Güncelleme Tarihi:
Osmanlı döneminde "İmaret Camii" olarak bilinen görkemli eser, yıkılmış olan minaresinin siyah granit taş kaplamasından dolayı sonradan Sofyalılar tarafından "Kara Cami" diye adlandırıldı.
Kilise encümeni Hristo Yordanov muhabirine yaptığı açıklamada, ünlü Bulgar yazar İvon Vazov’un da camiyi "sırrı çözülmemiş mimari mucize" olarak nitelendirdiğini anımsattı. Genç Mimar Sinan’ın dehasının kanıtı olarak gösterilen bugünkü "Sveti Sedmoçislenitzi" kilisesinin geçmişini anlatan Yordanov, "Halkımızın bu olağanüstü mimari esere karşı hayranlık ve sevgisi asla değişmemiştir" diye konuştu.
Yordanov’a göre Muhteşem Süleyman, Viyana’ya sefere giderken Sofya’dan geçtiği sırada, "Burada Şarkın havasını verecek büyük ve güzel bir cami görmedim" dedi.
Binanın içinde yer alan bir mermer levhasının yazıtına göre ise Kara Cami, Budapeşte fethi için kilit sayılan 1526 yılında Mohaç muharebesi zaferinin anısına kurduruldu. Bugün bu levha Sofya Arkeoloji Müzesinde saklanıyor. Encümen Hristo Yordanov, "zafer anıtı" olarak kurulan caminin projelendirme ve yapım görevinin Koca Mimar Sinan’a (1489&1587) verildiğini anımsatarak, "Tarihçilere ilginç gelebilir, ancak caminin tarihini anlatan, binanın giriş bölümünde bulunan mermer üzerindeki yazıda Mimar Sinan, Şiroka Lıka köyü doğumlu, Bulgar kökenli Osmanlı yeniçerisi olarak tanımlanıyor" dedi.
Caminin yapımından 100 yıl sonra Sofya’ya gelen gezgin Evliya Çelebi, o dönemde bölge halkı tarafından "İmaret Camii" olarak bilinen "Koca Derviş Mehmet Paşa Camii" ile ilgili şunları yazdı: "Kurşun kaplamalı, yüksek kubbeli, ihtişamlı olan bu caminin iç mekanı son derece geniş ve etkileyicidir. (Bugün hakkında hiçbir tarihi belgenin bulunmadığı) Minaresi yüksek ve simetriktir. Bu aydınlık cami Koca Sinan’ın ustalık eserlerinden biridir. Koca Sinan burada gerçek dehasını göstermiştir."
CAMİDEN KİLİSEYE
Osmanlı&Rus savaşından sonra İmparatorluktan bağımsızlığını ilan eden Bulgaristan’ın başkenti Sofya gittikçe kalabalık bir yerleşim yeri hale elirken, 1896 yılında Belediye Başkanlığı, "Kara Cami"nin yıkılması ve yerine yeni bir kilisenin inşası yönünde karar aldı. Bugünkü adıyla "Sveti Sedmoçislenitzi" kilisesinin hemen arkasında mezarı bulunan dönemin başbakanı Petko Karavelov ise Kara Cami’nin yıkılmasına şiddetle karşı çıktı.
Başbakan olarak tüm yetkisini kullanan Karavelov, "olağanüstü bir anıt" olarak nitelendirdiği Kara Cami ile ilgili çıkarttığı kararnamede şunları yazdı: "Caminin yıkılmasına karşıyım. İstanbul’da camiye dönüştürülen Aya Sofya’ya bakın. Biz de bu değerli ibadet yerini koruyup onu güzel bir kiliseye dönüştürelim.
" Karavelov, "Azıcık bir para yatırırsak caminin güzel binası Bulgaristan’ın hiçbir yerinde görülmemiş bir kiliseye dönüştürülecek ve ibadet yeri olarak kutsallığını koruyabilecek" dedi. Başbakan Karavelov, zamanla yok olmuş bir manastırın üzerine kurulduğuna inanılan caminin yerini alan kilisenin adını da, Slav alfabesinin kurucuları Kiril ve Metodi kardeşler ve bu alfabenin yayma misyonunu taşıyan beş öğrencisinin anısına "hazreti yedili" anlama gelen "Sveti Sedmoçislenitzi" olarak koydu.
Rus ve Bulgar mimar ve ressamları tarafından kiliseye dönüştürülen bina, 25 metrelik kubbeli otantik mimarisini korudu. Kilise olarak 27 Temmuz 1903 tarihinde hizmete açılan bina, Sofya’nın merkezinde, en canlı yerinde mimarisi ve güzelliğiyle kentin en değerli tarihi anıtları arasında yer alıyor. Tarihi eser, 1954 yılında hükümet kararıyla "koruma altındaki tarihi anıt" ilan edildi.