Biz de çifte vatandaşlık istiyoruz

Sayın Gabriel,

İngiltere’de yapılan referandumu “Avrupa Birliği’ni (AB) terk edelim” diyenler kazanınca, yeni bir çifte vatandaşlık kampanyasını gündeme getirdiniz.
Özellikle de AB ülkelerinde yaşayan genç İngilizlere çifte vatandaşlık imkanı verilerek, yaşamlarını bulundukları ülkelerde sürdürmelerini önerdiniz.
Bu çok yerinde ve doğru bir öneridir.
Buna sağduyulu hiçbir Avrupalının itirazı olmamalıdır.
Biliyorum, SPD olarak çifte vatandaşlık konusunda yıllarca yoğun çaba sarf ettiniz.
1998 yılında SPD ile Yeşiller’in Gerhard Schröder başbakanlığında oluşturduğu koalisyon hükümeti, isteyen herkese çifte vatandaşlık imkanı kılan bir yasa tasarısı hazırladı.
Ama dönemin anamuhalefeti Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) buna karşı çıktı.
Hatta CDU’lu Roland Koch 1999 yılı başlarında Hessen’de yapılan Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi “Çifte vatandaşlığa hayır” kampanyası bile sürdürdü.
“Türklere iki, Almanlara bir pasaport. Olmaz böyle bir şey” diyerek halkı sokaklara döktü.
Frankfurt’un, Wiesbaden’in kent merkezlerinde kurulan standlarda çifte vatandaşlığa karşı imzalar toplandı.
“Türklere karşı nerede imza atılıyor?” diyen Hessenliler bu standlara koştu.

***
Kardeş parti CSU da Bavyera’da benzer kampanyalar sürdürdü.
O dönemde CDU/CSU ağırlıklı Eyaletler Meclisi’nin (Bundesrat) “Hayır” demesi üzerine orta yol bulundu.
2000 yılından sonra Almanya’da dünyaya gelen göçmen kökenli çocukların otomatik olarak Alman vatandaşı da olmaları, 2000 yılından önce doğup da 10 yaşın altında olanlara anne-babaların başvurması halinde Alman vatandaşlığının da verilmesi, ancak bu durumda olanların 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılmalarını içeren opsiyon modeli üzerinde uzlaşma sağlandı.
Ama bunun çürük bir model olduğu zaten baştan belliydi.
Biliyorum sizin de böyle düşündüğünüzü.
Ama çaresizdiniz.

***
Neyse ki, aklın yolu birdir prensibinden hareketle, ağırlığınızı koyarak CDU/CSU’yu yola getirip, doğuştan Alman vatandaşı olan bu gençleri tek vatandaşlıkta karar kılmak mecburiyetinden kurtardınız.
2014 yılı Aralık ayında opsiyon modeli uygulamasına son verilmesinde etkin rol oynadınız.
Evet, bunları biliyoruz.
Ama çifte vatandaşlık konusunda Almanya’da hala ciddi bir haksızlık, eşitsizlik yaşanmaktadır.

***
Yıllardır yazıp çiziyoruz.
Ama kimse kulak vermiyor.
AB ülkeleri vatandaşlarının dışında, bir Amerikalı, bir Kanadalı, bir Avustralyalı, bir Güney Koreli, bir Japon, bir İsrailli ve daha birçok ülke insanı Almanya’da çifte vatandaş olabilirken, Türk kökenlilere bu kapılar nedense bir türlü açılmıyor.
Hem de Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Bütün insanlar yasa önünde eşittirler. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denildiği halde.
Evet, Alman Anayasası ihlal edilmektedir.
Hem de bile bile...
Hem de yıllardır.
İşte biz bu Anayasa ayıbına son verilmesini istiyoruz.
Yıllardır bu ülkede yaşıyoruz.
Hem de Anayasa’ya ve ülkede geçerli diğer yasalara saygılı bir biçimde.
Vergi ödüyoruz.
Biz de eşit haklara sahip olmak istiyoruz.
Biz de çifte vatandaşlık istiyoruz.