Bu hoşgörüsüzlük niye?

 

ANKARA’nın görüşmelere açık ve sorunun diplomatik yollarla çözülmesinden yana olduğunun altını çizdi. Çavuşoğlu, Türk tarafın tutumunu ve görüşünü anlatırken, ekrana Türkiye ile Avrupa Birliği’nin (AB) birlikteliğini sembolize eden tek karede iç içe geçmiş Türk ve AB bayraklarının logosu yansıdı.
İşte bu görsel, Avrupa Parlamentosu Alman Yeşiller Partisi milletvekili Reinhard Bütikofer’i rahatsız etti.
Bürtikofer, “İki bayrağın karıştırılma şekli hoşuma gitmedi. Zira AB bayrağındaki yıldızlardan bazıları Türk bayrağındaki yıldızın gölgesinde kalıyor. Bunu yapmamız gerektiğini düşünmüyorum. Bu yüzden sunum bir daha gösterilmeyebilir. Hatta yeniden gösterilmemeli” dedi.
Oturumu yöneten AP Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) milletvekili David Mc Allister, bu görselin kendilerine ait olmadığını ve logoyu Türk tarafın hazırladığını söyledi.
Tabii Türk yetkililerden bu logonun kaldırılmasını da istedi.
Bakan Çavuşoğlu, “Büyük hayal kırıklığına uğradım. O bayrak, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin AB Bakanlığı’nın logosu olarak kullanılmıştır. AB bayrağı ve bu logo birçok kez toplantılarımızda kullanılmıştır. Türkiye ile iş birliğinden bahsediyorsunuz ancak 2008’den beri birlikte kullandığımız bu logoya bile tahammülünüz yok” diyerek tepki gösterdi.
*
Evet...
2008 yılından beri kullanılan bu logoyu Reinhardt Bütikofer’in görmemiş olması mümkün değildir.
2002-2008 yılları arasında Alman Yeşiller Partisi’nin Eş Başkanlığını yapan ve 2009 yılından beri AP milletvekili olan Bütikofer, bunu bal gibi de biliyordur.
Ama ‘zaman Türkiye’ye vurma zamanı’ olduğu ve Türkiye’nin sırtından partisine güç kazandırmak için böyle bir tutum sergilediği apaçık ortadadır.
Evet...
Reinhardt Bütikofer tam bir hoşgörüsüzlük sergilemiştir.
Oysa ki, Bütikofer daha önceki dönemlerde özellikle Avrupalı Hıristiyan Demokratlar ve muhafazakarların oluşturduğu Avrupa Halk Partisi’ni (EPP-EVP) Türkiye’ye tolerans göstermemekle suçluyordu.
Hem de “Tartışmalar politik ve ekonomik kriterlerle ilgili değil. Bunun arkasında Türkiye’ye karşı olan kültürel ön yargılar var. Tolerans eksikliği var. Biz Avrupai kimlikten ne anlıyoruz? Eğer Avrupa bir Hıristiyan klübü ise Türkiye dışarda kalır. Ama şayet Avrupa İslam tarihini ciddiye alıyorsa, o halde Türkiye’nin başvurusunu (AB’ye üyelik) ciddiye almalıdır” diyerek.
*
Evet...
Bir zamanlar muhafazakar kanadı hoşgörüsüzlükle suçlayan solcu Bütikofer, hoşgörüsüzlükte onları bile sağlamıştır.
Kaldı ki, 2016 yılında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ve Suriye’deki uzantısı konumundaki PYD üyesi teröristlerin fotoğraflarının bulunduğu bir resim sergisi açıldı.
Başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde PKK yıllardır ‘terör örgütü’ listesinde olduğu halde, Reinhard Bütikofer de, diğer AP milletvekilleri de buna seyirci kaldılar.
2017 yılında başka bir oturumda, Ortadoğu’daki gelişmeler konuşulurken YPG’li bir kadın terörist canlı yayına bağlanarak Avrupalı parlamenterlere ‘masal’ anlattı.
Bütikofer de, diğer parlamenterler de buna da seyirci kaldılar.
AP’de bu yıl düzenlenen ‘Kürt Konferansı’na PKK’nın Avrupa’daki üst düzey isimleri ile Suriye’deki uzantılarının temsilcilerinin katılmasına Bütikofer de diğerleri de göz yumdular.
Yine bu yılın başlarında AP’de Yunan adalarındaki sığınmacıların konumu görüşülürken, aşırı sağcı Yunan Altın Şafak’ın eski milletvekili, bağımsız parlamenter Yannis Lagos, cebinden çıkardığı Türk bayrağını yırttı.
Bakan Çavuşoğlu, “Şanlı bayrağımıza uzanan elleri nasıl kırdığımızı, denize nasıl döktüğümüzü en iyi bu ırkçı kafalar bilir. Avrupa’nın şımarık, ırkçı çocukları hadlerini bilsin. Avrupa İslam karşıtlığı ve ırkçılığa artık dur demeli. Bayrağımız her yerde şerefle dalgalanmaya devam edecek! AP’nin de bu palyaço hakkında gerekeni yapmasını bekliyoruz” diyerek sert tepki gösterdi.
Oturum başkanı da, ırkçı parlamenteri eleştirdi ve sonradan hakkında soruşturma başlattı.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bile bu ırkçı milletvekilinin davranışını kınarken, bir ulusun, bir halkın en değerli ulusal sembolüne dönük bu ahlaksızlığa, bu saygısızlığa Bütikofer de, diğer parlamenterlerin çoğu da seyirci kaldı.
Bu, terör örgütleri ve teröristlere sonuna kadar, Türkiye’ye ise ‘sıfır hoşgörü’ değil de nedir?