‘Kaybeden Türk-Alman dostluğudur!’

AYNI zamanda Alman-Türk Parlamento Grubu SPD Meclis Grubu Sözcüsü olan Macit Karaahmetoğlu, bunun, bu sembolle ilgili yapılan her türlü popülizm ve polemik için geçerli olduğunu da sözlerine ekledi. Karaahmetoğlu bu konuda şu açıklamada bulundu: “Berlin’de bir Türk-Alman finali hayali sona erdi. Hem ev sahibi ülke hem de ikinci ev sahibi olarak algılanan Türkiye, büyük bir mücadelenin ardından Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan elendi. Ancak bu yenilgilerden daha da acı verici olanı, son birkaç gündür Merih Demiral’ın yaptığı tezahürat nedeniyle yaşanan tartışmalar. Alman medyası için bozkurt selamı aşırı sağcı bir semboldür. Neredeyse tamamen göz ardı edilen şey şu: Bu selamlamanın, Türkiye’nin önde gelen solcu siyasetçilerinin bile zaman zaman kullanmasına neden olan tarihsel ve mitolojik kökleri vardır.”

‘ŞAMİYONANIN MESAJI NEŞE OLMALIDIR’
SPD’li mlilletvekili, bu tartışmanın en büyük kaybedeninin yine Türk-Alman ilişkileri ve bunun yanı sıra harika bir turnuvanın oyuncuları ve taraftarları olduğunu vurguladı. Karaahmetoğlu, “Avrupa Futbol Şampiyonası şu ana kadar tam anlamıyla başarılı oldu. Misafirperver taraftarlar, kurulan birlikte izleme alanlarında dünyaya açık bir atmosfer yaydılar ve çok farklı kültürlerden ve milletlerden insanlarla birlikte barış içinde kutlama yaptılar. Bu Avrupa Şampiyonası’nın mesajı neşe olmalıdır. Eğer bu muhteşem turnuva bir organizma olsaydı, safra kesesi değil kalbi olurdu. Ne yazık ki bu kalp son birkaç gün içinde yaralandı” değerlendirmesinde bulundu.

‘BOZKURT İŞARETİ SON 3 YILDA ORTAYA ÇIKMADI’
Öte yandan konuyla ilgili Welt TV’ye de demeç veren Macit Karaahmetoğlu, sunucunun CDU’lu Serap Güler’in bozkurt selamının yasaklanması gerektiği ve SPD’li İçişleri Bakanı’nın yasaklama konusunda geç reaksiyon gösterdiği yönündeki eleştirisinin hatırlatılması üzerine, “Bozkurt işareti son 3 yıl içinde ortaya çıkmadı. Ancak CDU’nun 16 yıl iktidarda olduğu bilinen bir gerçeklik. Birden dünyayı keşfedip ondan sonra neler yapılabilirdi diye eleştirmek CDU’nun tipik politikası” dedi. Karaahmetoğlu, bozkurt işaretinin yasaklanması konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine, “Böyle bir yasakla neye ulaşılabilecek. Bununla hedefe ulaşılabilecek mi yoksa bu insanları daha çok aşırı sağa mı itecek” yanıtını verdi.

TÜRK HALKINDA MİSTİK BİR SEMBOLDÜR
İnsanların aşırı sağa kaymamaları için gerek Türkiye’de gerekse Almanya’da bilgilendirci siyasetin izlenmesi gerektiğini belirten Macit Karaahmetoğlu, “Öncelikle istihbarat raporunda bu işareti her yapanın aşırı sağcı olduğu anlamına gelmediği tespitine bakmak gerekir. Diğer taraftan, tıpkı Ruslar’da ‚ ‘Ayı’ ve Almanlar’da ‘Kartal’ olduğu gibi, ‘Kurt’ da Türk halklarında mistik bir semboldür. Aşırı sağcılar bunu bir zaman sonra kendilerine mal ettiler. Bu sembolü Türkiye’de çok ılımlı siyasiler de kullandı. Bunu da görmek gerekir” diye konuştu.