Güncelleme Tarihi:
FRANSA’nın Strazburg kentinde Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş insanlarıyla bir araya gelen Ala, toplantı sonrası AA muhabirine açıklama yaptı. Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine yönelik değerlendirmede bulunan Ala, “Hem Türkiye hem Avrupa geçtiğimiz 10 yılda hem bölgesel hem küresel sorunlar yaşadı. Tabii bu bizim ilişkilerimizi biraz yavaşlattı ama şu an iki taraf da ilişkilerini tekrar hızlandırma konusunda bir zemine ve isteğe sahip. Bu ilişkilerin daha iyi sonuç elde etmesi iki tarafın iyi niyeti yanında karşılıklı olarak diyalogların arttırılmasına ve çeşitli adımların atılmasına bağlı” dedi. Türkiye’nin AB’nin temel hedefleri konusunda önemli reformlar yaptığına işaret eden Ala, ilişkileri sürdürmenin iki tarafın da yararına olduğunu vurguladı. Ala, Türkiye’nin sığınmacı ve mülteciler konusunda üzerine düşeni yaptığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Görüyorsunuz, Avrupa ülkelerinin sınırlarında 2-3 bin mülteci olunca bütün Avrupa harekete geçiyor ve büyük bir gündem oluyor. Türkiye yine de çeşitli ithamlara maruz kaldı maalesef. O ithamların mesnetsiz olduğunu ortaya koyacak şekilde kararlar aldı ve o kararları uyguluyor. Dolayısıyla Türkiye göçmen ve mültecilerin ortaya çıkardığı büyük bir dalgayı önleyici tedbirler alarak üzerine düşeni yapıyor. Dünyanın ve AB’nin bunu seyrettiği ve kalıcı, etkili tedbirler almada çok zayıf kaldığı çok açık. Daha fazla tedbirin alınması ve işin yapılması konusunda yardımın yapılmasını da öneriyoruz.”
Batı’daki İslam ve yabancı karşıtlığına da değinen Ala, son dönemde özellikle Avrupa’da ortaya çıkan yabancı düşmanlığı ve İslamofobinin önemli bir sorun olduğuna dikkati çekti: “Biz buraya iş ve çalışma hayatına katkıda bulunmak için gelmiş insanların torunlarıyız. Burada sosyal ve siyasal hayata, ekonomik hayata çok ciddi katkıda bulunuyorlar. Dolayısıyla bu tür konuların muhatabı olmamalılar, bu büyük bir haksızlık olur. Bu toplum burada İslamofobinin giderilmesi, buradaki aşırıcılığın ortadan kaldırılması konusunda da en fazla katkıda bulunan bir toplum. Ben şahsen bu aşırıcılığın biraz durduğu kanaatindeyim, veriler de bunu gösteriyor. Makuliyetin, ortak aklın ve vicdani tutumun daha bir ön plana çıktığını gösteriyor. Bizim bunlara katkıda bulunmamız gerekiyor. Biz burada sorunları değil, çözümü çoğaltıyoruz. Bu aşırıcılık ve İslamofobinin kimseye faydası yok. Birbirimizi anlayarak, birbirimizle yaşamayı öğreneceğiz. Birbirimize katkıda bulunarak sorunları çözmeyi öğreneceğiz. Sorunlardan beslenme yerine çözümlerden beslenmeyi öğreneceğiz ki daha güzel bir dünya kuralım. Herkese düşen görev var burada.”
Strazburg Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) konferans salonundaki toplantıya, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Ömer Serdar ve Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş da katıldı.