Güncelleme Tarihi:
Henüz 16 yaşındayken İstanbul’da yaşayan bir akrabası ile evlenmiş, daha doğrusu ‘zorla’ evlendirilmiş.
İstemediği biriyle evlendirilmeyi sineye çekemeyip, hamile olduğunu bile bile bir yıl sonra Berlin’e geri gelmiş.
Oğlu Can, Berlin’de doğmuş.
Hatun Sürücü, ailesiyle birlikte kaldığı evden ayrılıp, genç annelerin yaşadığı bir yurda yerleşmiş ve mesleki eğitime başlamış.
Bitirmiş de.
Ancak bundan tam 10 yıl önce, 7 Şubat 2005’te sabahın erken saatlerinde işe gitmek için durakta otobüs beklerken kafasına sıkılan üç kurşunla can vermiş.
Yani Can’ın annesi, canını kaybetmiş.
* * *
Bir hafta sonra da cinayet zanlısı olarak üç erkek kardeşi gözaltına alındı.
Bunun bir ‘namus cinayeti’ olduğu ortaya çıktı.
Duruşmalarda kardeşlerden -nasıl kardeşlerse- en küçükleri ‘ailenin şerefini lekelediği’ gerekçesiyle ablasını öldürdüğünü itiraf etti.
9 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Geçen yıl yaz ayında cezası bittikten sonra da Türkiye’ye sınır dışı edildi.
Cumartesi günü, tam 10 yıl sonra Hatun Sürücü’nün ‘namus cinayeti’ne kurban gittiği yerde anma töreni vardı.
Aralarında Berlin Çalışma ve Uyum Senatörü Dilek Kolat’ın da bulunduğu birçok kişi çelenk koyup bu ve benzer cinayetleri kınadılar.
* * *
Bundan birkaç hafta önce Pakistan kökenli 19 yaşındaki Lareeb, Frankfurt yakınlarındaki Darmstadt kentinde öldürüldü.
Tek ‘suçu’ Pakistan kökenli bir genci sevmekti.
Babasına “Onu seviyorum. Evleneceğiz” dedi.
Bunu duyan babası -nasıl bir babaysa- küplere bindi.
Öz kızını bıçaklayarak öldürdü.
Pakistan kökenli sevgilisi onun ardından şöyle bir mektup yazdı: “Öldürdüler sevgilimi. Seni bu domuzlardan koruyamadım. Sen yalnız ölmedin. Seninle birlikte benim kalbim ve ruhum da öldü. Bana geri gel. Ben bunun üstesinden yalnız nasıl gelebilirim?”
* * *
Arzu da Almanya’da doğdu.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti (NRW) sınırları içindeki Detmold kentinde.
Rus kökenli bir genci sevdi.
Kendi özkardeşleri -nasıl kardeşlerse- Arzu’yu bir ormanlığa götürdü.
Kardeşlerinden biri kafasına kurşunları boşaltıp Arzu’yu öldürdü.
* * *
Büşra da Almanya’da doğdu.
Bavyera’nın Schweinfurt kentinde.
Henüz 15 yaşındaydı.
Kendisinden iki yaş büyük Türk kökenli bir gence gönül verdi.
Bunu duyan özbabası -nasıl bir babaysa- Arzu’yu 68 yerinden bıçaklayıp öldürdü.
Baba, yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldı.
* * *
Bu ‘utanç listesi’ uzayıp gidiyor.
Erkekler de var kurbanlar arasında.
Almanya’nın ‘namus cinayetleri haritasına’ bakıyorum.
Dehşete düşüyorum.
Tedirgin oluyorum.
Yapılan araştırmalara göre 1990’lı yıllardan beri Almanya’nın çeşitli kesimlerinde ‘84 namus cinayeti’ işlenmiş.
En çok göçmen kökenlinin yaşadığı NRW’de 18, Hessen’de 8, Hamburg’da 2, Berlin’de 5 genç kız veya kadın ‘namus cinayeti’ kurbanı olmuş.
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına bakıyorum.
Her yıl 5 binden fazla kadın ve kız namus cinayeti kurbanı.
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda hâlâ ‘Orta çağ’ düşüncesi.
Aklım almıyor.
Dehşete düşüryorum.
Tedirgin oluyorum.
“Bitsin artık şu namus adına işlenen namussuzca cinayetler!” diyorum.