Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier Türkiye ile imzalanan İşgücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılı vesilesiyle aralarında birinci nesilden temsilcilerin de bulunduğu 20’nin üzerinde Türkiye kökenli vatandaşı Bellevue Sarayı’nda ağırladı. Almanya’da yaşayan Türklere, “Bu toplum sizin toplumunuz. Toplumun göbeğinde hak ettiğiniz yeri alın” çağrısında bulunan Steinmeier, şunları söyledi:
“İki hükümet arasında imzalanan bir kâğıt parçası, milyonlarca insanın, Türklerin ve Almanların, hatta ülkemizin çehresini değiştirmiştir. O zaman buraya gelen sözde ‘Gastarbeieter’ (misafir işçiler), onlar, çocukları, torunları, torunlarının çocukları bugün Almanya’dır. Artık onlarsız bir Almanya düşünülemez. Göçmenler ve göçmen kökenliler, onların çocukları, torunları bugün fabrikalarda olduğu gibi araştırma kurumlarında da çalışmaktalar. Onlar sanatçı, müzisyen, iş insanı, aşı üreten insanlar, yargıç, savcı, milletvekili, devlet sekreteri veya bakan. Türkler, İtalyanlar, İspanyollar, Yunanlılar, Faslılar ve başka ülkelerden gelen insanlar Almanya’yı birlikte şekillendirdi. Almanya’nın ekonomik olarak kalkınmasına, refah düzeyinin artmasına, toplumsal çeşitliliğin oluşmasına önemli katkılarda bulundular. Burada göçmen kökenli insanlar yok, biz, göçmen kökenli bir ülkeyiz. Bu ülke size çok şey borçlu.”
HÂLÂ EKSİKLİKLER VAR
“Uyum konusunda özellikle ilk başlarda birtakım hatalar yapıldı. Almanya, gelenlerin geri döneceklerini, misafir işçiler de birkaç yıl çalışıp geri döneceklerini düşündü. Bu bir hataydı. Uyum konusunda hâlâ birtakım eksiklikler var. Eğitim alanında hâlâ arzu edilen düzeyde değiliz. Bugün göçmen kökenliler arasında birçok meslek eğitimi yapan, liseyi bitiren, yüksek öğrenim görenler var. Ama eğitim ve sosyal alanda hâlâ ciddi şans eşitsizliği yaşanmakta. Herhangi bir öğrenim kurumunu diploma almadan terk eden göçmen kökenlilerin oranı Almanların 5 katı fazla.
“Hâlâ bazı alanlarda göçmen kökenliler dışlanmakta. Farklı dil, köken, kültür ve renkleri nedeniyle insanlara karşı kin ve nefret kusulması kesinlikle kabul edilemez. Mölln’de, Solingen’de, Hanau’da göçmen kökenli insanların katledilmesini, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) teröristleri tarafından işlenen cinayetleri unutturmayacağız. Devletin görevi, yurttaşlarını korumaktır. Yabancı düşmanlığına, insan düşmanlığına yer yoktur. Kine ve nefrete Almanya’da yer yoktur.”