Güncelleme Tarihi:
Birleşmenin mimarı olarak tarihe geçmeyi garantileyen o dönemin Başbakanı Helmut Kohl, kısa bir süre içinde yeşeren alanlar vaat etti.
Son 25 yıl içinde ülkenin Doğusu’na, yani eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlere 2 trilyon Euro civarında Dayanışma Ödeneği aktarıldı.
Ama yapılan araştırmalar, aradan 25 yıl geçtiği halde, Birleşik Almanya’da Almanların hala bir türlü bütünleşemediğini ortaya koyuyor.
Berlin Nüfus ve Kalkınma Enstitüsü’nün, birleşmenin 25. yılı vesilesiyle Birleşmenin Konumu adı altında yaptığı son araştırma önceki gün açıklandı.
Her ne kadar son 25 yıl içinde bazı alanlarda ciddi ve olumlu gelişmeler olsa da, ülkenin Doğu ve Batısı’nda hala önemli farklılıklar var.
* * *
Örneğin 1990 yılında 14.5 milyon olan Doğu’daki nüfus 2 milyon azalmış.
Özellikle de genç kesim Batı’ya yerleşip, kendilerine yeni bir yaşam alanı bulmuş.
Genç göçü nedeniyle 2035 yılında, yani 20 yıl sonra Doğu’daki bazı kırsal bölgelerde yaşayan insanların yarısının 60 yaşın üzerinde olacağından hareket ediliyor.
Aradan 25 yıl geçtiği halde ücret eşitliği hala sağlanamadı.
Batı’da çalışanlar ayda ortalama 2 bin 800 Euro kazandığı halde, Doğu’dakiler aynı süre çalıştıkları halde bin 900 Euro ancak alabiliyor.
Tabii gelir durumu insanların tüketimine de yansıyor.
Batı’daki insanlar daha ziyade BMW marka otomobil tercih ederken, Doğu’dakiler Skoda’ya yönleniyor.
* * *
Zaten bu durum en zenginler listesine de yansıyor.
Almanya’daki en zengin 500 kişiden sadece 20’si Doğu’da yaşıyor.
Diğerleri ise Batı’da.
İşsizlik oranı Doğu’da daha yüksek.
Batı’da işsizlik oranı yüzde 5.7’de kalırken, Doğu’da bu oran yüzde 9.8’e ulaşıyor.
Ancak olumlu gelişmeler de var.
Örneğin, eski Doğu Almanya’da çok düşük olan doğum oranında ciddi bir artış kaydedilmiş.
Doğu’daki kadınlarda doğurganlık bilinci gelişmiş.
Sosyalist sistemde kadın başına 0.8 çocuk düşerken, bu rakam zamanla tıpkı Batı’daki gibi 1.4’e ulaşmış.
Doğu’daki kızlar sosyalist sistem döneminde ortalama 23 yaşında evlenirken, birleşmeden sonra durum değişmiş.
Ülkenin Doğusu’nda da kızlarda evlenme yaş ortalaması Batı’daki gibi 28’e yükselmiş.
Yani bu alanlardaki yaşam biçiminde eşitlik sağlanmış.
* * *
Yapılan araştırmaya bakıyorum.
Hem Doğu hem de Batı’da insanların çok büyük bir bölümü Almanya’nın göçe ihtiyacı olduğu görüşünü paylaşıyor.
Ancak Doğu’da her iki Alman’dan biri göçmenlere karşı olumsuz bir tutum sergiliyor.
Batı’da ise her üç Alman’dan ikisi “Göçmenler hoş geldi” diyor.
Rakamlara bakınca hayrete düşüyorum.
Doğu’da yaşayan göçmen kökenlilerin oranı. yüzde 5’i bile bulmuyor.
Frankfurt, Stuttgart, Köln başta olmak üzere Batı’daki birçok kentte göçmen kökenlilerin oranı yüzde 30’ları bulduğu halde insanlar hep birlikte barış içinde yaşarken; neredeyse yabancısız Doğu’da yabancısız yabancı düşmanlığı yaşanmasını anlamakta zorluk çekiyorum.
* * *
Evet, iki Almanya birleşeli 25 yıl oldu.
Ama Almanların birbirlerine karşı yaklaşımlarında da hala önyargılar ağır basıyor.
Doğu Almanlar Batılıları kibirli buluyor.
O yüzden de Besser Wessis (Her şeyi iyi bilen Batılılar) gözüyle bakıyorlar.
Batı Almanlarda ise hala Doğululara karşı sızlananlar, her şeyi başkalarından bekleyenler duygusu var.
O yüzden de Jammer Ossis (Sızlanan Doğulular) diyorlar.
Evet, Almanya birleşeli 25 yıl oldu.
Ama Almanlar hala bir türlü bütünleşemedi.
Bütünleşmenin ancak bir nesil sonra gerçekleşeceğinden hareket edilmekte.