'Bugün yaşasalardı...'

İzmir'de Türk ve Yunan yakınlaşması adına çok önemli bir adım daha atılıyor. 11 yıl önce başlayan Türk-Yunan medya yakınlaşması artık ortak bir cemiyet kurmaya kadar ilerliyor.

6'ncı Türk-Yunan Medya Konferansı'nın açılışında müthiş bir işbirliği havası hakim. Bu açılış konuşmalarına da yansıdı. Toplantının koordinatörlülüğüne üstlenen Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de Yunan muadili Panagiotis Koliopanos da konuşmasında Ege'deki barıştan ve 11 yıldır süren Türk-Yunan medya yakınlaşmasının artık bir cemiyet haline getirilmesinden, kurumsallaştırılmasından bahsettiler.

VİZE MÜJDESİ

Toplantıya işbirliği havası o kadar hakimdi ki bir dönem Türkiye'ye karşı en sert politikaları izleyen Yunan siyasetçi, o günün Yunanistan Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos ise konuşmasında dostluğun, iki halkın birbirini tanıması gereğinden söz etti. Hatta Pangolos bir de vize müjdesi verdi. Yeşil pasaportlu Türk vatandaşlarına verilen Yunanistan'a vizesiz giriş hakkının yıl sonuna kadar normal pasaport taşıyan Türklere de sağlanabileceğini söyledi.

Pangalos, "Bu yıl sonuna kadar vize konusunda sınırlarda daha büyük kolaylıkların olacağına inanıyorum. Almanya ve Fransa kara sınırlarında Şengen'den önce böyle düzenlemeler yaptılar. Biz de bunun için çalışıyoruz. Bir sistem bulmaya çalışıyoruz. Kısa süreli de olsa daha serbest, vize olmadan ziyaret imkanı tanımayı amaçlıyoruz" dedi.

PANGALOS BUNU DA YAPTI

Daha önce Dışişleri Bakanı iken Türkiye'ye çok sert çıkışlarda bulunan Pangalos eski günleri hatırlatan cümleler de kullandı.

Kendinden önce konuşan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye-Yunanistan arasındaki yakınlaşmaları sayarken, Atatürk-Venizelos yakınlaşmasının altını çizmişti. Pangalos ise, "Atatürk ve Venizelos bugün yaşasaydı belki de bu yakınlaşma olmayacaktı" mesajını verdi. Atatürk-Venizelos döneminde kıta sahanlığı ve Kıbrıs sorunlarının olmadığının altını çizen Başbakan Yardımcısı Pangalos, "İlişkilerimizde Atatürk-Venizelos döneminde olmayan iki unsur var. Onların döneminde kıta sahanlığı mefhumu yoktu. O dönemki teknolojiler, denizin altını arayıp doğal zenginlikleri çıkaracak düzeyde değildi. Bugün bizim en büyük sorunumuz kıta sahanlığıdır. İkinci unsur ise Kıbrıs'tır. O zaman Kıbrıs bir İngiliz sömürgesiydi. Orada oturan Türk ve Yunanlar İngiliz yönetimi altında olmaktan çok memnundular. O dönem başka bir dönemdi" dedi.

Pagalos, Türk ve Yunan yakınlaşması konusunda ekonomik işbirliğinin ön plana çekilmesi ve ilişkilerin bu yönde geliştirilmesi gerektiğini söyledi.