Güncelleme Tarihi:
ADI Hıristiyan olduğu halde CDU’nun da başka bir partinin de Hıristiyanlığı da Museviliği de İslam’ı da ve başka dinleri de değiştirme hakkı yoktur. Her dinin belirli kuralları vardır. Hıristiyanlığın olduğu gibi İslam dinin de kuralları bellidir.
Bunu, programa alan CDU’luların da bilmeleri gerekir.
Alman Anayasası’nın 4’üncü maddesinde, “Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz. Dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır” denilmektedir.
Durduk yerde CDU’nun “Bizim değerlerimizi paylaşan Müslümanlar Almanya’ya aittir” denilen tasarıdaki bu söylemi “Bizim değerlerimizi paylaşmayan ve bizim özgürlükçü toplumumuzu reddeden İslam Almanya’ya ait değildir” diye değiştirerek yeni bir tartışma başlatmasını anlamak mümkün değildir.
Bu çok açık bir biçimde barış içinde birlikte yaşamı dinamitlemektir.
‘GELECEĞİMİZİN BİR PARÇASI’
Kaldı ki, kısa bir süre önce yaşamını yitiren Almanya’nın CDU’lu eski İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 26 Eylül 2006 tarihinde Berlin’de düzenlenen 1’inci Almanya İslam Konferansı’nın açılışında, “İslam Almanya’nın bir parçasıdır, Avrupa’nın parçasıdır. İslam günümüzün bir parçasıdır, geleceğimizin parçasıdır” dedi.
Yani İslam’ın hem Almanya’ya hem de Avrupa’ya ait olduğunu söyledi çok açık bir biçimde.
Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı CDU’lu Christian Wulff, iki Almanya’nın birleşmesinin 20’nci yıl dönümü vesilesiyle 3 Ekim 2010 tarihinde Bremen’de düzenlenen devlet töreninde yaptığı konuşmasında, “Şüphesiz Hıristiyanlık Almanya’ya aittir. Şüphesiz Musevilik Almanya’ya aittir. Bu bizim Hıristiyan-Musevi tarihimizdir. Ama artık İslam da Almanya’ya aittir” diyerek toplumsal barışın korunması açısından önemli bir sinyal verdi.
Türkiye’nin o dönemdeki Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 12 Ocak 2015’te Almanya’ya yaptığı resmi ziyaret sırasında düzenlenen basın toplantısında bir soru üzerine Angela Merkel, “Şunu söylemek isterim ki, eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, ‘İslam Almanya’ya aittir’ dedi. Öyle. Ben de aynı düşüncedeyim” açıklamasında bulundu.
*
Evet...
Bu süre içinde ne değişti de CDU’nun İslam anlayışında böyle ‘mantıkla, dinle, din özgürlüğüyle bağdaşmayan’ bir değişiklik oldu?
Yoksa CDU’luların başına taş mı düştü?