Güncelleme Tarihi:
PROJENİN startı, Berlin’deki Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nda (HWK) dün akşam (perşembe) düzenlenen bir etkinlikle verildi. Moderatörlüğünü İran kökenli Nina Moghaddam’ın yaptığı etkinlikteki panele katılan, HWK Berlin Bölüm Başkanı Manuela Albrecht, Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF) Mesleki Eğitim ve Öğretim Departmanı Başkanı Dr. Catrin Hannken ile BWK yöneticisi Nihat Sorgeç, kökenlerine ve kültürlerine bakılmaksızın Alman işletmelerin kapılarına meslek eğitimi yapmak isteyen gençlere kapılarını sonuna kadar açmaları çağrısında bulundular. Yıllardır yapılan araştırmalarda göçmen kökenli gençlerin özellikle başörtülü Müslüman genç kızların meslek eğitimi yeri ararken dışlanıp ayrımcılığa uğradıklarının saptandığını hatırlatırken, zaman kaybetmeden bunun son bulmasını istediler.
‘BURAYA KÖK SALMIŞIZ’
Yıllardır ağırlıklı olarak göçmen kökenlilere meslek eğitimi veren BWK Genel Müdürü Nihat Sorgeç, Alman makamların ve politikacıların ayrımcılığın ve dışlamanın engellenmesi için yoğun çaba gösterdiklerini söyledi: “Ama biz de yapılan hatalı ve var olan eksiklikleri daha iyi gündeme getirmeliyiz. Alman işletmelere hem öneri götürüp hem de gerektiğinde onların tutumunu eleştirebilmeliyiz. Alman şirketlerin çoğu, özellikle de küçük şirketler, genelde kendi kültürlerinden gençleri tercih ediyor. Ama artık kendi kültürleri diye bir şey yok. Bizler de artık buraya kök salmışız, bu toplumun bir parçasıyız. Artık göçün kültürel ve ekonomik yönden bir zenginlik olduğu kabullenilmeli ve köken, kültür ayırımı yapmadan meslek eğitimi kapıları herkese açılmalı. Bu projenin temeli, yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Bu araştırmaya göre, bir genç kız aynı notları içeren başvuruyu bir Alman ismiyle bir de Türk ismiyle, bir başörtülü bir de saçları açık fotoğrafıyla gönderiyor. Tabii ki sonuçlar baştan belli. Alman isimli olan başvuruya her yerden olumlu yanıt gelmiş. ‘Gelin başlayın denilmiş’. Türk ismiyle gönderilen başvuruya daha az olumlu yanıt gelmiş. En az yanıt da başörtülü kıza gelmiş. O neredeyse tamamen görmezden gelinmiş. İşte bizim hedefimiz, bu dışlamaları ve ayrımcılığı engellemek.”