Güncelleme Tarihi:
2. Kolordu Komutanlığının ev sahipliğinde yapılan törene, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winstons Peters, Avustralya Savunma Bakanı Joel Fitzgibbon, Yeni Zellanda Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Graham Lintott, Avusturalya Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Geoff Shepherd, İngiltere Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Jonathan Band, Çanakkale Valisi Orhan Kırlı, TSK 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Ko?man ile savaşa katılan diğer ülkelerin temsilcileri katıldı.
Çanakkale Şehitler Anıtı'na Türkiye, Yeni Zelanda, Avustralya, İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya, Hindistan, Güney Afrika, İrlanda, Pakistan ve Bangladeş adına ?elenkler konulduktan sonra, saygı duruşunda bulunuldu. Bu sırada, bir manga tarafından ü? el saygı atışı yapıldı.
"T?RK ULUSUNUN YENİDEN DOĞUŞUNUN MİHENK TAŞI, ÇANAKKALE"
?lkelerin milli marşlarının ?alındığı ve bayraklarının göndere ?ekildiği törende, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşan Hava Savunma Binbaşı Bilgin Demir, Türk ulusunun hayatları pahasına ödediği bedelin, yeniden doğuşun mihenk taşı Çanakkale olduğunu söyledi.
93 yıl önce zamanın en gü?lü donanmasına sahip itilaf gü?lerinin, Osmanlının şah damarına, Çanakkale Boğazını denizden ge?meye ?alıştıklarını belirten Demir, "ancak Türk'ün iman dolu göğsünde par?alanan donanma toplarının mermilerinin zerre kadar Mehmet?iğin
cesaretini kıramadığını ve itilaf devletlerini başka ?areler aramaya
zorladığını" hatırlattı.
Demir, bu ?areyi yarımadayı karadan ele ge?irmekte bulan itilaf devletlerinin 25 Nisan 1915 sabahı ?elikten bir zırha bürünmüşcesine bu topraklara sahip olmak i?in Gelibolu kıyılarına ?ıktıklarını ifade etti.
İtilaf devletlerinin karşısında kahraman, gözü pek Türk askerini görünce "Neden bu yabancı topraklardayım ve bu kadar insani değeri sinesinde barındıran Mehmet?iğe neden kurşun sıkıyorlar? Gündüz birbirlerine kurşun sıkıp, gece kıt aşları ile mataralarındaki suyun son damlasını paylaşan, karışılıklı siperlerden yiyecek değiş tokuş eden, yaralı düşman askerlerini sırtlayıp karşı cepheye taşıyan, yaralıya, hastaya kurşun sıkmayan, kaybettikleri arkadaşlarına omuz omuza mezar kazan, düşmanken dost olan ulusların savaşıydı Çanakkale" diye sorgulamaya başladıklarını anlatarak şöyle konuştu:
"Belki de bu, dünyanın hi? bir yerinde görülmemiş ve görülmeyecek bir istisna savaştı... Mustafa Kemal önderliğinde direnişe ve ardından tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna uzanacak yolda atılan acılı, fakat umut dolu, kararlı bir adımdı, efsanevi bir direniş mücadelesiydi Çanakkale. İş süngüye dayanınca, artık donanma toplarının, bol paranın hükmünün kalmadığı, savaşın eşit şartlarda oynandığı bir destandı Çanakkale. Yoksulluğun zirvesinde teknolojiye kafa tutan, üzerine yağan mermi sağanağına aldırmadan ölüme koşan, varını yoğunu ortaya koyan yiğitlerin destanı...
İşte cesaretin bu şekilde anıtlaştığı, vatan savunması azminin bayraklaştığı Çanakkale savaşı, millet olarak öz güvenimizi kazandırmış Anzakların ise ulus bilincini filizlendirmiştir. Nereye geldiklerini neden savaştıklarını ve hatta ne uğruna öldüklerini daha bilmeyen milletler bu savaşta Mehmet?iğin haklı mücadelesinin farkına varmış ve ona karşı hi?bir zaman nefret ve kin duyguları besleyememişlerdir.
"CENTİLMENLER SAVAŞI"
Savaş canavarı Gelibolu topraklarında ?ok ?abalamış fakat güzelliği, iyiliği, dostluğu, insan sevgisini yok edememiş, bu savaşın tarihe 'Centilmenler savaşı' olarak ge?mesini engelleyememiştir. Ve nihayetinde hi? bir devletin, hi? bir ordunun, hi? bir silahın, vatan sevgisinden ve mili onurdan daha gü?lü olmadığını, olamayacağını öğretmiştir Çanakkale savaşı"
Demir, bir savaşta kazanılabilecek en büyük ganimetin barış olduğunu anlatarak, bu ganimetin bu topraklarda savaşmış ulusların ?ocuklarına olduğu kadar hi? bir ulusun evladına nasip olmadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Ey üstüne ?öken kör karanlıkları kendi küllerinden yarattığı alevlerle aydınlatan aziz Türk şehitleri! Vatan savunması uğrunda akıttığınız kanlar, bizlere bugünleri sağlamıştır. Ruhlarınızın yüceliği bir ulusun dirilişine şahitlik etmiş, ve geriye büyük bir destan bırakmıştır. Rahat uyuyunuz ve emin olunuz ki bizler, sizlerin sağladığı dostluk ortamını her gün geliştirecek ve dünya barışına katkı sağlamaya devam edeceğiz."