Güncelleme Tarihi:
Yalnız şu ‘Bizim Almanları’ mı?
Değil....
Şu ‘Bizim Avrupalıları’ da anlamak kolay değil.
Hem de hiç kolay değil.
Hatta zor.
Zaman zaman ise imkansız.
İşte bunun en son örneğini geçen hafta Belçika’da yaşadık.
Belçika’da düyaya gelmiş, tüm sosyalizasyonunu Belçika’da almış, üniversiteyi Belçika’da bitirmiş, politikaya Belçika’da atılmış, muhafazakar Demokrat Hümanist Merkez’den (CDH) tercihli oylarla Brüksel bölgesinden milletvekili seçilmiş Türk kökenli, başörtülü genç bir parlamenter.
Adı Mahinur Özdemir.
Partisi CDH, 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanınmasını karara bağlıyor.
Mahinur Özdemir, buna “Hayır” diyor.
Destek vermiyor.
CDH yönetimi, Mahinur Özdemir’e tutumunu değiştirmesi için baskı yapıyor.
Hatta partiden ihraç tehdidinde bulunuyor.
Mahinur Özdemir tutumunu değiştirmiyor.
CDH yönetimi de Mahinur Özdemir’i partiden ihraç ediyor.
* * *
Evet, işte ismi hem ‘hümanist’ hem de ‘demokrat’ olan bir parti.
Hem de Belçika’nın Frankofon bölümünde.
Yani deomkarasi tohumlarının atıldığı Fransız Devrimi’nin etkili olması gereken bölgede.
Yani ‘Liberte, Egalite, Fraternite’ (Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik) ilkelerinin büyük harflerle yazıldığı topraklarda.
Yani ‘düşünceyi ifade özgürlüğü’nün büyük harflerle yazıldığı topraklarda.
* * *
Benzer bir gelişmeye geçen yıl Hollanda’da tanık olmuştuk.
Hollanda’da iktidar ortağı ‘İşçi Partisi’ (PvdA), ülkedeki bazı Türk kuruluşlarının ‘şeffaf olmadıkları ve uyumu engelledikleri’ yönündeki iddialarının üzerine gidilmesi için ikinci bir araştırma yapılmasını karar bağlamıştı.
PdvA’lı Türk kökenli milletvekilleri Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu, partilerinin bu tutumuna tepki göstermişti.
Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu, sözkonusu kuruluşlarla ilgili olarak zaten ilgili birimlerin araştırma yaptıklarını ve bu kuruluşların ülkede geçerli yasalar çerçevesinde faaliyet gösterdiklerinin saptandığına dikkat çekerek, yeni bir araştırmaya, soruşturmaya gerek olmadığının altını çizmişlerdi.
Ancak PdvA yönetimi katı tutumunu sürdürmüştü.
Türk kökenli milletvekilleri de...
Evet, yönetimin kararını desteklemedikleri için Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu, partiden ihraç edilmişti.
* * *
Evet, işte Avrupa’nın göbeğinde iki Avrupa ülke.
Demokrasinin büyük harflerle yazıldığı iki Avrupa ülkesi.
Özgürlüklerin büyük harflerle yazıldığı iki Avrupa ülkesi.
Düşünceyi ifade özgürlüğünün büyük harflerle yazıldığı iki Avrupa ülkesi.
Irkçı söylemlerin bile düşünceyi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği iki Avrupa ülkesi.
‘Medeniyetler Projesi’ olarak nitelenen Avrupa Birliği (AB) üyesi iki Avrupa ülkesi.
Evet, işlerine gelince demokrat...
İşlerine gelince özgürlükçü...
İşlerine gelince hümanist...
İşlerine gelmeyince sansürcü...
Bu mu özgür Avrupa?
Bunlar mı özgürlükçü Avrupalı?
İşte bu yüzden zaman zaman şu ‘Bizim Avrupalıları’ anlamak imkansız.