Birlikte yaşamı dinamitlemeyin!

900’ye yakın cami derneği DİTİB bünyesinde faaliyet göstermektedir.
Dinsel faaliyetlerin yanı sıra DİTİB bünyesindeki dernekler sosyal alanda da çalışmalar yapmaktadır.
Almanca kursları, okuma yazma kursları, sportif ve kültürel etkinlikler düzenlemektedir.
Yani uyuma önemli katkıda bulunmaktadır.

* * *

Ama DİTİB’e bağlı Berlin Şehitlik Camisi’ne planlanan bir ziyaret nedeniyle bu çatı örgüt son günlerde birden hedef tahtası haline geliverdi.
Türkiye’de yayınlanan bazı ‘muhafazakar’ gazeteler ile Almanya’daki bazı gazeteler, ‘Diyanet eşcinselleri camiye davet etti’ başlığı altında haberler yayınladılar.
‘Sapkın eşcinseller’ gibi ifadeler bile kullandılar.
Tabii Şehitlik Camisi Derneği’ni de bu girişiminden dolayı adeta topa tuttular.

* * *

Oysa ki, başkent Berlin’deki DİTİB’e bağlı Şehitlik Camisi Derneği’nin bir daveti değildi bu.
Leadership Berlin Derneği’nin eşcinsel bir grupla birlikte Şehitlik Camisi’ni ziyaret başvurusuydu bu.
Yani özel bir davet değildi.
Şehitlik Camisi Derneği de bu talebe, bu başvuruya olumlu yanıt vermişti.
Kaldı ki, özel bir davet bile olsa sakıncası neydi?
Aslında bunun yadırganacak hiçbir yönü yoktur.
Sehitlik Camisi’nin kapıları da diğer camilerde de olduğu gibi, farklı din, farklı ulus, farklı renk, farklı dil ve farklı düşünceden insanlara açıktır.
Hem de sonuna kadar...
Öyle de olmalıdır...

* * *

Almanya’nın çeşitli kesimlerindeki camiler, iki Almanya’nın birleşmesinin yıl dönümü vesilesiyle 1997 yılından beri 3 Ekim’de ‘Açık Kapı Günü’ düzenlemektedir.
Çok büyük bir bölümü Alman olmak üzere her yıl 100 binden fazla insan bu camileri ziyaret edip, İslam dini ve İslam kültürü hakkında bilgi almaktadır.
Bunlar arasında ilkokul, ortaokul, lise öğrencileri vardır.
Genç, orta yaşlı, yaşlı insanlar vardır.
Bunlar arasında kadınlar erkekler vardır.
Bunlar arasında eşcinsel kadınlar (lezbiyenler), eşcinsel erkekler (homoseksüeller) de vardır.
Aynı durum Türkiye’deki camiler için de geçerlidir.
Türkiye’ye giden milyonlarca turistin önemli bir bölümü her yıl camileri de ziyaret etmektedir.
Bu ziyaretler sırasında kimseye ‘cinsel tercihleri’ sorulmamaktadır.
Zaten doğru olanı da budur.
Berlin’in Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit eşcinsel olduğunu yıllar önce ilan etmiştir.
İstanbul ile Berlin 25 yıldır kardeş şehirdir.
Hiç şüphesiz Klaus Wowereit, Türkiye’de bir cami zayaretinde de bulunmuştur.
Ama kimse onun bu cinsel tercihini sorun haline getirmemiştir.
Almanya’nın bundan önceki Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de eşcinsel olduğunu gizlememiştir.
Yurtdışına yaptığı resmi ziyaretlerin bazısına Bonn Belediyesi’nde resmen evlendiği ‘kocası’ Michael Mronz ile birlikte katılmıştır.
Westerwelle, Suudi Arabistan Kralı tarafından ‘krallar gibi’ karşılanmıştır.
Kimse de bunu bir sorun haline getirmemiştir.

* * *

Almanya demokratik bir hukuk devletidir.
Bu ülkede herkes, yasalara saygılı davranmak koşuluyla, istediği gibi özgür bir biçimde yaşayabilir.
Kimsenin başkalarının yaşam biçimine müdahale hakkı yoktur.
Olmamalıdır da.
Almanya’daki Türkler ve Türk kökenli insanlar, bu ülkenin yerli halkıyla ve diğer göçmen kökenli insanlarla yıllardır birlikte yaşamaktadır.
Zaman zaman sorunlar yaşansa da hem de barış içinde.
Üç milyona yakın Türk ve Türk kökenli insan bu ülkede yaşamaktadır.
Hem de huzur içinde...
‘Dışarıdan’ gazel okumayın...
Barış içinde birlikte yaşamı dinamitlemeyin...
Yani “Gölge etmeyin başka ihsan istemez” diyoruz...