Güncelleme Tarihi:
AYNI zamanda ECB Yönetim Konseyi Üyesi de olan Weidmann, Almanya’nın etkili gazetelerinden Rheinische Post’a verdiği röportajda, ECB’nin, fiyat istikrarını sağlama görevi daha yüksek faizleri gerektirmesi durumunda kamu borçlanma maliyetlerini dikkate almayacağını söyledi. Weidmann, “(Euro Bölgesi’ndeki) Hükümetlerin bir faiz artırımına hazırlanmaları ve borç yüklerini kolaylıkla taşıyacaklarını sanmamaları kendi çıkarlarına olur” ifadesini kullandı.
Bu arada, ECB, 10 Aralık’ta, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini sıfır, mevduat faizini yüzde eksi 0.50 ve marjinal fonlama faizi de yüzde 0.25’te sabit tutarken, Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nın (PEPP) toplam büyüklüğünü 500 milyar euro artırarak 1.85 trilyon euroya yükseltmişti. ECB, faiz oranlarını, enflasyon görünümü yüzde 2 hedefine yeterince yaklaşana kadar düşük kalacağı mesajı da vererek, döviz kuruna ilişkin gelişmelerinin yakından izleneceğini vurgulamıştı. ECB’nin faiz oranlarını çok düşük seviyede tutmasının, kamunun, hane halkının ve şirketlerin çok düşük maliyetle borçlanabilmesinin yolunu açtığı ve euro Bölgesi ekonomilerine Kovid-19 krizinde yardımcı olduğu değerlendiriliyor.
Kovid-19 krizinde hükümetlerin teşvikler için borçlanması kamu borcunun GSYH’ye oranını artırırken, 2020’de Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomileri olan Almanya’da bu oranın yaklaşık yüzde 74, Fransa’da yüzde 116 ve İtalya’da yüzde 160 olması bekleniyor.