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ?ay ve narenciye bitkilerinin yetiştirilebileceği belirtiliyor.
Bölgede yaşanan işsizlik, gö? ve ekonomik sorunların ?özüme kavuşturulması i?in, 1917 yılında hazırlanan rapor da dikkate alınarak, TBMM'nde 1924 yılında, Rize ili ve Bor?ka Kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve Çay yetiştirilmesine dair 407 Sayılı Kanun kabul edildi. Çay tarımı bu kanun ile yasal güvenceye kavuşturulurken, ?ay üretimi ?alışmalarının yürütülmesinde Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirildi.
1924 yılından 1937 yılına kadar yapılan ?alışmaların olumlu sonu? vermesiyle Batum'dan 1937 yılında 20 ton, 1939 yılında 30 ton ?ay tohumu, 1940 yılında 40 ton ?ay tohumu ithal edilerek ?ay bah?esi tesisi ?alışmalarına başlandı. İlk yaş ?ay yaprağı hasadı ve kuru ?ay üretimi 1938 yılında ger?ekleştirildi. 1940'ta ?ıkarılan kanun ile ?aycılık yasal güvenceye kavuşturulurken, ?ay tarım alanları giderek genişledi. İlk ?ay fabrikası, 1947 yılında Rize'de kuruldu. 1963 yılına kadar ithalat ile karşılanan i? tüketim talebi, 1963 yılından sonra yurt i?i üretim ile karşılanmaya başlandı.
ÇAYKUR halen 46 fabrikada üretim yapıyor. Türkiye'de yılda, 1 milyon-1,2 milyon ton yaş ?ay yaprağı üretiliyor.