Güncelleme Tarihi:
Burnunuz kaşınıyor, renksiz sulu akıntı oluyor, sık sık hapşırıyor, burnunuz tıkanıyor, koku alamıyor, ciltte döküntü gelişiyor, kaşındırıyor ya da başınız ağrıyorsa mevsim geçişlerinde kendini gösteren polen alerjisinin esiri olabilirsiniz.
Bahar ve erken yaz dönemlerinde görülen alerjiler içinde, ağaç polenleri daha çok mayıs-haziran ayında, çimen polenleri temmuz-ağustos ve yabani ot polenleri ise eylül-ekim aylarında insan hayatını olumsuz etkiliyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cem Özbek, alerjinin hastanın yaşam kalitesini düşüren, iş ve sosyal yaşamda kısıtlamalar getiren bir hastalık olduğunu söyledi.
Bağışıklık sisteminin aslında zararlı olmayan polen veya ev tozu akarı gibi maddeleri zararlı algılayıp bunlara karşı aşırı immün cevap oluşturması sonucu meydana geldiğini ifade eden Özbek, "Bağışıklık sistemi hafızasına yanlışlıkla 'zararlı' olarak kaydedilen bu alerjenle tekrar karşılaşıldığında histamin adı verilen bir salgı üretilerek vücut savunması harekete geçirilir" diye konuştu.
Özbek, alerjen maddeye karşı fazla miktarda üretilen histamin salgısının, kaşıntı, ciltte döküntüler, hapşırma gibi alerjik şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.
Alerjik burun akıntısının toplumun yüzde 25'ini etkileyen kronik bir hastalık olduğunu ve polenlerin de bu şikayetlerin artmasına yol açtığını kaydeden Özbek, "Saman nezlesi, yaz nezlesi veya bahar alerjisi gibi değişik adlarla da bilinen polen alerjisi en sık karşımıza çıkan alerji nedenidir. En sık alerjik şikayetler sulu, katı olmayan burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı ve burun gerisine doğru akıntıdır. Bunların yanı sıra koku almada bozukluk, baş ağrısı, göz altında morluklar ve yorgunluk şikayetleri de sıklıkla bulunmaktadır. Alerjiye bağlı olarak burun tıkanıklığı gelişen kişi, gece rahat nefes alamaz ve sabahları yeterli dinlenememiş olarak kalkar" ifadesini kullandı.
MAYIS VE HAZİRAN AYINDA AĞAÇ POLENLERİNE DİKKAT
Özbek, alerjik burun akıntısının enfeksiyona bağlı nezleden farklı olduğunu, alerjik durumlarda ateş ve kas ağrısı değil halsizlik hissedilebildiğini kaydetti.
Alerjik durumlarda burun akıntısının sulu ve renksiz özellik taşıdığını vurgulayan Özbek, şikayetlerin 10 günden daha uzun süre devam ettiğini, çok sık ve arka arkaya hapşırmayla karşılaşıldığını, burun, göz ve damakta kaşıntı görüldüğünü anlatarak, "Beraberinde astım veya gözlerde konjunktivit de gözlenebilir" dedi.
Ağaç polenlerinin daha çok mayıs-haziran ayında, çimen polenlerinin ise temmuz-ağustos ve yabani ot polenlerinin ise eylül-ekim aylarında sorun oluşturduğuna işaret eden Özbek, polen alerjisi olan kişilerin alerjenden kaçınması gerektiğini vurguladı.
Özbek, şunları kaydetti:
"Ne kadar az alerjenle karşılaşılırsa şikayetler de o derecede az olacaktır. Polenlerle temas ciddi anlamda azaltılmalıdır. Polen alerjisi olan bir kişide aynı zamanda ev tozu akarlarına karşı da alerji bulunuyorsa sadece polenlere karşı alınacak önlemler, şikayetlerde azalma sağlayacak ancak tam olarak geçirmeyecektir. Bu nedenle alerjisi olduğunu düşünenlerin mutlaka alerji testi yaptırması gerekir.
Polen alerjisi olan kişiler, bahar ve erken yaz döneminde ev dışı ve özellikle açık alan gezilerini sınırlandırmalı, kapı ve pencereler kapalı tutularak mümkünse havalandırma sistemleri kullanılmalıdır. Dışarı çıkarken maske ve gözlük takılması faydalı olacaktır. Özellikle rüzgarlı, sıcak, kuru ve güneşli parlak günlerde, sabah saatlerinde havadaki polen miktarı artmakta, yağmurlu günlerde ise azalmaktadır. Eve gelindiğinde giysilerin yatak odasından başka bir yerde değiştirilmesi önemlidir. Duş alınması, vücutta ve özellikle saçlarda biriken polenlerden arınma konusunda yardımcı olur, alerjenle teması azaltır."
ÇEVRE KİRLİLİĞİ ALERJİDE ETKİLİ OLUYOR
Alerjide, tüm ilaçları birden kullanmak yerine, basamak tedavisi denilen ilaçların belirli bir düzene göre kullanılması gerektiğinin altını çizen Özbek, hastanın düzenli takip edilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Özbek, çevre kirliliğinin de bazı alerjenlerde etkili olduğunu ifade ederek, "Özellikle çocuklarda alerjik hastalıkların, astımın ve bronşitin artmasının asıl nedeninin önlenemeyen çevre kirliliği ve doğal olmayan beslenme alışkanlıkları olduğu belirtilmektedir" diye konuştu. (AA)