Güncelleme Tarihi:
BU son yasama döneminde en başından beri vatandaşlık yasasının öncülerinden biri olan SPD Berlin milletvekili Hakan Demir, yasayı Hürriyet’e değerlendirdi. Demir, “Bugün çok mutluyum. Seçmenlerimize uzun yıllardır verdiğimiz bir sözü tutmanın mutluluğun yaşıyorum. Bildiğiniz gibi çok uzun bir süreç. Çok uzun tartışmalara dayanıyor. Ama son iki yıl içinde yoğun çalışmalarımızın sonucunda bu yasayı geçirmeyi başardık. Benim için gurur verici bir gün” dedi. Yasanın federal Meclis’te oylaması öncesinde milletvekilleri görüşlerini belirtti. Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabalı-Radovan konuşmasında, bu yasayla birlikte Almanya’nın çağa uygun modern bir vatandaşlık yasasına kavuşacağını söyledi.
‘DEMOKRASİMİZİ DE GÜÇLENDİRECEĞİZ’
SPD milletvekili Gülistan Yüksel de oylama öncesinde Meclis’te yaptığı konuşmada, “Bugün en nihayetinde vatandaşlık yasamızı modernleştiriyoruz, bununla birlikte sadece toplumun birlikteliğini değil aynı zamanda demokrasimizi de güçlendireceğiz. Bu özellikle şu dönemde çok önemli. Demokrasi kendiliğinden olmuyor. Yaşanması ve korunması gerekiyor. Ülkemizde Alman vatandaşlığı bulunmayan 10 milyon insan var. Bunların yarısından fazlası 10 yıldan fazla bir süredir bu ülkede yaşıyor. Ülkemizin refahına katkı sağlıyor. Vergi ödüyor. Bu insanların tüm yükümlülükleri ve haklarıyla beraber ülkemizin vatandaşı olmasından mutlu olmalıyız” dedi.
AfD’NİN ZORLA GÖÇÜ PLANLADIĞI BİR DÖNEMDE...
Yeşiller milletvekili Canan Bayram da konuşmasında “Bu ırkçı AfD’nin faşizanca zorla göçü planladığı bir dönemde bu yasayı şimdi çıkarıyor olmamız çok anlamlı. Biz iktidar ortakları olarak herkesin eşit haklara sahip olduğu açık bir toplumdan yanayız” dedi. Bu ülkeye dahil olmak isteyen herkesin nereden gelirse gelsin buranın parçası olabileceğini kaydeden Bayram, çoklu vatandaşlıkla önemli bir bariyerin aşıldığını belirtti.
* Vatandaşlığa geçiş süresi kısaltılıyor. Buna göre, geçerli yasadaki sekiz yıl yerine beş yıllık bir ikamet süresinden sonra Alman vatandaşlığına geçmek mümkün olacak. Hatta özel entegrasyon başarıları durumunda üç yıl sonra bile Alman vatandaşlığına başvurulabilecek.
* Özellikle Almanya’da yaşayan Türk toplumunu yakından ilgilendiren gelişme ise çoklu vatandaşlığa imkân tanınması. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Alman vatandaşlığına geçecek bir kişi Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kalmayacak. Aynı şekilde önceki dönemde Alman vatandaşlığına geçtikten sonra Türk vatandaşlığını kaybedenler de yeniden Türk vatandaşı olabilecek.
* Yabancı bir ebeveynin çocuğunun Almanya’da doğum yoluyla otomatik olarak Alman vatandaşlığına geçmesi için gerekli olan ebeveynlerden birinin Almanya’da ikamet süresi de sekiz yıldan beş yıla indirilecek. Çocuklar için opsiyon düzenlemesi tamamen kaldırılacak. Ancak vatandaşlığa kabul için bir ön koşul getirildi. Alman vatandaşı olacaklar Anayasa’nın özgür demokratik temel düzenine bağlı olduklarını beyan edecekler. Yani ‘Yahudi karşıtı, ırkçı veya diğer insanlık dışı eylemlerin’ Anayasa’nın insan onuru güvencesiyle bağdaşmadığını ve özgür demokratik temel düzenini ihlal ettiğini açık hale getirecek.
* Yasa tasarısı ayrıca vatandaşlığı veren kurumların, başvuran kişinin Yahudi karşıtı, ırkçı ya da diğer insanlık dışı nedenlere dayanan cezai mahkûmiyetleri olup olmadığını savcılıklardan öğrenebilmesine olanak tanıyor.
* Ayrıca çok eşli evlilik durumunda ya da kişinin Anayasa’da belirtilen kadın ve erkek eşitliğini göz ardı ettiğinin belli olması halinde vatandaşlığa geçişi kabul edilmeyecek.
* En önemli konulardan biri ise başvuru sahibinin kendi geçimini sağlıyor olması. Sosyal yardım veya iş arayanlar için verilen ‘İşsizlik Parası’ adındaki temel yardım alanlar vatandaşlığa kabul edilmeyecek. Ancak bu konuda istisna da uygulancak. Buna göre son iki yıl içinde en az 20 ay tam zamanlı bir işte çalışmış olan kişiler ve tam zamanlı çalışan bir kişi ve bir çocukla birlikte bir aile içinde yaşayan kişiler de diğer şartları yerine getirmesi durumunda Alman vatandaşlığına geçebilecek.
* 1974’ten önce Federal Almanya Cumhuriyeti’ne veya 1990’dan önce eski Doğu Almanya’ya giriş yapmış olan misafir işçiler ve sözleşmeli işçiler için de istisnalar getiriliyor.
* Yasa tasarısına göre, misafir işçiler ve sözleşmeli işçiler vatandaşlığa kabul sınavına girmek zorunda değil. Bu durumda olanların sadece sözlü olarak Almanca dil becerilerini kanıtlamaları yeterli olacak.