Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: Arşiv
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2019 11:52
“Hafta sonunda Almanya’da en az 3 camiye saldırıda bulunuldu. Berlin’de de. Tanrı evleri ve ibadethaneler bilinçli olarak bu saldırılarda hedef seçildi. Bu, aynı zamanda dini vecibelerin özgür biçimde yerine getirilmesinin insan hakkı olarak yer aldığı özgürlükçü, demokratik temel haklarımıza da saldırıydı. Ama hiç çığlık, feryat, tepki duyulmadı. Saldırılar kaydedildi, ama pazartesi günü yayınlanan gazetelerin manşetleri başka konularla ilgiliydi”...
Evet, bunu yazan bir Türk gazeteci değil.
Göçmen kökenli de değil.
Bu satırlar,
Almanya’da yayınlanan günlük ‘Der Tagesspiegel’ gazetesinde “Camiler yanarken feryatlar-çığlıklar, tepkiler-nerede?” başlığı altındaki bir yorumdan alınmıştır.
Alman bir meslektaşımız yazmıştır.
12 Mart 2018 tarihinde yayınlanan bu yorumda haklı olarak, “Acaba sadece cami oldukları için mi?” feryatların, çığlıkların duyulmadığı, tepkilerin gösterilmediği sorusuna da yer verilmiştir.
“3 kilisenin veya sinagogun kundaklandığını düşünün. Muhtemelen özel yayınlar yapılırdı, büyük röportajlar ve köşe yazıları yayınlanırdı” deniyordu aynı yorumda.
*
Bu hafta başında, Berlin’de yayınlanan günlük B.Z. gazetesinde Berlin Emniyet Müdürü Barbara Slowik ile yapılan bir söyleşi dikkatimi çekti.
“Ben bu kentin her yerinde tek başıma dolaşabiliyorum” diyordu Barbara Slowik.
Ama aynı gün aynı gazetede ‘Shaimaa (16) başörtülü olduğu için şişeyle kafasına vurularak bayıltıldı’ başlıklı bir
haber vardı.
Suriyeli sığınmacı bir ailenin kızı olan Shaimaa (Şeyma), bir kız arkadaşıyla yolda yürürken, karşılarından gelen 24 yaşlarında şişmanca biri ikisine birden, “Pis yabancılar! Başörtülerinizi çıkarın ve benim ülkemden defolun gidin” diye hakaret etmiş.
Shiamaa’nın cep telefonuna sarıldığını görünce de var gücüyle önce yüzüne tokat ve yumruk atmış.
Hızını alamamış olacak ki, sonra da elindeki bira şişesiyle kafasına vurmuş.
Shaimaa bayılıp yere düşerken, saldırgan elini kolunu sallaya sallaya olay yerinden uzaklaşmış.
Hastaneye kaldırılan Shaimaa’nın beyin sarsıntısı geçirdiği saptanmış.
“Ben artık tek başıma okula gitme cesareti gösteremem” diyor Shaimaa.
Babası da, “Ben bundan sonra kızımı yalnız okula göndermem” diyor haklı olarak.
*
Geçen hafta cuma günü Berlin’in Neukölln ilçesinde benzer bir olay yaşandı.
Bir kadın güpe gündüz 12 yaşındaki bir kız çocuğunun başörtüsünü çekip çıkarmak istemiş.
Bir yandan da saçlarını çekerken yabancı düşmanı küfürler ve hakaretler savurmuş.
İçi kan dolu bir enjektörü başörtülü kız çocuğuna saplama girişiminde bulunurken, biber gazı sıkmakla da tehdit etmiş.
Polis olay yerine gelmeden de kayıplara karışmış.
Bir gün sonra da akşama doğru Berlin’in Hellersdorf kesiminde 3 genç, futbol sahasında 12 yaşındaki göçmen kökenli bir çoçuğa, “Yabancı mısın?” diye sormuşlar.
“Evet” yanıtını alınca da önce hakaret etmişler.
Sonra da ikisi çocuğu kollarından tutarken, diğeri yüzüne yumruk atmış.
Saldırgan gençler yere düşen çocuğu tekmeleyip olay yerinden uzaklaşmışlar.
*
Benzer olaylar ve saldırılar her gün Almanya’nın başka kentlerinde de yaşanmaktadır maalesef.
İşte bunları okurken Berlin Emniyet Müdürü Barbara Slowik’in, “Ben bu kentin her yerinde tek başıma dolaşabiliyorum” sözlerini düşündüm.
Kendi kendime de “Acaba!” diye mırıldandım.
Evet, Federal İçişleri, İmar ve Yurt Bakanlığı’nın verilerine göre 2017’de Almanya’da Müslümanlara, camilere ve ibadethanelere en az 950 saldırı düzenlenmiştir.
Bu saldırılarda 33 kişi yaralanmıştır.
Zanlıların çok çok büyük bir bölümü aşırı sağcılardır.
2018 yılının ilk 9 ayında Müslümanlara, cami ve ibadethanelere 578 saldırı düzenlenmiştir.
İslam düşmanı bu saldırılarda en az 40 kişi yaralanmıştır.
Emniyet birimleri, zanlıların hemen hemen hepsinin aşırı sağcı eylemciler olduğundan hareket etmekteler.
İşte bu tehlikeli gelişmeler yalnız Müslümanları değil, hangi dinden olursa olsun sağduyulu herkesi tedirgin etmekte.
Tabii tedirginlik duymak yetmiyor.
Bu ülkede yaşayan sağduyulu herkes, barış içinde birlikte yaşamın korunması için İslam ve Müslüman düşmanlarına karşı seslerini yükseltmeli.
Çığlık atıp, feryat etmeli, tepki göstermeli...