Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın çeşitli kesimlerinde ‘Omikron’ varyantı tespit edildiği halde, kısıtlamalarla ilgili olarak politikacılar arasında inanılmaz bir görüş ayrılığı yaşanıyor.
Bazı eyalet başbakanları, ülke genelinde ortak kısıtlamalar uygulanmasını savunuyor.
Bazıları aşı karşıtlarına katı kısıtlamalardan yana.
Bazıları belirli bir süre tam kapanmadan yana.
Bazı eyalet başbakanları ise sadece vaka sayısının çok yüksek olduğu bölgelerde katı kısıtlamalara gidilmesini istiyor.
Yani Almanya’yı yönetenlerin kafaları karışık.
Tabii bizlerin kafalarını da karıştırıyorlar.
Bir yerde yine ‘eski Almanya’ya’ döndük.
Önce ortaya bir sorun getirilir...
Haftalarca tartışılır...
Sonra bir ‘uzmanlar komisyonu’ oluşturulur...
Detaylı raporlar hazırlanır...
Ama görüş birliği sağlanamadığı için tekrar başa dönülür...
Ve sıfırdan yeniden başlanır...
Bu çok tehlikeli bir gelişmedir.
Bu tedirgin edici bir gelişmedir.
REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
Kovid-19’dan Almanya’da şimdiye kadar 101 binden fazla insan yaşamını yitirdi.
Vaka sayıları son günlerde rekor düzeye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ülkede yaşayan herkese “Ne olur, gönüllü olarak mümkün mertebe başkalarıyla bir araya gelmeyi, buluşmayı minimuma indirin!” çağrısında bulunuyor.
“Okulların tekrar kapanmasına meydan vermemek için kurallara uymaya özen gösterin” diyor.
“Bu ölümcül hastalıktan korunmak kendi elimizde, sizden bir kez daha aşı olmanızı rica ediyorum” diyor.
Başbakan Angela Merkel de öyle.
“Ne olur evde kalın” diyor.
Almanya’nın başbakanlığına soyunan SPD’li Olaf Scholz da “Önümüzde tedirgin edici tehlikeli günler var” uyarısında bulunuyor.
Ama bakıyorum sokakta da, markette de, mağazalarda da, çeşitli etkinliklerde de kimsenin umurunda değil.
Bunu görünce “Bu vurdumduymazlık niye?” diye mırıldanıyorum.
STAD TIKLIM TIKLIMDI
Geçen hafta sonu Almanya’da futbol maçları vardı.
Bundesliga kulüplerinden 1. FC Köln-Borussia Mönchengladbach, Köln’ün Müngensdorf kesimindeki ‘RheinEnergieSTADION’da (Ren Enerji Stadyumu) cumartesi günü karşı karşıya geldi.
Stadyum tıklım tıklımdı.
Resmi verilere göre 50 bin seyirci vardı.
Televizyon ekranlarına yansıyan görüntülere bakıyorum.
Seyirciler yan yana, el ele, kol kola, kucak kucağa…
Maske takan yok.
Mesafeyi takan ise hiç yok.
Karşılaşmayı Köln 4-1 kazandı.
1. FC Köln taraftarları birbirlerine sarılarak, kucaklaşarak paylaştılar sevinçlerini.
Her ne kadar 2G kuralına uyulduğu söylense de tehlike çanları bangır bangır çalıyordu.
Çünkü karşılaşma sonrası otobüsler de, tramvaylar da, trenler de tıklım tıklım doluydu.
Mesafe kuralı geçersizdi.
‘Maskenizi takın’ uyarılarını da birçoğu duymazdan geliyordu.
Hatta kontrolörlerle ağız kavgası edenler bile yansıdı ekranlara.
Pazar günü Leipzig’de RB Leipzig-Bayer Leverkusen karşılaşması vardı.
Stadyum bomboştu.
Karşılaşma seyircisiz oynandı.
RB Leipzig maçı 1-3 kaybetti.
Ama seyirci olmadığı için başkalarına virüs bulaşması, bulaştırılması tehlikesi de yoktu.
Evet…
Aynı Almanya…
Ama iki farklı uygulama…
Sizce hangisi doğru?
Hepimiz için hangisi doğru?