Güncelleme Tarihi:
Brüksel’de Bursa Belediyeler Birliği ve Osmangazi Belediyesi’yle Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın ortaklaşa düzenlediği Bursa Günleri kapsamındaki "Yerel ve Ulusal Düzeyde Türkiye-AB İlişkileri" konferansının açılış konuşmasını yapan Bağış, Türkiye’nin AB sürecinin artık sadece Ankara ve İstanbul’da takip edilen, 5 yıldızlı otellerin lobilerinde tartışılan bir konu olmaktan çıktığını anlattı.
Türkiye’de kamuoyunu AB konusunda bilgilendirme çalışmalarıyla ilgili "Bugün artık 81 ilimizde de AB’den sorumlu birer vali yardımcımız var. Onlarla birlikte çalışan yerel yöneticiler, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, oda başkanları ve rektörler var. AB sürecinde oluşturulan uyum, danışma ve yönlendirme komiteleri, iki ayda bir her ilde toplanarak AB fonlarıyla gerçekleştirilen projeleri değerlendiriyor, AB bilinciyle ilgili o ilde atılması gereken adımları tartışıyor ve aldıkları kararları hem İçişleri Bakanımıza hem bize yazılı olarak iletiyor" diyen Bağış, şunları kaydetti:
"Çok enteresandır; AB’nin içinde yaşanan bütün sıkıntılara, Türkiye’ye karşı uygulanan çifte standartlara, vize kuyruklarında yaşanan sıkıntılara, terörle mücadelede beklediğimiz desteği alamamamıza rağmen bugün Türk halkının yüzde 66,5’i hala ülkemizin AB üyeliğine destek veriyor. Başka hiçbir ülkede bu kadar soruna, çıkarılan bu kadar engele rağmen böyle bir destek olmaz. Bizim halkımızın asıl desteklediği Brüksel merkezli bir kulübün üyesi olmak değil. Aslında bizim halkımızın destek verdiği Türkiye’nin demokratikleşme, kalkınma, çağdaşlaşma, şeffaflaşma, ve zenginleşme sürecinin devam etmesi."
Bağış, 52 yıl önce AB üyelik başvurusunda bulunan Türkiye’nin o döneme göre bugün çok farklı bir ülke haline geldiğini belirterek, o zaman 400 dolar olan kişi başına düşen milli gelirin bugün 11 bin doları aştığını, 14 olan üniversite sayısının 156’ya ulaştığını ve o dönemde yıllık 9 milyon dolar turizm gelirine sahip Türkiye’nin geçen yıl 28 milyon turisti ağırlayıp 20 milyar dolardan fazla gelir sağladığını anlattı.
"BURSA AVRUPALILIĞINI KABUL ETTİRMİŞ"
Başmüzakereci Bağış, Bursa gibi güçlü bir sanayiye, tarihi ve kültürel zenginliğe sahip bir kentin Brüksel’de bu tür etkinliklere öncülük etmesinin Türkiye’nin AB sürecine önemli katkı yapacağını vurguladı.
Almanya’nın Hessen eyaletinin, Brüksel temsilciliğinde Bursa’ya ofis sağlama girişimininde bulunmasını değerlendiren Bağış, "Demek ki Bursa Avrupalılığını, Türkiye’nin AB sürecine en temkinli yaklaşan Almanya’nın en önemli bölgelerinden biri olan Hessen’e kabul ettirmiş ve Hessen Bursa’nın ve dolayısıyla Türkiye’nin AB yolunu açmak için bir çaba ortaya koyuyor" dedi.
Slovenya’nın eski Başbakanı ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Dostları Grubu Başkanı Aljz Peterlee de Türkiye’nin AB üyelik sürecinde en büyük engellerden birinin her iki taraftaki ön yargılar olduğunu belirterek, Bursa gibi önemli bir şehrin Brüksel’de bu tür etkinlikler yapmasının çok faydalı olduğunu söyledi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez de Bursa’nın dış ticaretinde AB’nin payının yüzde 75’lere ulaştığını ve ilde faaliyet gösteren yabancı sermayeli 497 şirketin çoğunun AB’den geldiğini kaydederek, Bursa’nın halihazırda AB ile ekonomik entegrasyon sağladığını ifade etti. Sönmez, AB’de mallarımız serbest dolaşırken insanlarımız dolaşamıyor" diyerek bu sorunun artık aşılması gerektiğini vurguladı.