Güncelleme Tarihi:
FIFA kokartlı hakem Bülent Yıldırım, “Futbol ailesinin unsurları olarak birbirimize saygı ve tolerans seviyemizi yükseltmemiz gerekiyor. Tek eksiğimiz o olabilir. Bunları aşmanın yolu da karşılıklı güven ve saygının pekiştirilmesidir” dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından Antalya'da düzenlenen üst klasman hakem ara seminerine katılan Bülent Yıldırım, yaptığı açıklamada, UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg'in “2012 yılının Türk hakemliğinin altın yılı olduğu” görüşüne kendisinin de katıldığını belirtti.
Özellikle uluslararası arenadaki başarılara bakıldığında Türk hakemlerinin inanılmaz bir ivme yakaladığını vurgulayan Yıldırım, Cüneyt Çakır'ın Avrupa Şampiyonası'ndaki üstün başarısı, Dünya Kulüplerarası Şampiyonası finalini yönetmiş olması, Şampiyonlar Ligi ve UEFA'da yönettiği üst düzey maçlardan dolayı gurur duyduğunu dile getirdi.
Gerek müsabaka kalitesi gerekse maç adedi olarak yakalanan güzel bir ivme söz konusu olduğunu belirten Yıldırım, “Bize düşen bunu pekiştirmek, bu çizgiyi korumak, bunun üzerine çıkmaktır. Bunun gayreti içindeyiz” diye konuştu.
Türkiye liglerine bakıldığında Türk hakemlerinin performanslarının çok üst düzeyde olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğini kaydeden Yıldırım, kamuoyu ve medyada zaman zaman eleştirilerin dozajının arttığını, ancak müsabaka sayılarına bakıldığında Türk hakemlerinin başarılı olduğunu düşündüğünü vurguladı.
“Futbol ailesinin unsurları olarak birbirimize saygı ve tolerans seviyemizi yükseltmemiz gerekiyor. Tek eksiğimiz o olabilir. Bunları aşmanın yolu da karşılıklı güven ve saygının pekiştirilmesidir” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
“Yurt dışındaki kurumlarda futbol ailesinin mensupları olarak birbirlerine gerek saha içinde gerek saha dışında saygı ve tolerans seviyesi daha yüksek. Başka bir fark yok. Biz bunu biraz eğitimle, biraz mental gelişimle aşabilirsek Türk futbolunun potansiyelinin yüksek olduğu aşikar. 2012 Türk hakemlerinin yılı oldu gibi görülüyor, uluslararası anlamda bu böyle. Umarım 2013 ve daha ileriki yıllarda yakalanan seviyeyi yukarılara çıkarırız. Tüm gayretimiz bunun için.”
Türk hakemlerinin eğitimleri Avrupa standardında
Yıldırım, TFF, UEFA ve hakem konvansiyonu ile yapılan antlaşmadan sonra bütün eğitimler, atletik testler, fiziksel performansların ölçümünde her şeyin Avrupa standartlarında olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Gururla söyleyebilirizki Avrupa'nın üzerinde olduğumuz alanlar daha fazla. Bu da eğitimlerin içeriğini ve niteliğini biraz daha genişletiyor. Daha çok emek veriyoruz, eğitimlerimizin arası daha uzun oluyor. Bunların yansımalarını uluslararası alanda alıyoruz. Esas olan; bilen bilmeyen herkesin yorum yapması değil, herkesin yorum yapabilecek olgunluğa gelmesidir. Eleştiriler o zaman daha seviyeli yapılacaktır.”
Aldatmaya yönelik hareketlerin dünyanın her tarafında olduğuna değinen Yıldırım, önemli olanın futbolcudan, hakemden ve yönetimsel süreçten kaynaklanan hatayı en aza indirmek olduğunu, ancak bu sayede hep birlikte geminin yürütebileceğini, Türk futbolunun hak ettiği noktaya gelebileceğini belirtti.
Türk futbolunun gelir getirme bakımından dünyada 7'nci sırada olduğunu, ancak FİFA sıralamasında biraz daha altlarda bulunduğunu ifade eden Yıldırım, gelir oluşturmayla performans arasındaki dengesizliğin ancak orta ve uzun dönemde çözülebileceğini söyledi. Yıldırım, “Bunu çözdüğümüz zaman Türk futbolu Avrupa'da ve dünyada çok saygın bir marka olacaktır” dedi.
Yıldırım, her insanın yaptığı işteki performansıyla ilgili iç muhasebe yaptığını, bu muhasebe ne kadar sağlıklı yapılabilirse performansındaki gelişimin bununla doğru orantılı olarak artacağını dile getirerek, yanlışları en aza indirgeyip, yapılan yanlışlardan ders çıkararak aynı yanlışı tekrar etmeden standart kararlar verebilmek için gayret gösterdiklerini ifade etti.