Güncelleme Tarihi:
Almanya'da yaşayan göçmen kökenli çocuk ve gençlere her alanda eşit şans verilmesi talep edilirken, özellikle eğitim alanında yaşanan şans eşitsizliğinin giderilmesi için çaba gösterilmesi istendi.
Farklı kimlik, zenginliktir
"Çocuklar İçin Almanya Forumu" tarafından dün Berlin'de düzenlenen ve Alman İkinci Televizyonu Phönix'te canlı olarak yayınlanan "Biz de Almanya'yız, Göçmen Çocuklara Eşit Şans" adı altındaki programa katılan Türk ve diğer göçmen kökenli gençler, farklı kimlik, kültür ve dinin zenginlik olarak algınmasını istediler.
Muhabbet olarak tanınan müzisyen Murat Ersen, ülkede yaşayan Türklerin ve Türk kökenli insanların toplumdaki imajına olumlu katkıda bulunmak amacıyla oluşturulan "Deukische Generation"un (Alman-Türk Nesil) öncülüğünü yapan Aylin Selçuk, Neukölln'de orta öğrenim gören Selma Aydın ile lübnan kökenli Maria Süleyman, Rus kökenli Angelika Luft ve Yeşiller partisi Federal Meclis milletvekili Ekin Deligöz, özellikle okul öncesi eğitime ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Dışlamayalım, kazanalım
Kızlı erkekli Türk kökenli gençlerin toplum tarafından dışlandığına işaret eden Aylin Selçuk, "Bu dışlanma özellikle erkek Türk gençleri agresifleştiriyor. Bu insanları dışlama yerine onları topluma kazandırmak gerekiyor. Almanya'nın parlak beyinlere ihtiyacı var. İki dillilik zenginlik olarak algılanmalı ve bu gençlere sahip çıkılmalı" dedi.
R'nBesk türü müzik yapan Muhabbet de kendisinin Köln'ün göçmenlerin yoğun olduğu bir kesiminde büyüdüğüne ve her türlü sorunu yaşadığını belirtirken, ebeveynlere çocuklarına sahip çıkma ve baştan itibaren destek verme çağrısında bulundu. Muhabbet, yerli-yabancı gençlerin buluşma yeri olan Gençlik Evleri'ne verilecek desteğin birlikte yaşamı olumlu yönde etkileyeceğini de söyledi.
Gelecek perspektifi
8 yaşında Almanya'ya gelen ve lisedeyken "Bir yabancı Almanca'dan çok iyi not alamaz" diyerek öğretmenin kendisine 5 verdiğini söyleyen Türk kökenli Yeşiller Federal meclis Milletvekili Ekin Deligöz, "Gençlere gelecek perspektifi verilirse sorunların çoğu kendiliğinden ortadan kalkar" dedi.
Deligöz, çocuklarının başarısı için ebeveynlere de önemli görevler düştüğüne işaret ederken, tam gün okul sayısının artırılması ve meslek eğitim yeri arayanların elinin boş dönmemesinin sorunları önemli ölçüde azaltacağına da dikkat çekti. "Kaybedecek tek çocuğmuz yok" diyen Ekin Deligöz, hem ailelerin hem de devletin çocuklara yatırım yapmasının kaçınılmaz olduğunu da dile getirdi.
Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble de sayıları 15.3 milyona ulaşan göçmen kökenlilerin de İslam'ın da artık Almanya'nın bir parçası olduğunun altını çizerken, "Biz Almanya'yı da Almanya'nın geleceğini de bu insanlarla birlikte şekillendirmek istiyoruz" dedi.
Daha önceki dönemlerde uyum konusunda hatalar yapıldığını, ancak suçlamalarla hiçbir yere varılamayacağını ve bunun katkısı da olmayacağını söyleyen Schaeuble, okul öncesi çocukların iyi derecede Almanca öğrenmelerine ağırlık verilmesinin şart olduğunu da belirtti.
Yabancı düşmanı, aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) yasaklanması tartışmalarına da değinen Schaeuble, "Yasaklama başvurusunun başarısız sonuçlanması daha kötü olur. Bu parti yasaklandı diye sağ düşünce yok olup gitmez. Biz aşırı sağ düşüncenin yok olması için çaba gösterip uygun politikalar üretmeliyiz" dedi.