Güncelleme Tarihi:
Boşanmaya karar veren çiftler için yargı süreci kimi zaman işkenceye dönüşebiliyor. Farklı ülke vatandaşı olan çiftler için ise boşanma süreci, kimi zaman birkaç yıl alabiliyor. Avrupa Birliğinde her yıl ayrılmaya karar veren yaklaşık 170 bin çift, bu sorunu yaşıyor.
Avrupa Birliği adalet bakanları, Brükselde yaptıkları toplantıda, farklı ülke vatandaşı olan çiftlerin boşanma işlemlerini kolaylaştırmayı masaya yatırdı. Ancak tartışmalar büyüdü ve anlaşmazlıkla sonuçlandı.
Dinsel ve kültürel farklılıklar, Avrupa Birliğinin tüm üye ülkelerde geçerli boşanma kanunları belirlemesini neredeyse imkânsız kılıyor.
Dinin etkisinin daha büyük olduğu, Polonya ve İrlanda gibi üye ülkelerde, boşanmak hiç de kolay değil. İsveçte ise boşanma süreçleri olabildiğince basitleştirilmiş durumda. Fransa ve birkaç ülkede 'zina', boşanma gerekçesi olabiliyor. Bir başka Avrupa Birliği üyesi Finlandiyada ise bu geçerli değil.
İsveç itiraz ediyor
Tüm Avrupa Birliği çapında geçerli olacak bir boşanma kanunu belirlenmesine, en büyük itiraz İsveçten geldi. Boşanmayı kolaylaştıran, ancak mağdur olacak eşin korunması için katı kurallar getiren İsveç, Avrupa Birliğinin bu koruma önlemlerini zayıflatmasından endişeli.
Fransanın Adalet Bakanı Rachida Dati, Brükseldeki toplantıda İsveçli meslektaşını ikna etmeye çalıştı. 'Aramızda hiç kimse, eşlerin korunması gerekip gerekmediğini tartışmıyor' diyen Fransız Bakan, amacın boşanma konusunda kuralları uyumlaştırma olduğunu kaydetti.
9 ülke ortak hareket edecek
Ancak çıkan anlaşmazlık üzerine, Avrupa Birliğinin 9 üye ülkesi, ilk kez, diğerlerini beklemeden 'ortak hareket etme' kararı aldı. Aralarında Fransa, Yunanistan, İtalya ve Avusturyanın da bulunduğu üye ülkelerin bu kararı, büyük bir tartışma başlattı. Bugüne kadar tüm önemli kararlarda 'oybirliği ilkesini' benimseyen Avrupa Birliğinde, artık kurallar değişiyor mu? Uzlaşma sağlayan ülkelerin yola devam etmesi, yeni ilke olacaksa, bu Lizbon Antlaşmasının onay sürecinde de uygulanacak mı?
Polonya ve Litvanya gibi üye ülkeler, 'Pandoranın kutusunu açacağı' ve bir çok başka alanda da uygulanacağı gerekçesiyle, 9 üye ülkenin birlikte yola devam etme kararına hemen tepki gösterdi. Avrupa Birliği Komisyonunun Adaletten sorumlu üyesi Jacques Barrot ise, tüm bakanların Avrupa Birliğinde bölünme endişelerinin farkında olduklarını söyledi. Ancak Barrot, bir grup ülkenin uzlaşmasının önemli olduğunu, çünkü bunun diğerlerine de, bu önerinin çoğunluk tarafından benimsenebileceğini gösterdiğini kaydetti.
Almanya henüz kesin karar vermedi
Almanya ise, nasıl bir adım atacağı konusunda henüz kesin kararını vermiş değil. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Lutz Diwell, Avrupa Birliği ülkelerinin, soruna çözüm bulmalarının şart olduğunu söyledi. Alman müsteşara göre Almanyada da, boşanma sürecinde olan ve farklı vatandaşlıklara sahip yaklaşık 30 bin çift var. Müsteşar Diwell, yaşanan yasal zorluklara işaret ederek, kanunların uyumlaştırılmaya çalışılmasının önemini savunuyor.
Avrupa çapında boşanma işlemlerinin kolaylaştırılmasını savunan ülkelerin şimdiki hedefi, olabildiğince fazla üyenin desteğini alarak öneriyi yaşama geçirmek. Gündemdeki taslak metin; ayrılmak isteyen eşlerin, boşanmada hangi ülke kanunlarının geçerli olacağına kendilerinin karar vermesini öngörüyor. Eşlerin anlaşmazlığı durumunda, hangi ülke kanunlarının geçerli olacağı ise, ancak müzakereler sonrasında nihai halini alacak taslakla belirlenecek.