‘Bu çocuktan oyuncu olmaz’ dediler, efsanenin hayatını oynadı

Hayat, yaklaşık 6 aydır Berlin’de yaşıyor. 20 yaşındaki genç oyuncu, bir yandan sinema oyunculuğunu sanatsal yaşamın bir parçası olarak devam ettirmek isterken, diğer yandan da Berlin Teknik Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği bölümünde öğrenim görmeyi hedefliyor. Hayat’la söyleşimizi bir Kreuzberg turunda gerçekleştirdik. Tanıyanlar “Aa Naim gelmiş” diyerek hatıra fotoğrafı çektiriyor. Gerçekten beziyor mu yoksa Naim’i canlandırdığı için bir algı mı? Ama Hayat’ın bu soruya yanıtı var: “Naim filimini oynamadan önce kimse benzerliğin farkında değildi. Ancak filmden sonra benzerlik dikkat çekmeye başladı.”
* Merhaba Hayat, Berlin’e hoş geldin. Ne zamandan beri Berlin’de yaşıyorsun?
1 Şubat’ta korona krizinin tam ortasında geldim. Gelmeden önce Berlin’de ev bulmaya çalıştım fakat kolay olmadı. Ancak bir aracı şirket sayesinde bulabildim. Daha Berlin’e gelmeden konut sorunun ne kadar büyük sorun olduğunu anlamış oldum.
* Berlin’e gelme amacın neydi peki? Kalıcı bir geliş mi yoksa geçici mi?
Berlin’e asıl gelme nedenim üniversite öğrenimi için. Türkiye’de bilgisayar mühendisliği bölümünü kazanmıştım. Türkiye’de lisede iyi derecede Almanca eğitimi aldığım için öğrenimi Almanya’da değerlendirmek istedim.
* Berlin olmasının özel sebebi var mı?
Almanya’da nerede öğrenim görebilirim, nerede yaşayabilirim diye internette araştırma yaparken benim için en yaşanılabilir en renkli şehrin Berlin olduğunu tespit ettim. Zaten çevremden de hep Berlin’in yaşam için çok ideal bir şehir olduğunu duyuyordum. Bu nedenle Berlin Teknik Üniversitesi’ne başvurdum. Şimdi oradan yanıt bekliyorum.
* Almancayla aran nasıl? Sonradan öğrenilmesi zor bir dil derler...
Lise hayatım boyunca Almanca eğitimi aldım. Çok değerli bana ilham ve önem veren hocam sayesinde Almancayı sevdim ve öğrendim. Açıkçası ilk dönemler pek ciddiye almamıştım. Ama yarı Hollandalıyım ve Flamenkceyi de bildiğim için Almanca’yı öğrenirken avantaj sağladı. Bazı kelimeler çok yakın.

İLK DENEYİMİM ‘YOL ARKADAŞIM’ DİZİSİ
* Hollanda’da yaşadın mı?
Babam Hollandalı annem Ankaralı. Ben Amsterdam’da doğdum ve ilkokula başlayıncaya kadar Hollanda’da yaşadık. Sonra ailemle Türkiye’ye yerleştik. 12 yıl İzmir’de 1 yıl da istanbul’da yaşadım.
* Oyunculuğa ilgi nereden geliyor? Daha doğrusu nasıl başladın bu işlere?
Türkiye’ye ilk taşındığımızda annem güzel hatıralar biriktirmem ve set hayatını tanımam için beni ajansa yazdırdı. Şafak Fişek ajansıyla çalışıyorum. 7 yaşında ajansa yazıldım ve ‘Yol Arkadaşım’ adlı bir dizide çocuk oyuncu olarak ilk deneyimimi yaptım. 8 yaşındaydım. Çok başarısızdım.
* Neden?
Çünkü devamlı kameranın içine bakıyordum. Yönetmenin uyarmasına rağmen kameraya bakıyordum. Galiba inat etmiştim. Anlamak istemiyordum. Herhalde ‘bu çocuktan oyuncu olmaz’ dedikleri için ondan sonra zaten bir daha çağırmadılar beni. Ondan sonra uzun süre bir film veya diziden teklif gelmedi. Sonra okul hayatıyla birlikte ortaokulda bolca setlere gittim, reklam filmlerinde ve dizilerde setlere figüran olarak gittim. Bu süreç nasıl ilerliyor daha iyi öğrenmeye başladım. Geri dönüşler olmasa bile bir çok cast’a başvurdum.

�

* İlk ciddi deneyimin nasıl gerçekleşti?
2016’da Onur Saylak ve Cemre Kutluay benimle iletişime geçti. Çekmek istedikleri ‘Daha’ filmi için. 2016 yazında çekildi. Ahmet Mümtaz Taylan, Tuba Büyüküstün gibi oyuncularla birlikte oynadım. Ahmet Mümtaz Taylan’ın oğlunu canlandırdım. Gerilim-dram türüydü. İnsan kaçakçısı baba-oğulu canlandırdık. 2017’de mülteci olayları da şu andaki gibi gündemdeydi.

‘KAMERA YOKMUŞ GİBİ DAVRANABİLDİM’
* İlk ciddi anlamda oyunculuk nasıldı?
O zamanlar 15 yaşındaydım ve artık kameralara bakmıyordum. Onur Saylak beni İstanbul’a davet etti. Bir günü İstanbul’da beraber geçirdik. Durmadan kameraya aldı. Kamera karşısından duygularımı nasıl ifade ediyorum diye izledi beni. Kamera yokmuş gibi davranabildim.
* Çekimler öncesinde oyunuculuk dersleri aldın mı?
Daha önce almadım. Onur abi doğal oynamamı istedi. Film bir kitabın uyarlamasıydı ve kitaptan esinlenmeyim diye kitabı da okumamamı istedi. Sete geldiğim andan itibaren nasıl oynamam gerektiğini bana anlattı. Nasıl hissetmem ve duyguları nasıl göstermem gerektiğini söyledi.
* Oyunculuk serüvenin nasıl ilerledi?
Çok değerli projeler geldi, fakat eğitimimi yarıda bırakmak istemedim. Oyunculuk kariyerimin eğitimi engellemesini istemedim. Eğitim hayatımda dikkatimin dağılmasını istemediğim için birkaç projeye ‘hayır’ demek zorunda kaldım.
* Naim filmi bu sürece mi denk geldi?
2018’in sonunda Naim filminin çekilmek istediğini öğrendik. Yapımcı Mustafa Uslu Bey’le iletişime geçildi. Mustafa Uslu Bey’le ilk görüşmemizde bu film için ne gerekiyorsa elimden gelenin fazlasını yapacağımı söyledim. Sonra İstanbul’a davet edildim. Ondan sonra anlaşıp çalışmaya karar verdik.

‘FİLMLE BİRLİKTE BENZERLİĞİM FARK EDİLDİ’
* Yapımcıyla birebir görüşme de senin Naim Süleymanoğlu’na benzerliğin gündeme geldi mi?
Hayal etmeye çalıştılar. Gözlerden, burundan, çenemden. Menajerim benim ‘Daha’ filminde aldığım bir ödülü kaldırırken çekilmiş fotoğrafımla Naim Süleymanoğlu’nun halter kaldırdıktan sonra elini havaya kaldırırken bir fotoğrafını yan yana koyup gösterdi. Eminim benzerliğimizin etkisi oldu. O filmde oynamadan önce uzun veya kısa saçıma rağmen kimse beni Naim Süleymanoğlu’na benzetmemişti. Yaşlısından gencine kimsenin aklına gelmedi. Ama filmle birlikte Naim Süleymanoğlu’na benzediğimin farkına varıldı.
* Filme nasıl hazırlandın?
8 ay boyunca dünya vücut geliştirme şampiyonu Mehmet Kasap ile birlikte İzmir’de hazırlık yaptık. Naim Süleymanoğlu’nun kardeşi Muharrem Süleymanoğlu ile halter idmanlarım da devam ediyordu. Hem vücut geliştirme hem de halter kaldırma tekniklerini öğreniyordum.

Naim Süleymanoğlu

* Naim Süleymanoğlu’nu ne kadar tanıyordun?
Ben 2001 doğumluyum. Naim Süleymanoğlu ile ilgili iki bilgim vardı. Sosyal bilgiler kitabında bize altın madalya kazandırdığını biliyordum. Bir de oynadığı bir reklam filminden hatırlıyordum. Hakkında bildiğim tek şey buydu. Annemin babası Bulgaristan göçmeni bir aileden gelmesine rağmen benim hafızamda onunla ilgili fazla bilgi yoktu.

‘AKSAN DERSLERİ ALDIM’
* Filmde Bulgaristanlı Türklerin aksanıyla konuşuyorsun. Bunu çalıştın mı?
İzmir’de Bulgaritan’dan göç etmiş birkaç kişiyle zaman geçirip onlarla çok sohbet ettim. Bir de bu konuda kitap yazan bir Bulgaristan göçmeniyle senaryoya bağlı aksan dersleri aldım.
* Naim filminin bu kadar büyük yankı uyandıracağını tahmin etmiş miydin?
Mustafa Bey’in daha önceki iki filmi çok büyük yankı uyandırmıştı. Naim Süleymanoğlu da sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da çok büyük bir sporcuydu. Beklentim yoktu ama tahmin ediyordum. Koronadan hemen önce vizyona girdi. 2020 Ocak gibi vakalar görülünce hemen vizyondan kalktı.

* Peki Berlin’e gelerek oyunculuğu bırakmış mı oluyorsun?
Buraya geleli 6 ay oldu. Hâlâ alışma sürecindeyim. Açıkçası planlarım tam olarak net değil. Daha üniversite kabulü bekliyorum. Oyunculuk benim hayatımın dönüm noktalarından biri. Oyunculuğa çok iş olarak bakmıyorum. Yoksa liseyi bırakıp birçok dizide oynayabilirdim. Korona olmasaydı 3 film teklifi vardı. Korona nedeniyle iptal oldu. O yüzden oyunculuğu devam ettirmek istiyorum ama bir sanatı icra etmek gibi görüyorum. Kaliteli işlerde oynamak istiyorum. Sinemayı sanat olarak hayatımda bulundurmak istiyorum. Bu arada üniversite öğrenimimi de tamamlamak istiyorum.