Güncelleme Tarihi:
“BUNDAN bir ay önce genç insanları bizlerden koparan Hanau’daki ırkçı saldırının 4’üncü yıl dönümünde yaşamını yitirenleri andık. Bu ırkçı terör bizim zihinlerimize kazınmıştır. Ancak ülkemizdeki birçok insana karşı sosyal medyada, işyerinde, sokakta ve günlük yaşamda yaşanan düşmanlıklar çoğu kez dikkate alınmamaktadır. Parlamentomuzun içinde ırkçılığı körükleyenlerin, insanları aşağılayıcı tutum sergileyenlerin sayısı son yıllarda artmıştır. Buna karşı çıkmak ve toplumumuzun bütünlüğünü, birlikteliği güçlendirmek daha önemli bir hale gelmiştir. Irkçılığa karşı düzenlenen protesto gösterilerine katılımlar bizleri cesaretlendirmiştir. Son aylarda şunu gördük: Ülkemizdeki insanların çoğu, insan onurunun ve demokrasinin korunmasından yana. İnsanların çoğu bu değerleri açık bir biçimde savunuyor. Birliktelik için bu sinyallere ihtiyacımız var. Ülkemizde göçmen kökenli 20 milyondan fazla insan yaşıyor. Aşırı sağcıların sınır dışı ve sürgün fantezilerinden sonra bu insanların çoğu ‘Almanya’da güvende miyiz?’ diye soruyor. Bunun tek yanıtı var: Biz biriz, birlikteyiz. Biz sizi koruyacağız! Aşırı sağa karşı hukuk devletinin tüm imkânlarını kullanarak mücadeleyi sürdüreceğiz.”