Güncelleme Tarihi:
Sergide dünyanın çeşitli kentlerindeki 80 ayrı müzeden getirilen ve aralarında mikro mozaiklerden, tablolara, heykellerden, ev eşyalarına kadar pek çok objenin bulunduğu 340 parça tarihi eser 5 ayrı galeride sergileniyor. Galerilerdeki eserler Bizans dönemindeki kent yaşamı, kilise, ev yaşamı, manastır ya da saraydaki yaşam gibi değişik kesitleri yansıtacak biçimde kategorize edilerek ziyaretçilere sunuluyor.
Pek çoğu ilk kez İngilterede sergilenen eserler arasında Venedikteki San Marco Hazinelerinden, St. Catherines Manastırında yer alan objelere kadar değişik yerlerden gelen eserler bulunuyor. Avrupadaki koleksiyonların yanı sıra ABD, Rusya, Ukrayna, Mısır gibi değişik ülkelerden getirilen eserler, Bizans sanatının 330 yılında Constantinopleun kuruluşu ile 1453te Türkler tarafından fethedilmesi arasında gösterdiği gelişimi yansıtıyor.
22 Marta kadar açık kalacak serginin ana sponsorları arasında J.F Costopoulos, A.G Leventis ve Stavros Niarchos Vakıfları bulunuyor. Organizasyon ile ilgili bilgi veren sergi küratörlerinden Prof.Robin Cormack '330-1453 yılları arasında çoğu Constantinoplepolede yapılmış son derece önemli eserleri bir araya topladık. Bunları Londraya getirdik ve bu önemli sergi merkezinde sergiledik. Ziyaretçilerimiz burayı gezerken, o tarihte kentte, kilisede, bir evde, manastırda ya da sarayda olmanın ne demek olduğunu anlayabilecekler' dedi.
Pek çok objenin çeşitli müzelerden getirildiğini belirten Prof. Cormack 'İnanıyoruz ki bu sergi, bir kültürün özü hakkında ziyaretçilere olabilecek en iyi fikri verecek. Bu eserler 80in üzerinde değişik müze ve koleksiyondan sağlandı' diye konuştu Serginin en önemli parçasının ne olduğunu söylemenin son derece güç olduğunu da vurgulayan Cormack, serginin her bölümünde son derece önemli eserler bulunduğunu, bunların her birinin Bizans dönemi hakkında önemli fikirler verdiğini ifade etti.
'Bu eserler Bizansın günlük yaşamından, kiliselerine kadar yaşamın her kesitinden parçalar sunuyor' diyen Prof Cormack, Ohridden Romadan, Rusyadan, Mısırdan eserler bulunduğunu, bunun yanı sıra sergide bazı İslami eserlere de yer verildiğini bildirdi. Prof Cormack, bu İslami eserlerin, İslam dünyası sanatıyla Hristiyan sanatı arasındaki bağlantıyı gösterdiğini bildirdi.
Royal Academy of Arts geçen yıllarda da 'Afrika: Bir Kıtanın Sanatı', Aztekler, 'Türkler: Binlerce Yıllık Yolculuk' ve 'Çin: Üç İmparator, 1662-1795' adlı sergilere ev sahipliği yapmış, bu sergileri yüz binlerce kişi ziyaret etmişti.