Bu öyle basit bir baskın değil

Güncelleme Tarihi:

Bu öyle basit bir baskın değil
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2023 11:25

Almanya’da önceki gün iki Türk gazeteciye yönelik eşi benzeri görülmemiş bir baskın gerçekleşti. Polis, Sabah gazetesi Almanya Temsilcisi İsmail Erel ve Sabah Avrupa Yazı İşleri Müdürü Cemil Albay’ın evlerine sabahın köründe baskın yaptı. İki meslektaşımıza adeta terörist muamelesi yapıldı. Olay Türkiye’de büyük infial yarattı. Baskının gerekçesi ise Türkiye’de hakkındaki iddialar nedeniyle aranan bir isim hakkında yapılan haberler. Savcılık, kişisel verilerin ihlal edildiği yönünde şikâyet olduğunu ve mahkemenin arama karar çıkardığını belirtti.

Haberin Devamı

BÖYLE bir durumda yapılması gereken şudur;
Gazete yöneticileri hakkında dava açılır ve Emniyet’e davet edilerek ifadeleri istenir.
Gerekirse de mahkeme yargılar.
Ancak öyle olmadı. Göz göre göre, tepki geleceğini bile bile, basın özgürlüğüne uymayacak şekilde baskın yapıldı.
Peki neden?
Nedeni konusunda elbette spekülasyonlar, yorumlar yapılabilir. Benim de bir yorumum var.
*
Ancak bunu sizlerle paylaşmadan önce yıllardır tanıdığım meslektaşım İsmail Erel’den bahsetmek isterim.
Yaklaşık 23 yıldır tanışırız.
Kendisi Sabah gazetesine geçinceye kadar uzun yıllar Hürriyet’te birlikte çalıştık.
Çok iyi bir gazeteci ve iyi bir dosttur.
Gündemi takip etmesinin yanı sıra her bir gazetecinin sahip olması gereken müthiş bir arşive de sahiptir.
İyi bir gazeteci hafızası vardır.
İsmail, 1990’lı yıllardan itibaren Bonn’da başladığı meslek hayatında Avrupa’da yayınlanan birçok Türk gazetesinde görev aldı.
Hürriyet’te çalıştığımız dönemde Türk-Alman dostluğunun da gelişmesine önemli katıklar sağlamış bir isimdir. 2000’li yıllarda Bild gazetesinin ‘azılı’ bir şekilde Türkiye karşıtlığı yaptığı dönemde, gazetenin o zamanki genel yayın yönetmeni Kai Diekmann ile bizzat irtibata geçerek karşılıklı ön yargıları yıkmanın adımlarını atmıştır.
2005 yılında Hürriyet gazetesinin Frankfurt’taki matbaasının açılışında dönemin Başbakanı Gerhard Schröder’in ağırlanmasında önemli rol oynamıştır.
NSU duruşmasının Türk gazeteciler tarafından da takip edilmesini sağlayan gazetecidir. Bu konuda duruşma öncesinde davayı açan kişidir.
NSU konusunda uzman isimlerden biridir.
Mahkemenin 25 yıl yasak getirdiği NSU belgelerinin kamuoyuna açılması için Hessen eyaletine dava açan gazetecidir.
*
Şimdi gelelim baskına...
Gazeteci meslektaşlarımız İsmail Erel ve Cemil Albay’ın evlerine yapılan polis baskını, öyle basit şekilde geçiştirilecek bir durum değil.
Ve bu, Almanya’da yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Hiçbir haklı gerekçesi olmadığı halde ve gelecek tepkileri bile bile Alman devleti (yargısı) bu antidemokratik ve haksız baskını yapıyorsa, bu gerçekten bir mesaj niteliği taşıyor olabilir.
Peki bu mesaj ne olabilir?
Bundan sonra Almanya’da bu tür baskınların arkası gelebilir. Eğer bu şekildeyse, Almanya’da faaliyet gösteren Türk derneklerini, Türkiye ile gönül bağı olan bireyleri artık zor günler bekliyor demektir.
Yani Almanya, “Bundan sonra attığınız adıma dikkat edin, takip ediyoruz” mesajı veriyor olabilir.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütüne göre Almanya, basın özgürlüğü konusunda gittikçe kötüleşiyor. Daha bu ayın başında açıklanan rapora göre, 16’ncı sıradan 21’inci sıraya geriledi. Bakalım demokratlar bu baskına ne tepkiler verecek.
Hep birlikte göreceğiz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!