Bu da Yeşiller’in afişi

Baştan beri böyle bir kampanyaya karşı olan Yeşiller, başörtülü kadın ve bazı erkek fotoğraflarının bulunduğu ‘Kayıp’ yazılı afişlerde olduğu gibi Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in fotoğrafının bulunduğu bir afiş hazırlatıp ‘facebook’ üzerinden paylaştı.

‘Kayıp’ başlıklı Friedrich fotoğraflı afişin altında, “Duyarlı bir İçişleri Bakanı aranmakta. Şayet İslamizme ve fanatizme karşı onları damgalamadan burada yaşayan müslümanlarla daha iyi mücadele edilebileceğini düşünüyorsanız lütfen şuraya başvurunuz:

Bundnis90/Die Grenen, info@gruene.de ” satırlarına yer verildi. Daha detaylı bilgi almak isteyenler www.gruene.de/integration adresine başvurabilir.

YENİLİK ve Adalet Birliği Partisi (BIG) Başkanı ve Bonn Belediye Meclisi Üyesi Haluk Yıldız da söz konusu afişlerin Berlin ve Hamburg’un yanı sıra özellikle Bonn kentinde başlatılmasına bir anlam veremediğini vurguladı.

İnsanlar arasında 50 yıldır zorluklarla kurulan köprüler tekrar yıkılmaya çalışıldığını belirten Yıldız, şunları söyledi:

Müslamanlar bıktı
“Bunun hükümet eliyle yapılması üzücü. Burada seçim odaklı siyaset yapılıyor. Bu ülkede yaşayan Müslümanlar kendilerini savunmaktan ve suçlanmaktan artık bıktı. ‘İslam terördür, şiddettir, barışa engeldir’ suçlamasıyla karşı karşıya bırakılıyorsunuz. Almanlar da dahil olmak üzere toplumun geneli bıkmış durumda. Selefilerin 3-4 bin kişi olduğu söyleniyor. Bu ülkede 4.5 milyon Müslüman yaşıyor. Yani bunlar Müslümanların yüzde 0.1’lik bölümünü teşkil ediyor. Bu 0.1’lik bölümün söylemleri siyaseti belirliyorsa, o zaman bu toplumda geçekten sorun var ve esas sıkıntılar dikkate alınmıyor.”

“Bu konulara gündem yapıp yer vermek, 50 yılık barış ve komşuluk çabalarını etkiliyor. Kınamakla bir yere varamıyoruz. Toplumsal empati oluşturmamız gerekir. 50 yıldır burada yaşayan insanlar, İslam ile terör bir cümlede telaffuz edilerek rencide ediliyor. Bu gibi açıklamalar İslama zarar veriyor. Bu kesim nasıl oluştu. Bence bunun oluşmasını sağlayan nedenler araştırılıp irdelenmeli. Burada iki toplum arasındaki diyaloğunun eksikliği, yetersizliği söz konusu. Biz kimseyi suçlamadan bu olayı sorgulamak istiyoruz. Neden yapılıyor? Topluma getirisi ne ve bu gibi çalışmalar hangi çevrelere yarayacak? Tüm protestolara rağmen içişleri bakanlığı bu konuda kararlı gözüküyor. İdari Mahkeme ve hukuka göre afişleri yasaklamak zor. Bu gibi saldırılara karşı koymak için Yahudi Cemaati’nde olduğu gibi bizim de hem Müslümanları hem de Türkleri temsil eden entelektüel bir kesim, bir lobi oluşturmamız artık zorunlu hale gelmiştir.”