Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2015 00:00
Almanya’da büyük koalisyon ortağı SPD’nin iç politika üzerine yuvarlak masa toplantısı vardı. Bu toplantıya iç politika sözcüleri, içişleri bakanları ve senatörleri, polis sendikası temsilcileri katılıyor. Son toplantının gündemi cihatçılardı.
SPD’nin iç politika uzmanı, Berlin Adalet ve İçişleri eski Senatörü Ehrhart Körting bu konuda hazırladığı çalışmayı toplantıya sundu. Körting’in tezleri şöyle:
Almanya’dan yurtdışında 650 civarında cihatçı var. Bunların yaş ortalaması 30 civarında. Çoğunluğu göçmen kökenli Alman vatandaşı. Yüzde 10’u reşit de
ğil. Aralarında 15 yaş ve üzeri genç kızların sayısı artıyor. Almanya’dan gidenler, internet üzerinden değil, genellikle
imam eğitimi almamış, kendini imam ilan eden kişiler aracılığıyla terör örgütlerine katılıyor. Terör örgütüne katılanların çoğunluğu ailede şiddet görmüş gençler. Radikalleşme cami dışında, özel buluşma yerlerinde, özellikle selefi çevrelerde veya cezaevlerinde oluyor.
RADİKALLEŞMENİN NEDENİ
Radikalleşmeyi kolaylaştıran unsurlar ise şöyle: İkiz kulelere 11 Eylül terör saldırısından sonra İslam üzerine tartışmalar ve Almanya’da eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un, “İslam da Almanya’ya ait” söylemi üzerine eleştiriler, Müslümanlara dışlandıkları hissi verdi. Bu eleştiriler radikalleşme sürecini kolaylaştırdı. Siyasetçilerin oy kaygısıyla burka yasağı gibi kampanyaları da radikalleşmeye katkı sağlıyor.
Körting’in radikalleşmeye karşı önerileri şöyle: Müslümanlar üzerine konuşmak yerine ‘Müslümanlarla konuş’ ilkesini toplumda yaymak. En önemlisi ise camilere sosyal çalışmalarında devletin maddi destek vermesi. Almanya’da İslam cemiyetlerine destek çok yetersiz. Camilerin mali durumu zayıf, aktif yardıma ihtiyaçları var. Müslümanlar için kilise vergisi benzeri bir tarz vergi düşünülebilir. İmamlar Almanya’da yetişmeli.