Güncelleme Tarihi:
KARARA aynı gün AB Komisyonu’nun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders tepki göstererek, Polonya’da Anayasa Mahkemesi’nin AB hukukunun üstünlüğüne karşı verdiği karardan ‘kaygı duyduğunu’ ve AB’nin söz konusu üstünlüğü korumak için ‘tüm araçları kullanacağını’ söyledi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise 8 Ekim’de yaptığı açıklamada, karara tepki göstererek “AB yasaları, anayasal hükümler dahil ulusal yasalardan önce gelir” ifadesini kullandı. Fransa’nın AB İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Clement Beaune de Polonya Anayasa Mahkemesi’nin kararının, Polonya’nın AB’den ayrılması riskini taşıdığını belirtti.
MACARİSTAN’DAN DESTEK
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Polonya Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararı memnuniyetle karşılayan hükümet kararnamesini imzalayarak, üye devletlerin yetkili makamlarının, özellikle anayasa mahkemelerinin, AB’nin yetkilerinin kapsamını ve sınırlarını inceleme hakkına sahip olduğunu kaydetti. Bu arada Polonya’nın AB içinde ciddi tartışmalara neden olan kararlarına yurt dışından gelen tepkilerin yanı sıra yurt içinde de özellikle muhalefet partileri, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son karar başta olmak üzere iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PİS) uygulamalarına karşı çıkıyor.
‘SİYASİ BİR OLAY’
Orta Avrupa uzmanı, gazeteci Gabor Stier, Polonya-AB arasındaki anlaşmazlığı AA muhabirine değerlendirdi. Stier, Polonya ve AB arasında uzun süredir yargı reformu konusunda tartışmalar yaşandığını, AB’nin, Polonya hükümetinin attığı adımlarla yargı bağımsızlığını ihlal ederek hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verdiği görüşünde olduğunu anımsattı. Siyasi yönden olmasa da Almanya, Fransa, Danimarka, İtalya, Çekya, İspanya ve Romanya’da da Polonya Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara benzer kararlar alındığına dikkati çeken Stier, “Bu, hukuki bir olaymış gibi gösterilmek istenen ama aslında siyasi bir olay. Polonya hükümeti, AB Adalet Divanı’nın kararını yok saymak için AB’nin bu konuda söz hakkı olmadığını söylüyor” ifadesini kullandı.
ŞİMDİLİK SÖZ KONUSU DEĞİL
Stier, “Bu siyasi bir tartışma. Polonya’nın AB’nin hukuk sisteminden ayrılmasının söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Polexit de söz konusu değil, en azından şimdilik. Ancak taraflar tehlikeli bölgelere girmiş bulunuyor çünkü tüm bu tartışmalar AB’yi zayıflatıyor. Taraflar bir uzlaşma bulamazsa bu konunun ciddi sonuçları olabilir” diye konuştu. Polonya toplumunun yüzde 90’ının AB’den çıkmak istemeyeceğini, iktidar partisinin de böyle bir hedefinin olmadığını vurgulayan Stier, hükümetin, ‘Federal Avrupa’ ve ‘Ulusların Avrupası’ tartışmasında ikincisini savunduğunu aktardı. Stier, iktidarın AB’den ayrılma gibi bir planı olmamasına rağmen muhalefetin mahkeme kararını iç siyasette kullandığına ve siyasi çıkar elde etmek için eylem düzenlediğine işaret ederek, ülkenin yüzde 50’sinin AB-Polonya tartışmasından endişe duyduğunu, diğer yarısının ise herhangi bir endişe yaşamadığını kaydetti.