Bunu yaptığıma pişmanım

Güncelleme Tarihi:

Bunu yaptığıma pişmanım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2010 23:00

Fenerbahçeli eski yönetici Ömer Çavuşoğlu, Galatasaray bayrağı ile verdiği pozdan dolayı oldukça pişman.

Haberin Devamı

Bir kişi de vardır yaptığı bir hareket veya icraat ile takımının sembol ismi olur…

Onda hepsi var…

O, Fenerbahçe’ye adeta tapıyor…

O, Fenerbahçe ile yatıp, Fenerbahçe ile kalkıyor…

O hatta yıllar öncesinde kötü durumda olan takımında taraftarları ‘gaza getirmek’ amacıyla rakibinin bayrağından ‘kolunu’ geçirmiş biri…

Futbol camiasının bir kısmı onu çok iyi tanır…

Bir bölüm ise tanımaz diyemeyeceğim ama davranışlarını tasvip etmediğinden dolayı tanımamazlıktan gelir…

O, bir dönem de Fenerbahçe Kulübü’nde yöneticilik yapan Ömer Çavuşoğlu…

Son olarak da bir televizyon kanalında “Galatasaray, Avrupa’da kiminle oynarsa oynasın rakibi desteklerim” cümlesiyle gündeme gelen Çavuşoğlu ile hissettiği ve yaşadığı her şeyi konuştuk…

Haberin Devamı

Ezeli rakipleri Galatasaray’ın yaptırdığı yeni stattan dolayı hiç mutlu olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, Aziz Yıldırım konusunda bir endişesi olduğunu söyledi…

İşte Ömer Çavuşoğlu’nun uzun süre konuşulacak açıklamaları.

“FATİH TERİM ÇOK ZAMAN BAŞARISIZ OLDU”

- Aykut Kocaman sürekli eleştiriliyor, onun hakkında neler düşünüyorsunuz? Geleceği nasıl olacak?


* Ben yönetimdeyken Aykut, Fenerbahçe’de futbol oynuyordu. Son derece karakterli, efendi biridir. Fakat hocalık karnesinde şu ana kadar çok başarılı bir çizgisi olmamıştır. Eline imkanlı bir İstanbulspor ve Ankaraspor verildi. Bu takımlarda çok başarılı olmamıştır. Fatih Terim ile kıyaslayınca Terim de çalıştırdığı kulüplerde başarılı olamadı. Hatta Fatih Terim çok zaman başarısız olmuştur. Kocaman, geldiği gün kafamda endişeler vardı ve şimdi de devam ediyor. Öncelikle “Takımın oyun tarzını değiştireceğim” iddialarını ortaya attı. Kendi ağzından çıkmamakla beraber iddia edilen o ki Alex’in takımı yavaşlattığı. Ancak kendi ağzından duymadık. İlk başta denemeleri oldu. Alex’siz ve Alex’li. Takımda değişiklikler yaptı. Ancak bunların sonucu hüsran oldu. Şimdi geçen sene oynanan futboldan fazla bir fark yok. Geçen yıl Daum’un takımından tek fark forvet ile sağ-sol açıklar. Onların dışında takım oyununda fark yok. Demek o ki, Fenerbahçe böyle oynamak zorunda. Öyle oynayınca da galibiyetler gelmeye başladı. En büyük hatası Kayseri’ye yedek stopersiz gitmesidir. Bir yere yedek forvetsiz gidebilirsiniz ama yedek stopersiz gidince sıkıntıya düşersiniz. Stoper sakatlanınca hemen değişiklik olur. Bu konuda büyük hata yaptı. Hatalarından ders çıkarırsa ve yeni buluşlar peşinde koşmazsa takım geçen seneye nazaran daha güçlü olur.

“TEK SUÇLU AYKUT KOCAMAN DEĞİL”

- Bu sezon Avrupa’daki başarısızlığın nedeni nedir?


* Bunlar tek eleme usulü yapılan maçlar. Bazı şanssızlıkları kabul etmek de gerekiyor. Bu konuda sadece Aykut Kocaman suçlu değildir. Hem şanssızlığa hem de yönetimin önemli transferleri (Dia ve Niang) geç yapmasından dolayı kaynaklanan şeyler var. Yani tamamen Aykut’u suçlayamayız. Ancak bir takım problemlerin yaratıcısı Aykut Kocaman’dır. Türk takımlarında başarı savunmaya ağırlık vererek yakalanır.

“AZİZ YILDIRIM KONUSUNDA TEK BİR ENDİŞEM VAR”

- Fenerbahçe Yönetimi’nin yaptıklarını başarılı buluyor musunuz?

* Aziz Yıldırım, bence Fenerbahçe’nin uzun yıllardan beri gelen en başarılı başkanıdır. Hem de açık ara başarılıdır. Aziz Yıldırım, Faruk Ilgaz’ın da ötesinde Fenerbahçe’de önemli işler yapmış bir insandır. Sportif başarının ekonominin düzgünlüğünden geleceğini anlamış ve ona göre hareket etmiştir. Fenerbahçe’yi, kimsenin akıl etmeyeceği bir gelir seviyesine ulaştırdı. Benim zamanımda tribünlerden alınan gelir yalnızca ‘personel’ maaşlarına yeterdi. Şimdi ise öyle büyük bir gelir oldu ki kimse inanamadı. Stadın kapasitesini arttırmakla işler bitmedi. Stadın verdiği hizmetler de arttı. Gayet güzel, temiz bir stat yaptı. Çok akıllı sponsorluk anlaşmaları yaptı. Komplekslere kapılmadı. Eskiden Fenerbahçe’ye isim koyalım derken kıyametler kopardı. Şimdi Fenerbahçe Ülker, Fenerbahçe Acıbadem gibi isimler alındı. Takımları mükemmel şekilde büyüttü. İlk başlarda sportif olarak çok acemiydi. Ancak sonra onun heyeti transferleri ve diğer işleri çok akıllı bir şekilde yapmaya başladı. Bu bakımdan Aziz Yıldırım’ı kutluyorum. Tek bir endişem var. Acaba bu kadar yıllık gayretli çalışma ona bıkkınlık verir mi? Tek endişem o. Birkaç sene içinde bir nöbet değişimi gerekebilir.

“FENERBAHÇE – GALATASARAY MAÇLARI 3 NETİCELİDİR: 2-0, 4-0, 6-0”

Ali Can Yaycılı'nın röportajı
hurriyet.com.tr



- Bir çok Galatasaraylı sizi, sarı-kırmızılı takımın bayrağı ile verdiğiniz pozdan dolayı sevmiyor. O fotoğraf olayı nasıl oldu?

* Bir Fenerbahçeli veya bir Galatasaraylı hiçbir zaman rakip takımından haz etmez. Takım başarısı konusuna. Bu iki takımın Beşiktaş ile fazla münasebeti yoktur. Beşiktaş rekabete sonradan dahil olmuştur. Eskiden Cuma günü tatilken Fenerbahçe ve Galatasaray o gün oynardı. Beşiktaş ise Pazar Ligi’nde oynardı. Yani 2. kümede oynuyordu. Uzun süre çaba harcadırlar Cuma Ligi’ne geçmek için. Kabul etmek istemediler ama daha sonra aldılar. Yani arada açık bir fark var. Ben Galatasaray’a karşı hiç sempati duymadım. Türkiye’de ilk olarak Galatasaray, Avrupa takımı ile oynadığında rakibi tuttuğumu belirttim. Şimdi yavaş yavaş benden sonra bunu söylemeye başladılar. Doğrusu da budur. Ben 1993‘de yöneticilik yaparken Fenerbahçe çok sıkıntılıydı. Güven Sazak zamanında çalıştım. Ali Şen zamanında da yaptım yöneticilik. Ali Şen’den sonra gelenler Fenerbahçe’ye zor zamanlar yaşatmıştır. Komik bir durumdaydı Fenerbahçe medyanın ortasında. Yöneticiler birbirleri ile kavga ederlerdi. Bu arada Galatasaray ise Alp Yalman başkanlığında ciddi hamleler yaptı. O sene Manchester ile berabere kalarak onları geçtiler. Yani hamleler müthişti. Bu bir Fenerbahçeli olarak beni rahatsız ediyordu. Sportif başarı taraftarın artması demek, gelir kaynaklarının artması demektir. O zaman ben uzunca bir süre Galatasaray’a mücadele etme hevesi duydum. Kendimi mecbur hissettim. Fenerbahçelilerin bayrağı haline geldim. Bir gazeteci arkadaşım bir röportaj yaptı. “Sadece Fenerbahçe dergisinde yayınlanmak üzer bu Galatasaray bayrağı ile bir şey yapar mısın?” dedi. Ben de bayrağı yırtmadım ama bayraktan kol geçirdim. Bana söz vermişti “Sadece dergide olacak” diye. Ancak öyle olmadı. Daha dergi çıkmadan bir gazetede bu resim çıktı. Tabii ben mahcup oldum. Bu da Fenerbahçe’ye sembol oldu. Çünkü Fenerbahçeliler ezilmişlik duygusu içindeydiler. O zaman sadece Oğuz, Aykut var. Onlar da alışılmış kişiler, son demleri. Hatta ben o zamanlar “Fenerbahçe - Galatasaray maçları 3 neticelidir. 1-0, 2-0, ve 3-0” diyordum. Şimdi ise “2-0, 4-0, ve 6-0” diyorum. Bunlar bilinçli yapılmış şeylerdir. “Fenerbahçe – Galatasaray maçında kime güveniyorsunuz” derlerdi. Bende “Hayrettin” derdim. Yıllar sonra uçakta gördüm onu. Yanıma geldi. Biraz da çekindim aslında. Ancak çok efendi, terbiyeli bir çocuk. Geldi ve dedi ki: “ Ağabey sana bir şey söyleyeceğim. Senin o söylediklerin benim moralimi o kadar bozuyordu ki. Fenerbahçe her şut çektiğinde acaba yanlış gol yiyecek miyim diye düşünürdüm ve yerdim” dedi. Şimdi böyle şeyler yapmama gerek yok. Fenerbahçe almış başını gitmiş. Gerek ekonomik, gerek sportif olarak çok başarılı. Sporun her konumunda Fenerbahçe liderliğe çıkmıştır. O nedenle bunlara ihtiyacımız yok.

“GALATASARAY STAT YAPTIRIYOR, BEN HİÇ MUTLU DEĞİLİM”

- Galatasaray’ın merakla beklenen TT Arena Stadı için neler söyleyeceksiniz?

* Bu statla büyük bir ivme kazanılacak. Stat gelirleri artacak. Taraftar o stada gitmek için heveslenecek ve gidecektir. Daha görkemli maçlar izleme fırsatı bulunacak. Bu Galatasaray’a büyük bir faydadır. Bence Özhan Canaydın, çok akıllı bir şey yapmıştır. Ondan öncekiler hep bir şeyler düşündü ama bir türlü yapamadı. Bir kere Sami Yen’in yerine belediye, stat yapılmasına izin vermiyor. Çünkü orası daha büyük bir stat yapmaya müsait değil. Canaydın bir deneme yaptı. Olimpiyat Stadı’na geçti. Ancak hata yaptığını anladı. Sonra Seyrantepe arazisini buldu. Sıkı bir pazarlık sonunda o stadı yaptırdı. Ali Sami Yen, Galatasaray’ın değil. Aynen Şükrü Saraçoğlu’nun Fenerbahçe’nin olmadığı gibi. Saraçoğlu yenilenirken Fenerbahçe, stadı devretti. Fenerbahçe’de şimdi üst kullanım hakkı var. Sonuçta da bu TTArena Stadı yapılıyor. Sonuçta ben hiç mutlu değilim. Çünkü aynı kapasitede oluyor Fenerbahçe ile. Ulaşım fena değil. Biraz ulaşım kötü olsaydı Abdi İpekçi gibi o zaman yürümezdi bu iş. Yine de Fenerbahçe Stadı’nda konum açısından kötü ama Galatasaray için büyük bir gelir kapısı. Stadın üstünün kapanması hayal. Galatasaray o çatı parasını verene kadar bir oyuncu transfer etmeyi tercih edebilir.

“HİÇ PİŞMAN OLMADIM”

- Galatasaray hakkında yaptığınız açıklamalardan hiç pişmanlık duyduğunuz oldu mu?

* Sadece bu bayrak olayı biraz pişman etti beni ama onun dışında hiç pişman olmadım. Çünkü bunlar fevri bir şey değil. Düşünülerek yapılmış şeylerdi. Heyecan anında yapılmadı bunlar. Mesela Ali Tanrıyar “Galatasaraylı olmayan ölsün” dedi. Bu fevri bir davranıştı. Ben hiçbir şeyi düşünmeden yapmam. Bunların hepsi de az – çok iz bırakmıştır.

“HAKAN ŞÜKÜR KEŞKE FENERBAHÇE’DE OYNASAYDI”


- “Keşke Fenerbahçe’de olsaydı” dediğiniz biri var mı?

* Eskiden beri bir tek “Hakan Şükür Fenerbahçe’de oynasaydı” derdim. Hakan, çok önemli bir futbolcuydu. Tam da benim zamanımda patlamıştı. Çok başarılı biriydi. Uzun yıllar da çok başarılı oldu. Fenerbahçe’de forvet 4 tane var. Hepsi gol kralı. 2’si Türkiye, 1’i Fransa biri de İspanya. Bunun dışında Milan Baros çok enteresan bir adam. Ancak Niang ondan daha mücadeleci. Alex’in yerine Türkiye’de alacak adam yok. Kimine göre Alex, kimine göre de Hagi Türkiye’ye gelmiş en iyi oyuncudur. Bence de onlar en iyi oyunculardır. Sağ sol kanatta Stoch ve Dia var. Öbür takımlarda böyle bir adam yok. Geçen sene olsa Keita derdim ama yok. Emre klas olarak üst düzey. Onun yanında belki Fink olabilirdi. Galatasaray’da öyle biri yok. Sağ bek çok iyi. Santos aslında enteresan biri. İyi oyuncu. Yobo çok iyi. Lugano ise süper bir adam. Herkes der ki “Arda olsun”. Arda başarılı. Ancak Fenerbahçe’de olur muydu bilemem. Çok yetenekli bir oyuncu. Fenerbahçeliler’in dışında beğendiğim oyuncu Arda Turan’dır. Volkan Demirel ise Türkiye’nin en iyi kalecisidir. Fenerbahçe’nin kadrosu Türkiye’nin en iyisi. Ancak iyi bir Lincoln’ün olmasını isterdim. Çünkü Lincoln, tavan yaptığı zaman Alex’ten bile daha iyiydi.

- Milli Takımımızın Almanya maçını nasıl değerlendiriyorsunuz?

* Almanya, Dünya Şampiyonası’nda 3. oldu. Bir çok önemli takımı yendiler. Almanya’nın Türkiye’yi yenmesi çok doğal bir olay. Ancak kadro benim hoşuma gitmedi. Kendi takımında yer bulmayan oyuncular vardı. Tuncay, Türkiye’de çok başarılıydı. İngiltere’de köreliyor. Tuncay eski Tuncay değil. Semih sakat mı değil mi belli değil. Henüz hazır değil. Sabri sol kanatta oynadı. Onun yerine İsmail Köybaşı olabilirdi. Çok iyi bir oyuncu. İbrahim Üzülmez iyi oyuncu ama bu takım 2012’ye hazırlanıyorsa onunla olmaz. Özer’in Fenerbahçe’de yeri yok. Oyun tecrübesi yok. Emre, Fenerbahçe’de formda, burada da formda. Gökhan bile iyi değildi. Burada endişelenen şey şu: Bu takımın tertibini Oğuz mu yapıyor, Hiddink mi yapıyor orada bir soru işareti ortaya çıkıyor. Ancak Oğuz yapıyorsa bazen hisleriyle yaptığını söyleyebilirim. Oğuz ile Aykut çok yakın arkadaştır. Aykut, Oğuz’un akıl hocasıdır ve Aykut bazı şeyleri fısıldamış olabilir. Tabii bu bir dedikodu. Şimdi mesela İbrahim Toraman neden kadroda yok? Başarılı bir stoper. Ömer Erdoğan iyi oyuncu ama 2012’ye yetişemeyebilir. Mehmet Topuz neden oynamasın. Kazım var sağ kanat için. Madem takımlarında oynamayanları alıyorsun Kazım’ı da al o zaman.

- Fenerbahçe ile ilgili unutamadığınız ilginç bir anınızı anlatır mısınız?

* Ali Şen başkanlığında Yönetim Kurulu toplandı. Ali Şen konuşmaya başladı. Ben “ Biliyorum başkan ne karar aldığımızı”. Şaşırdı. “Ben sabah gelirken gazete aldım orada yazıyordu” dedim. Ali Şen her zaman kararı alır, gazetecilere söylerdi. Sonra da gelir o kararı bize onaylatırdı.

Haberin Devamı

YARIN: ABDURRAHİM ALBAYRAK

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!