Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: Arşiv
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2020 10:07
Almanya’nın çeşitli kesimlerinde 14 Şubat 2020 tarihinde terör saldırıları planladıkları saptanan 12 aşırı sağcı gözaltına alındı. Werner S. isimli Bavyeralı’nın öncülüğünde kurulan ‘Grup S’ adındaki bu aşırı sağcı terör örgütünün hedefinde ilk planda Müslümanların olduğu da ortaya çıktı.
FEDERAL Savcılığın ‘terör örgütü’ olarak nitelendirdiği ‘Grup S’ üyelerinin şubat ayında Kuzey Ren Vestfalya (KRV-NRW) sınırları içindeki Minden kentinde yaptıkları toplantıda, Müslümanların ülkeyi terk etmeleri için, özellikle küçük bölgelerdeki camilere ibadet saatlerinde silahlı ve bombalı saldırılar düzenlenmesinin konuşulup karara bağlandığı da belirlendi.
Grup içinden bir muhbirin ilgili birimlere önceden
haber vermesi sayesinde, Müslümanlara dönük olası katliam ve katliamlar engellendi.
Aşırı sağcı teröristlerin bu yöndeki planlarını okuyunca, birçok kişinin olduğu gibi benim kafamdan da, “Bu İslam,
Müslüman düşmanlığı niye?” sorusu geçti.
Gerçekten “Bu İslam, Müslüman düşmanlığı niye?”.
Leipzig Üniversitesi’nin yaptığı bilimsel bir çalışmaya bakıyorum.
Kendi kendime “Olamaz” diyorum.
Bu araştırmaya göre, Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif’e (AfD) oy veren seçmenlerin yüzde 80.6’sı, “Bu kadar çok Müslüman yüzünden kendimi kendi memleketimde yabancı hissediyorum” diyor.
Yalnız AfD’li seçmenler mi?
Ne yazık ki değil.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) seçmenlerin yüzde 55.7’si, Hıristiyan Demokrat Birlik Partililerin (CDU) yüzde 54.7’si, Hıristiyan Sosyal Birlik Partililerin (CSU) yüzde 50.5’i, Hür Demokrat Partililerin (FDP) yüzde 42.9’u, Yeşiller’e destek verenlerin yüzde 41’i ve Sol Partililerin yüzde 38.9’u da aynı görüşü paylaşıyor.
Aynı araştırmaya göre, AfD’li seçmenlerin yüzde 73.8’i, CDU’luların yüzde 45.2’si, CSU’luların yüzde 40.4’ü, SPD’lilerin yüzde 38.8’i, FDP’lilerin yüzde 34.4’ü, Sol Partililerin yüzde 32.9’u ve Yeşiller’e destek verenlerin yüzde 24.3’ü, “Müslümanların Almanya’ya göçü yasaklanmalı” diyor.
Kendi kendime, “Olamaz” diyorum.
“Olamaz, olamaz. Bu İslam, Müslüman düşmanlığı niye?” diyorum.
Bu verilere inanmak istemiyorum.
Ama bu veriler, bilimsel bir araştırmanın sonuçları.
Yani ciddi bir kurum ve bilim insanları tarafından yapılan ciddi, titiz çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve yayınlanan sonuçlar.
Maalesef doğru veriler.
*
Federal İçişleri Bakanlığı’ının resmi verilerine göre, Almanya’da 4.4 - 4.7 milyon civarında Müslüman yaşamaktadır.
Yani Müslümanların oranı toplam nüfusun en fazla yüzde 5.7’sini oluşturmaktadır.
Almanya’daki Müslümanların sadece yüzde 1.6’sı, yani 72 bin 500’ü yaklaşık 14 milyon nüfuslu eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde yaşamaktadır.
Bu veriler ışığında haklı olarak, “Nasıl olur da 100 kişiden sadece 5’inin Müslüman olduğu bir ülkede insanlar kendilerini ‘yabancı’ hisseder?” diye soruyorum.
“Hele hele o kadar az Müslüman’ın yaşadığı yeni eyaletlerde nasıl oluyor da insanlar kendilerini o kadar çok Müslüman yüzünden ‘yabancı’ hissediyor?” diye soruyorum.
Aynı şey ‘PEGIDA’ kısa adıyla tanınan ‘Batı’nın İslamlaşmasına karşı vatanperver Avrupalılar’ için de geçerli.
Tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 24 milyon civarında Müslüman yaşamaktadır.
AB ülkelerinde yaşayan Müslümanların oranı toplam nüfusun yüzde 4.6’sıdır.
Evet, Avrupa’nın Müslümanlar tarafından İslamlaştırılacağı yalanıyla İslam düşmanlığı yapan ‘PEGIDA’cılara ve onların yalanlarına inanan Almanlara, Avrupalılara, “Nasıl olur da 24 milyon Müslüman 520 milyon nüfuslu AB’yi İslamlaştırır?” diye soruyorum.
Tabii, “Müslümanlara Almanya’ya göç yasaklanmalı” diyen Almanlara kendi anayasalarının 4’üncü maddesindeki din ve inanç özgürlüğünü hatırlatıp, “Ne olur bu ülkenin demokratik yasalarına sahip çıkın, birazcık saygı gösterin!” diyorum.
“Bu İslam, Müslüman düşmanlığı niye?” diyorum.