Güncelleme Tarihi:
Ama tam bir yıl geçmiş üzerinden...
Bu akşam aynı yerde yine kutlamalar var...
İnsanlar yine eğlenecek...
Yine bir milyona yakın, hatta bir milyondan fazla insan Brandenburg Kapısı'nda yeni yıla hoşgeldin diyecek.
Yine havai fişekler ışık saçacak...
Yine insanlar 2013'ün güzellikler getirmesini dileyecek. Yine insanlar kendileri için yeni yılın sağlık, mutluluk, başarı getirmesini dileyecek.
Bazıları da para ve aşk...
Yine insanlar savaşsız, kavgasız bir yaşam ve dünya dileyecek...
Birkaç saat sonra geride bırakacağımz 2012 yılında hiç şüphesiz, iyi veya kötü, insanların özel yaşamlarına da damgasını vuran bir sürü olaylar olmuştur. Bu, Almanya'daki Türk/Türkiye kökenli insanlar için de geçerlidir. Almanya'daki Türk/Türkiye kökenli insanlar açısından 2012 yılına damgasını vuran olay, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü tarafnıdan işlenen cinayetlerle ilgili gelişmeler oldu.
Berlin'de düzenlenen NSU kurbanlarını anma töreninde duygu dolu anlar yaşandı. Berlin'in "Gendarmenmarkt" (Jandarma Pazarı) olarak bilinen meydanındaki "Konzerthaus"da 23 Şubat 2012 tarihinde düzenlenen etkinliğe katılan binden fazla insan da, ekran başındakiler de hiç şüphesiz kendi kendilerine Almanya Federal Cumhuriyeti gibi demokratik bir hukuk devletinde bu cinayetlerin nasıl işlenebildiğini ve kimler tarafından işlendiğinin bu kadar uzun süre nasıl gizli kalabildiğini sormuştur.
"Konzerthaus"da düzenlenen törende aslında Almanya'nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulfff'un bir konuşma yapması öngörülmüştü.
Ama Christian Wulff, ana töreninden birkaç gün önce, başka nedenlerle istifa etmek zorunda kalınca bu görevi Başbakan Angela Merkel üstlendi.
Başbakan Merkel, cinayetlerden sonraki soruşturmalar sırasında ilgili birimlerin kendilerine zanlı gözüyle baktıkları kurban yakınlarından çok açık bir biçimde özür diledi.
Merkel, "Sizden af diliyorum" dedi.
Başbakan Merkel aynı törende şu sözü de verdi: Devlet, aşırı sağa ve şiddete karşı kararlı bir mücadele verecektir...
Devlet, bu cinayetlerin aydınlatılması ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için elden gelen her şeyi yapacaktır...
Önyargılara, küçümsemelere ve dışlamalara karşı mücadele her gün verilmelidir...
Almanya'nın Başbakanı, „Bu cinayetler Almanya'nın ayıbıdır“ diyerek bundan utanç duyduklarının da altını çizdi. Törende, 2006 yılında bir „internet cafe“de NSU teröristleri tarafından katledilen Halit Yozgat'ın babası İsmail Yozgat yaptığı konuşmasıyla tam bir „insanlık dersi“ verdi. İsmail Yozgat, anma töreninin düzenlenmesine öncülük eden Christian Wulff'a teşekkür etti. İsmail Yozgat, Alman devletinin ödemeyi öngördüğü tazminatı almayacaklarını, ailesinin paraya değil, manevi dayanışmaya daha çok ihtiyacı olduğunu söyledi.
NSU çetesi tarafından 2000 yılında öldürülen Enver Şimşek'in kızı Semiya Şimşek de öyle...
Semiya Şimşek, „Ben babamı kaybettim. Bu durumun başka ailelerin de başına gelmesini engelleyelim“ çağrısında bulundu.
Almanya doğumlu Semiya Şimşek, „Almanya'yı terk etmek çözüm değil. Ben, benim ülkemde (Almanya'da) milliyetine, dinine, ten rengine ve cinsiyetine bakılmaksızın insanların özgür bir biçimde yaşamalarını istiyorum“ dedi.
Evet, Semiya Şimşek'in bu yaklaşımı, artık „buralı olan“ Türk/Türkiye kökenli insanların hepsi - hepsi olmasa da çok çok büyük bir bölümü- için de geçerlidir.
Bu insanlar, Başbakan Merkel'in verdiği sözü yerine getirmesini beklemektedir. Bu insanlar, Almanya'daki bazı kurumlara güven kaybı yaşamıştır. Ama bu insanların, demokratik hukuk devletine güveni tamdır. Bu güvenin sarsılmaması için her şey tüm boyutuyla ortaya çıkarılmalıdır.
Federal Meclis NSU Cinayetlerini Aydınlatma Komisyonu bu yıl kararlı bir tutum sergilemiştir. Yeni yılda da komisyon bu tutumunu sürdürmelidir. Sürdürmelidir ki, Almanya'da benzer utançlar yaşanmasın...
Tüm okuyuculara her şeyin gönüllerince geçeceği nice yeni yıllar diliyorum...