Bu mu düşünce özgürlüğü?

Güncelleme Tarihi:

Bu mu düşünce özgürlüğü
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2014 15:53

Haberin Devamı

ALMANYA bir sosyal devlettir...
Bu hepizin çıkarınadır...
Almanya demokratik bir hukuk devletidir...
Bu da hepimizin çıkarınadır...
Almanya bir özgürlükler ülkesidir...
Bu da hepimizin çıkarınadır...

* * *

Alman Anayasası'nın 5'inci maddesi „düşünce ve basın özgürlüğü“ başlığını taşır.
Bu maddede „Herkesin düşüncesini, söz, yazı ve resimle serbestçe açıklayıp yayma ve herkese açık olan kaynaklardan, hiçbir engele uğramadan bilgi edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü, radyo ve film aracılığıyla haber verme özgürlüğü güvence altındadır. Sansür uygulanamaz“ denilmektedir.
Tam demokratik hukuk devletine yaraşır bir Anayasal hak...

* * *

Geçen pazar günü haftalık „Bild am Sonntag“ gazetesinde bir yorum...
Genel yayın Yönetmeni Yardımcısı Nicolaus Fest kaleme almış...
„Ben din dostu bir ateistim (Tanrı tanımaz). Hiçbir Tanrı'ya inanmıyorum, ama Hıristiyanlık, Musevilik veya Budizm beni rahatsız etmiyor.
Yalnız İslam beni her geçen gün daha fazla rahatsız ediyor. Müslüman kökenli gençler arasında cürüm işleyenlerin oranın yüksek olması beni rahatsız ediyor. İslam'ın kadın ve homoseksüelleri ölümcül şekilde aşağılaması beni rahatsız ediyor. Zorla evlendirmeler, 'barış yargıçları' ve namus cinayetleri beni rahatsız ediyor.
Antesemitik katliamlar beni daha çok rahatsız ediyor, yarım yamalak medeni sözcükler duyulsa da.

* * *

Şimdi kendi kendime soruyorum: Din uyum için bir engel midir? Benim edindiğim intiba: Her zaman değil. Ama İslam'da öyle. İltica ve göçte bu hep gözönünde bulundurulmalı.
Benim ithal bir ırkçılığa ihtiyacım yok ve İslam'ın arkasında durduğu diğer şeylere de“...
Evet, işte demokratik bir hukuk devletinde „demokratım“ diye geçinen bir medya mensubunun yazdıkları...

Evet, şimdi de ben kendi kendime soruyorum:
Bu mudur düşünceyi ifade özgürlüğü?
Daha önceleri de yazdım...
Bir medya mensubu olarak düşünceyi ifade özgürlüğünün hep arkasındayım...
Hem de sonuna kadar...
Ama milyarlarca insanın mensubu olduğu bir dini, yani İslam dinini veya herhangi bir başka dini, milyonlarca ve milyarlarca Müslümanı'ı veya başka din mensuplarını „öcü“ gibi göstermek düşünceyi ifade özgürlüğü müdür?
Almanya gibi çok dinli, çok kültürlü ve kimlikli bir ülkede barış içinde birlikte yaşamı dinamitlemek düşünceyi ifade özgürlüğü müdür?
Neyse ki, Almanya'da sağduyulu kesimler Nicolaus Fest'in yaklaşımına sert tepki gösterdi...
„Bild Gazetesi“nin Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann da, „Bild am Sonntag Gazetesi“nin Genel Yayın Yönetmeni Marion Horn da Nicolaus Fest'in düşüncelerine kesinlikle katılmadıklarını ilan ettiler.

* * *

Marion Horn, „Biz İslam düşmanı değiliz. Böyle bir intiba uyanmasından dolayı özür diliyorum“ diye yazdı.
Kai Diekmann da, „Bild'de ve Axel Springer Yayınevi'nde İslam dinini ve Allah'a inanan tüm insanları toptan aşağılayıcı düşüncelere ve açıklamalara kesinlikle yer yoktur“ diye yazdı.
Kai Diekmann, Nicolaus Fest'in yazdıklarına kenislikle katılmadığının da altını çizdi.

Türk kökenli Federal Meclis Yeşiller Partili milletvekili Özcan Mutlu, Nicolaus Fest'in yazdıklarını „tamamen ırkçılık“ olarak niteledi.
Mutlu, bu gibi yaklaşımların „önyargıları, korkuları ve insan düşmanlığını artırdığını“ yazdı...

Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti'den (SPD), Sol Parti'den ve Volker Beck başta olmak üzere Yeşiller Partili başka politikacılardan da Fest'in bu yaklaşımına sert tepkiler geldi.
Hatta „görevden alınmasını“ talep edenler bile oldu...

Kuzey Ren Vestfalya (KRW) Eyaleti SPD Meclis Grubu milletvekili Serdar Yüksel,
Nicolaus Fest aleyhinde suç duyurusunda bulundu.
Gönül isterdi ki, böyle bir şeye hiç gerek olmasıydı...
Gönül isterdi ki, bunu Serdar Yüksel değil de „bio Alman“ bir millletvekili yapsaydı...


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!