Bu kalp seni unutmaz
Güncelleme Tarihi:
Avrupa’ya giden her Türk vatandaşının uğrayacağı sıcak bir liman mutlaka bulunur. Bu kimi zaman kahvehane, kimi zaman restaurant, kimi zaman bir dönerci, kimi zaman ise camiler olur. İsviçre’de Zekai Canazlar’ın Boğaziçi Restaurant’ı olduğu gibi Avusturya’da da Kent Restaurant adeta Türklerin elçiliği gibi.
Azmetti, çalıştı, tüm Türklere örnek oldu.
Kimilerine iş, kimilerine aş verdi.
MİLLİ TAKIM İÇİN SEFERBER OLDU
Türk Milli Takımı’nın 2008 Avrupa Şampiyonası’nda ev sahipliği yaptığı Viyana’da, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı rahmetli Hasan Doğan, yönetimi ve futbolcuların yuvası olmuştu. Sezon başı Türkiye’den Avusturya’ya kampa giden tüm takımları karşılayıp sorunları ile ilgilenen önemli bir futbol adamıydı. En son görüştüğümüzde yakın dostu Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş’e övgü yağdırırken, “Milli takım yine 2002’deki gibi tarih yazacak Şenol Güneş ile. Süper Lig’de ise inşallah Trabzonspor şampiyon olur. Çok arzuluyorum. Çünkü o kadar çok yetenekli gençler var ki, gururlanıyorum. Ünal Karaman gayret etti, Hüseyin Cimşir başaracak. Başlarında Ali Kemal var, tecrübeli. Gençler biraz daha koşsa, biraz daha mücadele etse şampiyonluk zor değil” yorumunu yaparken, oğulları Mesut ve Reny Tütüncü’ye Trabzonspor tarihini de anlatmadan geçmiyordu.
Mekânı cennet olsun.
Türkiye’yi Avusturya’da en iyi şekilde tanıttığı ve Türkiye’nin yüzü, tüm Avusturyalıların uğrak yeri olan Türk mutfağı Kent’i sevdirdiği için.
Trabzonspor’a yönetici olduğunda bordo mavili takım için seferber oldu. Kulübün kasasından 5 kuruş harcatmadan İbrahim Yattara’yı kazandırdı. Birçok oyuncuyu bordo mavili takıma, hatta bazı takımlara yollayarak gönüllü Türkiye elçiliği yaptı. Avusturyalılara Türk’ün güler yüzünü, sevecenliğini, insanlığını gösterdi.
Mekânın cennet olsun Hüseyin Tütüncü.
TÜRK MEDYASININ TANITIM ELÇİSİ
Avrupa’da yayımlanan ne kadar Türkçe medya veya dergi kurumu varsa her konuda destek olan önemli bir isimdi rahmetli Hüseyin Tütüncü. Her karşılaştığımızda insanlar okusun diyerek öğüt verirdi. Ve çevresine okumaları konusunda baskı yapar, kitap, gazete, dergi okumaları konusunda destek verirdi.
Türkiye’deki tüm medya organlarına kapılarını açan Tütüncü’nın medya konusunda verdiği destekler de unutulmaz.
Esnaf, iş insanı olmak zor değil ama insan kalmak önemlidir. İşte Avrupa’da yaşayıp da insan kalanlar arasında örnek gösterilecek insanların, Tütüncü gibilerin çoğalması dileğiyle.