Bu kin, bu öfke niye?

Güncelleme Tarihi:

Bu kin, bu öfke niye
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2019 10:08

Almanya 2. Lig futbol takımlarından FC St. Pauli’de forma giyen Türk oyuncu Enver Cenk Şahin, Türkiye’nin ‘Barış Pınarı’ harekâtıyla ilgili “Kahraman Mehmetçiğimizin ve ordumuzun yanındayız. Dualarımız sizinle!” diye sosyal medya üzerinden bir paylaşım yaptı. Tabii hemen topa tutuldu.

Haberin Devamı

Bu kin, bu öfke niye
KULÜP yönetimi resmi internet sitesinden, “Klübümüzün değerleriyle bağdaşmadığı için bu paylaşımı da içeriğini de açık bir biçimde paylaşmıyoruz. Kulübümüz oyuncuyla bir konuşma yaptı ve kendi aramızda sürdürülen bu görüşmeler sonlandırılıncaya kadar, FC St. Pauli başka bir yorumda bulunmayacaktır. Bir daha asla savaş!” içerikli yazılı bir açıklama yaptı.
FC St. Pauli taraftarları da, “Bu Cenk Şahin’in ilk olayı değil. Savaşı destekleyen bir futbolcu. Bundan böyle onun St. Pauli formasını giymesini istemiyoruz” içerikli açıklamalarda bulundular.
2016 yılında Başakşehir’den FC St. Pauli’ye transfer olan Enver Cenk Şahin’e bu paylaşımı yüzünden ‘savaş destekçisi’ demek tamamen insafsızlıktır.
El Kaide, DEAŞ ve başka terör örgütlerine karşı Afganistan, Irak, Suriye, Sudan gibi ülkelerde görev alan Alman askerleri için de benzer içerikli paylaşımlar hep yapılır.
Hatta, Alman askerlerin ülkeye sağ salim dönmeleri için temenni kampanyaları başlatan medya organları bile vardır Almanya’da.

*

Haberin Devamı

Enver Cenk Şahin’den önce Almanya Futbol Milli Takımı’nda yıllarca top koşturan Mesut Özil ile İlkay Gündoğan’a da Almanya’da çeşitli çevreler tarafından adeta linç girişiminde bulunulmuştu.
Tek ‘suçları!’ da Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Londra’da birlikte fotoğraf çektirmeleriydi.
Almanya’nın eski milli futbolcusu Lothar Matthaeus da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluşup fotoğraf çektirdi.
Hatta Putin’e övgüler yağdırdı.
Ama politikacılardan da medyadan da hiçbir eleştiri gelmedi
Mesut Özil, bu linç girişimi nedeniyle Almanya Milli Takımı’nı bıraktı.
Çünkü kendisine sahip çıkan olmamıştı.
Daha birkaç hafta önce Holstein Kiel ve U21 Alman Milli Takımı’nda forma giyen Türkiye kökenli futbolcu Salih Özcan, bir trafik suçuyla ilgili duruşmaya katılmadığı için yargıç tarafından sözlü hakarete uğramıştır.
Asıl görevi adalet dağıtmak olan Alman yargıcın bu tutumuna doğru dürüst tepki gösterilmemiştir.
8 Türk, bir Yunanlı ve bir Alman kadın polisi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü kurbanları yakınlarının avukatlarından Mehmet Gürcan Daimagüler ve Seda Başay Yıldız, defalarca ölüm tehdidi içeren mailler almışlardır.
Ama doğru dürüst kimsenin sesi çıkmamıştır.
Aşırı sağcı neonazilerin suç içeren bu tutumlarına adeta göz yumulmuştur.
Hâlâ da yumulmaktadır.
Almanya, ‘Barış Pınarı’ harekâtını bahane ederek Türkiye’ye silah ve savunma malzemeleri ihracını sınırlandırma kararı almıştır.
Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Türkiye’nin Suriye’de kullanacağı bütün savunma malzemelerinin ihracına bundan böyle izin verilmeyecektir” açıklamasında bulunmuştur.

*

Haberin Devamı

Evet, Almanya, NATO’daki müttefiği Türkiye’ye silah satmayacaktır.
Savunma malzemesi de.
Ama aynı Almanya, yıllardır Yemen’de sürdürülen iç savaşta taraf olan, destek veren Suudi Arabistan’a, Katar’a, Birleşik Arap Emirliklerine (BAE), Mısır’a, Kuveyt’e silah ve savunma malzemeleri satılmasında hiçbir sakınca görmemektedir.
Almanya geçen yıl Mısır’a 801 milyon, BAE’ye 45 milyon, Katar’a 164 milyon, Kuveyt’e 74 milyon, Suudi Arabistan’a 41 milyon Euro değerinde
silah satmıştır.
Bunun iznini veren Federal Hükümet olarak bilinen Alman hükümetidir.
Almanya bu yıl Mısır’a 802 milyon, Katar’a 213 milyon ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne 206 milyon Euro değerinde silah ve savunma malzemesi satışına onay vermiştir.
Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan başkonsolosluğunda katledilişin ardından Almanya da Riyad’a silah ambargosu uygulamıştı.
Alman hükümeti bu uygulamayı gelecek yıl mart ayına kadar uzattı.
Ancak Fransa, İngiltere gibi ülkelerle ortak projeler çerçevesinde üretilen silah ve savunma malzemelerinin Suudi Arabistan’a ihracına izin çıktı.
“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
İşte tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye ve Türkler, Türkiye kökenliler söz konusu olunca, “Bu kin, bu öfke niye?” diyorum.

BAKMADAN GEÇME!